İlkay Akkaya: Bedeli ne olursa olsun bir araya gelinmeli

  • 09:01 13 Ekim 2019
  • Kültür Sanat
İZMİR - Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik operasyonun Türkiye’yi çok büyük tehlikelere sürükleyeceğine dikkat çeken sanatçı İlkay Akkaya, “Bedeli ne olursa olsun yan yana gelmemiz gerekiyor. Kaybedecek çok şeyimiz yok” dedi. 
 
Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik saldırılarına bütün dünyadan tepkiler yükselirken, Türkiye’de de sanatçı, akademisyen, insan hakları savunucuları, politikacılar ve binlerce savaş karşıtı tepkisini dile getiriyor. 
 
Bu operasyonun Ortadoğu’daki halkların bir arada yaşam pratiğine ve Kuzey Suriye’de kurulan demokratik sisteme karşı olduğunu belirten sanatçı İlkay Akkaya, savaş tezkeresine “evet” diyen Cumhuriyet Halk Partisi’ni (CHP) eleştirdi. 
 
‘Halkların birlikteliğine inanan tüm güçlere bir saldırıdır’ 
 
Son günlerde yaşanan gelişmelerin kaygı ve korku verici olduğunu söyleyen İlkay, Türkiye’nin Ortadoğu’da yaşanan sorunların tam ortasında olduğunu ve DAİŞ patlamaları ile de bu acıları yaşadığını vurguladı. İlkay, “Orada demokratik bir oluşum yaratmaya çalışan Kürt güçlerinin İŞİD’le birebir savaşarak yaratmaya çalıştıkları bir güzelliğin önünü kesmeye yönelik diye düşünüyorum. Sadece Kürtlerin değil Ortadoğu’ya yönelik halkların yan yana, kardeşçe yaşayabileceği bir sistemin kurulabileceğine inanan bütün güçlere yönelik bir saldırı” dedi.
 
‘Ana muhalefet popülist değil ilkeli olmalıdır’
 
Uzun süredir süren savaşın Türkiye’yi olumsuz etkilediğini ancak “Savaşa hayır” diyenlerin Kanun Hükmünde Kararnameler (KHK) ile işlerinden çıkarıldıklarını, tepki gösteren insanların baskılara, gözaltı ve tutuklamalara maruz kaldığını dile getiren İlkay, “Yine benzer baskılar olabilir ama bizim bir araya gelip başka neler yapabiliriz diye düşünmemiz gerekiyor. Bir an önce ‘savaşa hayır’ çığlıklarının etkisiz olduğu halden çıkıp, gerçek bir muhalefet doğurabilecek bir oluşumu hazırlamaya çalışmamız gerekebilir. Ana muhalefet partisi tezkereye ‘içimiz kan ağlaya ağlaya ‘evet’ diyoruz’ dedi. Bu bilimsel anlamda oksimoron denebilecek bir cümleye denk gelecek bir cümle. İdare-i maslahatçılıktan vazgeçip ‘oy potansiyelimi kaybedebilirim’ demek yerine ilkeler bazında bir politika yapmaya bir an önce dönmemiz gerekiyor” diye konuştu. 
 
‘Kaybedecek bir şeyimiz kalmadı’
 
Şu anda yapılan operasyonun boyutunun belirgin olmadığını, her zaman olduğu gibi iç politikayı kurtarmaya yönelik bir hamle olabileceğini belirten İlkay, her acının birbirini doğuracağı çok kötü bir döneme girildiğini kaydetti. Kadın ve çocukların her zaman zulüm gören kesim olduğunu vurgulayan İlkay, “Zulüm katmerlenecek. İnsanlar göç yollarına düşecek belki ve Suriye’de yaşanan şey yaşanacak ülkemizde de. Bunun olmasını kesinlikle hiçbirimiz istemiyoruz. Bunun olmaması için de ne yapmamız gerektiği konusunda yan yana gelmemiz gerekiyor bedeli ne olursa olsun. Kaybedecek çok şeyimiz yok aslında” diye konuştu. 
 
‘İstenirse hem kapitalizm hem emperyalizm ülkemizden atılır’
 
Bütün dünyada bir barış hareketinin gelişmesi gerektiğini söyleyen İlkay, “Aslında 1968’den beri bütün dünyanın sadece yüzde 10’u güzel bir dünyanın mümkün olabileceğine, emperyalizmin, kapitalizmin elinde oyuncak olmaya zorunda olmadığımıza inanıyor. Ama bu yüzdelik genişlerse hepimizin yararına olur. Ben halkların kardeşliğine inanıyorum. İstenirse hem kapitalizm hem emperyalizm ülkemizden atılabilir. Ama bu Ortadoğu coğrafyasını Türkiye’yi de katarak söylüyorum, halkların kardeş olduğuna inanıp, ezilenlerin sosyolojisi üzerinden, ekonomisi üzerinden yan yana gelip ‘hayır’ demesine bağlı” dedi.