İSTANBUL - Berivan Doğan, “Ve tüm kadıların saçları bir başka tarandığında” adlı ilk resim sergisinde, kadınların saçlarından ve yüz ifadelerinden iç dünyalarına doğru bir yolculuğa çıkarıyor. Kadınların tüm baskılara rağmen gücüne dikkat çektiğini belirten Berivan’ın sergisi, 2 Ağustos’a kadar ziyaret edilebilir. 

 

Berivan Doğan’ın “Ve tüm kadınların saçları bir başka tarandığında” adlı ilk resim sergisi 3 Temmuz’da açıldı. İstanbul Kadıköy’deki Zapata Bakery’de gerçekleştirilen sergi, 2 Ağustos’a kadar ziyarete açık olacak. Sergide yaklaşık 30 adet sulu boya kadın portresi yer alıyor. Kadınları özgün bir şekilde tuvale aktaran Berivan, saçlarını ön plana çıkarırken, duruş ve bakışlarını da gözden kaçırmıyor. Sergiyi gezerken, kadınların birbirinden ilginç saç şekillerine tanıklık ediliyor. Tüm resimlerde, kadınların saçlarının iç dünyasını, ruh halini yansıttığı hissi var. Kadınların saçlarında ve yüz ifadesinde, insana umut, asilik, isyan, yas, aykırılık yansıtılarak, kadınların iç dünyasına doğru sürüklüyor.

 

‘Çizdikçe bir şeyler ortaya çıktı’ 

 

Berivan sosyoloji mezunu. Resimle olan hikayesi ise ablasından başlıyor. Berivan’ın ablası resim öğretmeni ancak ablası uzun süre resim çizmeyince Berivan, teşvik etmek için resim yapmaya başlıyor. Diyarbakır’da oturan ablası için başladığı bu yolculukta epey yol alan Berivan, “Belki beraber bir şeyler yaparız diye düşündüm. Sonra bir baktım ben çiziyorum. Çizmekten keyif aldım. Kadınların üretmesinin ne kadar değerli bir şey olduğunu keşfettim. O yüzden çizmeye de devam ettim. Çizdikçe de bir şeyler ortaya çıktı. Hem bende hem de etrafımdaki insanlarda. Böyle başladım” dedi.

 

‘İnsanlar beğendikçe motive oldum’ 

 

Ressam olan bir arkadaşının bu yeteneğini keşfettiğini vurgulayan Berivan, “Beni atölyesine çağırdı ve temel çizim dersleri aldım. Birkaç ay gittim atölyeye. Sonra sulu boyaya devam ettim.  Çizebildiğimi fark ettiğimde şaşırdım. Çünkü daha önce yapmamıştım. Çizimlerimin beğenilmesine şaşırdım. Yapıyorum ama ben yaptığım şeyleri çok da güzel bulan bir insan değilim. Etrafımdaki insanlar beğeniyor. Beğenildikçe çizmeye devam ettim. Motive oldum. O yüzden devam ettim” diye belirtti.

 

‘Güçlü görünmelerini istedim’

 

Sulu boya ve karakalem resimlerinin hepsinde kadınların saçlarını parçalara ayırıp renklendirdiğin ifade eden Berivan, neden böyle yaptığını ise şöyle anlattı: “Çünkü biz kadınlar sürekli baskı altındayız. Hem iktidar baskısı altındayız hem toplum baskısı altındayız. Kendimizi ifade etmekte, üretmekte sürekli zorlanıyoruz. Öz benliğimizi ortaya çıkaramıyoruz. Bunun bir yansıması olarak aslında saçları parçalara ayırdım. Ama onu parçalara ayırırken renkli kıldım. Aslında biz parçalara ayrılmış olabiliriz ama aynı zamanda renkliyiz de. Bütün resimleri renkli yaptım. Sadece kadınların saçlarını değil kıyafetlerini, arka fonlarını, duruşlarını, ifadelerini hep renkli yaptım. Bütün bu olumsuz tabloya rağmen renkli çizdim. Güçlü görünmelerini istedim. Çünkü kadınların güçlü olduğuna inanıyorum. Her şeyi yapabilecek güçte olduklarına inanıyorum. Bu yüzden onları bu şekilde resmettim.”

 

‘Parçalanmış hayatların bir göstergesi’

 

Resim çizmeye başladığında sergi açma fikrinin olmadığını dile getiren Berivan, “Yaptıkça birikti. Arkadaşlarım, ailem sürekli ‘bizimle ne zaman paylaşacaksın’ diye sordular. Bir kadın olarak hep kadın çizmek istedim. Hep kadın ve aynı tarzda çizmeye çalıştım. Kadınlarda saçlar çok önemli. İster kısa olsun ister uzun olsun. Bir kadının saçının tarama şekline yada toplanma şekline baktığında onun yasta mı, sevinçli mi yada kederli ve hüzünlü mü olduğunu az çok anlayabiliyoruz. Saçları ben daha çok iç dünyamızın bir yansıması olarak ortaya koymak istedim. Yani parçalanmış hayatlarımızın bir göstergesi olarak. Etraftan da paylaşma talebi gelince ‘neden olmasın’ dedim. En azından insanlar canlı olarak resimlerimle buluşacaklar. Belki benim anlatmak istediklerim biraz karşı tarafa da geçmiş olur diye düşündüm. O yüzden sergiyi açtım. Resimlerime bakarak serginin ismine karar verdim” diye konuştu.