Newaya Jin’ın yeni sayısı çıktı: İtaat yok mücadeleye devam

  • 09:39 31 Ekim 2019
  • Kültür Sanat
HABER MERKEZİ -  Aylık kadın gazetesi Newaya Jin’ın 176’ıncı sayısı “İtaat yok mücadeleye devam” manşetiyle çıktı
 
2005’ten bu yana aylık periyodlarla Avrupa’da yayın yapan kadın gazetesi Newaya Jin’ın 176’ncı sayısı  ‘İtaat yok mücadeleye devam’ manşetiyle çıktı. Şiddet kültürünün kadın, doğa ve gündelik hayatlar üzerindeki etkileşimine odaklanırken, Türkiye’nin Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik operasyonuna da geniş yer verdi. Kasım sayısı zengin bir içerik ile abonelerine ulaştı.
 
Türkiye’de kadınları koruyan kısmi yasaların da uygulanmadığını, kadınların şiddet karşısında güçsüz bırakıldığına dikkat çeken Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu (KDCP) üyesi Melek Önder, gelinen aşamada kadınların bu duruma karşı artık sessiz kalmadığını, birlikte mücadele ettiğini hatırlatıyor.
 
Dünya kadınlarının durumuna odaklanan Ekin Ege ise, kendisini kadın bedeni ve emeğinin kontrolü üzerinden yeniden üreten ve yükselişe geçen otoriter rejimlere karşı, Güney yerküreden Kuzey yerküreye esen kadın direniş dalgasını aktarıyor.  
 
‘Bir varmış bir yokmuş…’
 
Çocukların pembe dünyasına kodlanan cinsiyetçiliği ise gazeteci Güler Yıldız kaleme aldı. Güçlü kadın imgelerinden yoksun masallar/anlatılar yoluyla henüz öğrenim safhasının ilk basamağında olan çocuk bilinçaltlarına yerleştirilen ‘mavi’ ve ‘pembe’ kodlamaları irdeleyen Yıldız, “cadılaştırılan kadınların tek sevdası özgürlükleridir” diyor. 
 
‘Yaşam pınarını kurutamayacaksınız!’
 
Dikkatleri, Türk Silahlı Kuvvetlerinin (TSK) ve bağlı grupların Kuzey ve Doğu Suriye topraklarına dönük operasyonuna ve savaş suçlarına çeken Ruşen Celal, Kürtlerin yıllardır yüzlerce insanının canı pahasına DAİŞ’e geçit vermediğini hatırlatırken, “Dünyanın Kürt halkına büyük bir borcu var” yorumunda bulundu.
 
Gazetenin yazarlarından Nazan Üstündağ da yargılanma mevzusuna odaklanarak, resmi mekanizmaların fonksiyonsuz kalması durumunda kurulan halk ve kadın mahkemelerine dikkat çekiyor. Irak Dünya Mahkemesi, Dünya Halkları Daimi Mahkemesi gibi platformları hatırlatan Nazan, adalet mücadelesinin kolektifleştirilmesinin yararına değiniyor.
 
Aynı konuyu yorumlayan Zerya Gül de, kadına karşı şiddetin Dominikli Mirabel Kızkardeşler şahsında gündemleştirildiği bir ayda, faşizmin kadın katliamlarına yenilerini eklemek istediğinin altını çiziyor. Kuzey ve Doğu Suriye topraklarının kadın eliyle bir özgürlük pınarına dönüştüğünü ifade eden Zerya, bu yaşam pınarının kurutulamayacağını ifade etti. 
 
'Devrimin tüm kazanımları hedefleniyor'
 
Gazeteci Roni Eylem de, operasyonun sirayet ettiği toplumsal gerçekliğin psikolojik ve sosyolojik analizini yapıyor. Roni,  Kuzey ve Doğu Suriye’yi “Başka bir dünya mümkün diyenlerin ezgisinin tüm kıtaları kapladığı yer” olarak tanımladı. Saldırılara karşı direnişi varlık ve özgürlük savaşı olarak tanımlayan Gulistan Çiya İke, saldırıların devrimin tüm kazanımlarını hedeflediğine işaret ediyor. 
 
‘21’inci yüzyıl kadınların yüzyılı’
 
21’inci yüzyılın sistemsel krizine dikkat çeken Avrupa Kürt Kadın Hareketi (TJK-E) aktivisti Hanım Oruncak da, patriarkal rejimlerin kadın kimliği, bedeni ve emeğinin sömürüsü üzerinden bu krizden çıkış kapısı aradığı hatırlatmasında bulundu. Bu politikalara karşı dünya kadınlarının her geçen gün büyüyen ortak örgütlenmesine değinen Hanım, yıl içerisinde verilecek mücadelede Kürt kadınları tarafından 19 Temmuz’da startı verilen “Değişim ve özgürlük için sen de ayağa kalk” hamlesinin oynayacağı rolü değerlendirdi.
 
‘Doğa ile dost muyuz?’
 
“Kapitalist sistemin politikaları sonucu” dünya genelinde yıl boyunca gerçekleşen iklim değişikliğine karşı duyarlılık eylemleri ile yüzbinlerce insan, ilgili hükümetlere politika değişikliği çağrısı yaptı. Konuyla ilgili dosya haber hazırlayan Helin Asi, son yıllarda artan çevreci bilincin siyaset ve ekonomi alanında yarattığı etkiye dikkat çekiyor. Helin, ekolojik aktivizmin kökünde dünyaya, dünyanın suyuna, toprağına, havasına, doğal kaynaklarına saygı duyan ilişkinin yattığını aktarıyor.
 
Bese Anuş'tan Mirabel kardeşlere
 
Tüm bu başlıkların yanı sıra Kasım sayısında; Ronahi Pazarcık tarafından hazırlanan Kürt Özgürlük Hareketi’nin sembol isimlerinden Bese Anuş’un biyografisi, Mirabel kardeşler ile Amerikalı yazar ve sosyal aktivist Bell Hooks’un portresi, Roza Metina’nın edebiyat değerlendirmesi, kadın genital mutilasyonu uygulaması ile Evin Faraşin’in yazdığı ‘İlk eylem heyecanı’ anı yazısı da yer almakta.