Jineoloji’nin yeni sayısı çıktı: Kadın Direniş Yöntemleri II

  • 09:20 2 Şubat 2019
  • Kültür Sanat
HABER MERKEZİ - Jineoloji dergisinin 12’nci sayısı “Kadın Direniş Yöntemleri II” başlığıyla çıktı.
 
3 ayda bir okuyucu ile buluşan bilim kuram dergisi Jineoloji’nin 12’nci sayısı çıktı. Dergi'nin Ocak-Şubat-Mart sayısı bir önceki sayının devamı olarak “Kadın Direniş Yöntemleri II” başlığıyla okuyucu ile buluştu. Kadınların deneyimine, mücadele örneklerine ve yöntemlerine ışık tutulmaya devam edilen Dergi'nin bu sayısına çok sayıda kadın, yazılarıyla destek verdi.
 
‘Direniş paradigmasal bir kavrayıştır’
 
Dergi'nin bu ayki ilk yazısı Nagihan Akarsel’den geliyor. Nagihan, “Varoluşun Erdemli Duruşu; Direniş” isimli yazısı ile direnişin paradigmasal bir kavrayış olduğunu, bu kavrayışın yaşamla bütünleştiği zaman bir anlama bürüneceğini hatırlatıyor ve direnişin ne olabileceğine dair kapsamlı bir çerçeve çiziyor. Nagihan, Deleuze’un “İktidar hayatı hedef aldığında, hayatın kendisi iktidara direniş olur” sözünü hatırlatarak hayatın kendisini bir direniş alanına çevirmenin öneminden bahsediyor.
 
Sophia Essmat İranlı kadınları anlatıyor
 
Derginin bu sayısında Sophia Essmat da, İran’dan kadınlara ses veriyor. Sophia, “İran’daki Kadın Hareketi ve Kadın Direniş Yöntemleri” yazısıyla bireysel direnişlerin küresel direnişlerle buluştuğu, İran şeriatı altında kadınların ülkelerini terk emek zorunda kalsalar dahi mücadeleyi başka alanlarda yürüttükleri zorlu yolu anlatıyor. Sophia“Beyaz Çarşamba” eylemleriyle gündeme gelen İranlı kadınların diğer direnişlerini ve aslında zor şartlar altında neler başardıklarını anlatıyor yazısında. Sophia, ayrıca bireysel direnişlerin küresel direnişlerle buluştuğu, İran şeriatı altında kadınların ülkelerini terk emek zorunda kalsalar dahi mücadeleyi başka alanlarda yürüttükleri zorlu yolu anlatıyor.
 
‘Hindistan ve Cezayirli kadınların direniş ağları’
 
Jineoloji Enternasyonel Kolektifi ise, “Hindistan’dan Cezayir’e Kadın Direniş Ağları” yazısında sömürgeciliğe karşı çok ciddi emeklerle mücadele veren Hindistanlı ve Cezayirli kadınların geçmişten günümüze verdikleri mücadelelerini gözler önüne seriyor. Hindistan’da kadınların sahip olduğu köklü animistik inançların bugün pembe sopalı kadınların mücadelesinde yaşadığını, Cezayirli savaşçı kadınların hem kendi toplumlarındaki ataerkiye hem Fransız sömürgeciliğine verdiği muazzam mücadelenin detaylarını aktarıyor.
 
‘ZAD’da kadın mücadelesi deneyimi’
 
Camille de, Fransız kadınların verdiği mücadeleyi “ZAD’da Kadın Mücadelesi Deneyimi” yazısı ile paylaşıyor. ZAD’larda yani “savunulması gereken bölge”de kadınların oluşturduğu bir yerel örgütlenme modelini ve bu modeli oluştururken Fransız kadınların verdikleri mücadeleleri ve iktidarlar ne kadar zalim olsa da iktidarlar altında yaşayan kadınların mücadelelerinden asla vazgeçmediklerini anlatıyor. Camille, bir havaalanı yapımına karşı çıkanların inşaat olarak belirlenen bölgede yeniden toprağa dönüşlerini ve “ellerini bahçeye dikenlerin” emeklerini anlatıyor yazısında.
 
Kürt kadınlarının mücadele örnekleri
 
Rojda Yıldız, ise Kürt Kadın Hareketi’nin 90’lardan günümüze gelen mücadele örneğini pratik süreçler ve zihinsel dönüşümleriyle beraber aktarıyor. “Anlamın Pratik ile Kesiştiği Bir Mücadele Deneyimi” isimli yazısında bir yandan devlet şiddetinin en çıplak haliyle yüz yüze kalan Kürt kadınların diğer yandan kendi toplumlarındaki ataerkiye karşı köklü mücadeleler yürüttüklerini ve toplumsal birçok eril kodun yıkılmasını “küresel düşün, yerel mücadele et” söylemi ile devam ettirdiklerini aktarıyor. 
 
