Dünyanın ilk üniversitesi sınır telleri ardında kaldı!

  • 09:13 21 Şubat 2019
  • Kültür Sanat
MARDİN - Nusaybin'de dünyanın ilk üniversitesi olarak açığa çıkarılan Mor Yakup Manastırı'nın giriş sütunları, sınır telleri ardında kaderine terk edildi.
 
Mardin'in Nusaybin ilçesinde bulunan ve 2010 yılında yapılan araştırmalara göre, dünyanın ilk üniversitesi olarak açığa çıkan Mor Yakup Manastırı'nın giriş sütunları, sınırlar arasında kaderine terk edildi. Suriye sınırına yakınlığı ile bilinse de tarihi ve doğal yapıları ile önemli bir yere sahip olan Nusaybin'de, 8 yıl önce yapılan arkeolojik kazılarda Mor Yakup Manastırı'nın Nisibis Akademisi'nin dünyanın ilk üniversitesi olduğu belirtilmişti. M.S. 209 yılında yapılan ve yaklaşık bin 700 yıllık tarihi geçmişi bulunan manastırın girişi olarak bilinen sütunlar, Qamişlo ve Türkiye arasında bulunan sınırda kaderine terk edildi.
 
Kayyım ziyaret edilmeyen sütunlarla reklam yapıyor
 
Hasar almış şekilde bulunan 5 giriş sütununun hemen yanında Suriye sınır kapısı ve askeriye bulunuyor. Teller arkasında bırakılan tarihi sütunların ne durumda olduğu ise bilinmiyor. Çim ve ağaçlar arasında kalan ve herhangi bir restorasyonun yapılmadığı sütunların daha ne kadar ayakta kalacağı da bilinmiyor. Tellerin örülmesi nedeniyle kimsenin gidip ziyaret edemediği sütunlar, turizme de kazandırılamıyor. İlçe halkı alanın turizme kazandırılmasını isterken, Nusaybin Belediyesi’ne atanan kayyım tarafından sürekli reklam olarak kullanılması dikkat çekiyor. 
 
Manastırın tarihi geçmişi ise şöyle:  
 
Mor Yakup Manastırı M.S. 419'da Aziz Yakup (Mor Yakup) adına inşa edilir. Mor Yakup M.S. 330 yılında Mısır'da doğmuş ve İskenderiye'de küçük bir manastırda rahip olur. Mısır'dan deniz yoluyla Tarsus'a oradan da Diyarbakır'a gelir. Daha sonra Turabdin'deki Şiluh (Salıh) köyüne yerleşir. Hayatı hastalara şifa vermek, bir haftalık bebeği konuşturmak gibi mucizelerle geçen Mor Yakup, daha sonraları azizlik mertebesine yükselir. Bugün Mor Yakup Manastırı'nın bulunduğu yerde Pers döneminden kalma bir mabet bulunduğu kaydediliyor. Mor Yakup, M.S. 421'de yaşamını yitirir. Öğrencisi Mor Daniel, burada tek başına kalır. Zaman içinde manastıra yüzlerce rahip yerleşir. 5. yüzyılın sonlarına doğru Mor Daniel de, yaşamını yitirir ve 6. yüzyılın başında 508-510 yıllarında çilekeş Mor Yakup adına büyük bir kilise inşa edilir.
 
Tüm bu inşa işleri Başrahip Teofil başkanlığında yapılır. 7. yüzyılın başlarına kadar bu kilise sağlam kalmıştır. Mezbah kapısının üstündeki kitabede çoğunluğu köy halkından olan ve manastıra bağış yapanların ve yaptıkları bağışların listesi bulunmaktadır. Manastırdaki kitabelerde de 770-1364 yılları arasında bu manastırda ölen rahip, keşiş, patriklerin ve diğer din adamlarının adları bulunmaktadır. Mor Yakup Manastırı, 8. yüzyılda Metropolitlik merkezi, 1364-1839 yılları arasında da Turabdin bölgesi için Patriklik makamı olmuştur. Birinci Dünya Savaşı’na kadar faal durumda olan manastır, 1965 yılına kadar sahipsiz kalır. 1965'te rahip Yakup Tekin, Episkopos Mor Iyawennis Efrem Bilgiç tarafından manastıra atanır.