7. Filmamed Belgesel Film Festivali başladı

  • 08:23 9 Mayıs 2019
  • Kültür Sanat
 
DİYARBAKIR - Bu  yıl 7'incisi düzenlenen FilmAmed Belgesel Film Festivali, "Ben devrimim" adlı belgesel gösterimiyle sinemaseverlerle buluştu.
 
Diyarbakır’da Ortadoğu Sinema Akademisi Derneği tarafından  bu yıl 7’incisi düzenlenen Filmamed Belgesel Film Festivali’nin startı, dün akşam saatlerinde “Ben devrimim” adlı belgesel gösterimiyle verildi. 8-12 Mayıs tarihleri arasında sürecek ve 44 filmin gösterileceği festivalin açılış belgeseli, Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Kongre Merkezi ile TMMOB Mimarlar Odası Diyarbakır Şubesi’nde bağlı ÇandAmed Sinema Salonunda gösterildi. Festivale Barış Anneleri Meclis üyeleri, TJA üyeleri, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Milletvekili Saliha Aydeniz ve yöneticilerin yanı sıra çok sayıda sivil toplum kuruluşu temsilcileri katıldı.  
 
Belgeseli izlemeye gelen sinemaseverlere beyaz tülbentler dağıtıldı. 
 
'Cenazeler çıkmasın'
 
Belgesel gösterimi öncesinde konuşan Barış Annesi Meclisi üyesi Nezahat Teke, gündemlerinin açlık grevi olduğunu söyledi. Herkesi açlık grevlerine ve tecride karşı sesini yükseltmesi için çağrı yaptı. Açlık grevi eylemcilerinin önünde saygıyla eğildiğini kaydeden Nezahat Teke, “Birkaç gün önce bir görüşme oldu. Biz sevindik. Bir şeyler olur diye ama oda yetmedi. Çünkü eğer bu ülkede avukatlar bir defa İmralı’ya gidip gelirse ne çocuklarımız bunu kabul eder ne de tecrit biter. Onun için müzakere olmadan çocuklarımızda bu eylemlerinden vazgeçmeyecekler. Cezaevlerinde cenazeler çıkmadan herkes annelerin sesini duysun. Hepimiz birlikte ayağı kalkalım” diye konuştu. 
 
Nezahat'ın konuşmasının ardından salonda bulunanlar sık sık, “Bijî berxwedana zindana” sloganları attı. Katılımcılar annelerin açlık grevi eylemi sürdüren yakınlarının taleplerine dikkat çekmek için düzenledikleri eylem ve etkinlikleri beyaz tülbentlerini bir dakika boyunca sallayarak dile getirdi. 
 
'Sanatımız, toplum ve kadın için'
 
Ardından söz alan Ortadoğu Sinema Akademisi Derneği üyesi Serap Ergin de, değişim ve sanatın ortaklaşmasını festivallerde gördüklerini belirterek, sanatın sadece estetik bir tat olmadığını belirtti. Festival yapmanın kendileri için önemli olduğunu vurgulayan Serap, “Bizim sanat arayışımız toplumun ilerlemesi, kadın özgürlüğü, doğayla eşit bir yaşam için ve Yılmaz Güney’den Halil Dağ’a, Mehmet Aksoy’dan Masiro’ya uzun bir yoldur. Gazetecilerin, aydınların ve yazarların tutuklandığı böylesi bir süreçte festivali yapmak bizim için çok önemlidir. Bu yıl festivalimizde en çok iki renk ortaya çıkıyor. Göçmenler ve kadın direnişi öyküleri. Bu filmlerin emekçileri de kadın ağırlıklıdır” sözlerini kullandı. 
 
'Öncülük kadınlara ait'
 
HDP Milletvekili Saliha Aydeniz ise, Türkiye’deki cezaevleri başta olmak üzere bütün dünyada tecridin kalkması için açlık grevi eylemlerinin var olduğunu hatırlatarak, mücadelelerini saygıyla selamladı. Tarih’te egemenlerin toplumun üzerinde kendilerini örgütlediğine dikkat çeken Saliha, “Kürtlerin edebiyat, kültür ve sanatı her zaman ayaktaydı ve mücadele içindeydi. Her zaman toplumun geleceği için örgütledi. Kadınların öncülüğünü yaptığı bütünlüklü süreçte bugün festivalin öncülüğünü kadınlar yapıyor. Kadın her zaman toplumun öncüsüdür. Tarihte ne kadar baskı, zulüm ve zorluk varsa kültür, sanat ve edebiyat yerinde durmuyor. Her zaman ilerliyor” dedi.
 
Konuşmaların ardından etkinlik "Ben devrimim" adlı belgesel gösterimiyle sonlandı.