Türkiyeli feminist kadınlar
 
Mücadeleyi her yerde yükselten kadınlardan Türkiyeli feminist kadınlar, Filiz Kerestecioğlu, Gülnur Savran ve Ayşe Günaysu, “Yolda yürürken öğrenen, öğrenirken öğreten” deneyimlerini bütün sadeliği ile buluşturuyor okuyucuya.  Feminist hareketin örgütlediği üç kampanya ve bu kampanyanın geliştiği süreçleri “Dayağa Karşı Yürüyüş”, “438 Yasasına Hayır”, “Arkadaşıma Dokunma” yazılarında ele alınıyor.
 
‘Müslüman kadınlar ne istiyor?’
 
Rümeysa Çamderelive ve Şefika Özer, “Müslüman Kadınlar Ne İstiyor, Neyin Mücadelesini Veriyor; Türkiye Örneği Üzerinden Bir Derleme” yazısı ile Müslüman kadınların örgütlenirken yaşadıkları zorlukları kendi deneyimleri üzerinden kronolojik bir sıralama ile sunuyor.
 
‘Kadınların Afrikası’nda’
 
Viktoria Krieger, “Kadınların Afrikası’nda Direniş Güncesi için Notlar” isimli yazısında Afrikalı kadınların tarihini sömürge öncesi, sömürge dönemi ve sömürge sonrası olarak üçe ayırıyor, ana kadın kültürünün yaşatıldığı bu topraklarda kadınların direnişlerine dair kesitler sunuyor ve kadınların güçlü olduğu bir toplumda toplumun da özgür olduğu hakikatini gösteriyor.
 
‘Dört duvara sığmayan kadınlar’
 
Elif Kaya, “Dört Duvara Sığmayan Kadınlar” isimli yazısı ile artık bu ülkenin bir gerçekliği haline gelmiş cezaevlerinde bulunan kadınların direnişini anlatıyor. Elif, yıllardır iktidarın bir “terbiye mekânı” olarak kurduğu bu alanların nasıl işkencehanelere dönüştüğünü, kadınların tacizlere-tecavüzlere rağmen içeriyi dışarı ile bir kılma mücadelelerini anlatıyor.
 
 ‘Başka bir medya mümkün mü?’
 
Hayatın her alanında mücadele etmek zorunda kalan kadınlar arasında gazeteci kadınların mücadelelerini ise yıllardır gazetecilik yapan Fatma Koçak tarafından kaleme alınıyor. Fatma, “Başka Bir Medya Mümkün mü?” sorusunun peşine düşerek, kadınların hakikati yazmasının ve dillendirmesinin önemli bir aracı olan gazeteciliğin kadınlar tarafından yapılmasının önemini tekrardan hatırlatıyor.
 
Bu sayıda Claudia Corol da, “Feminist Direnişler: Strateji Belirlerken ve Pratikten Teoriler Örerken” isimli yazısı ile 21.yüzyılı kadınların yüzyılı olarak tanımlıyor ve bu yüzyılda bedenleri ve toprakları savunmanın önemi üzerinde duruyor. Feminist bir adaletin zorunluluğu ve getirileri hakkında fikirlerini paylaşan Claudia, bu yüzyılda kadınların mücadele stratejileri üzerine fikirlerini aktarıyor.
 
Devrim konferansının anlattıkları
 
Haskar Kırmızıgül, kaleme aldığı “Yapım Aşamasındaki Devrim Konferansı’nın Anlattıkları” isimli yazısında geçtiğimiz aylarda Frankurt’ta Kürt kadınların çağrısı ile bir araya gelen kadınların gerçekleştirdiği konferanstaki izlenimlerini aktararak farklı bir dünyayı inşa etmenin mümkünlüğünü ve bunun için verilen mücadelenin ilerlemesinde kadınların rolünün önemini dile getiriyor.
 
Filistin’de kadın direnişi
 
Derginin son yazısı ise, Şirin el Arac ile yapılan “Filistin’de Kadın Direnişi” konulu söyleşi. Filistin deneyiminin nerelerden nasıl geldiğini, kadınların yıllardır bu direniş içerisinde neleri başarıp neleri başaramadığını ve kendilerini nasıl değiştirip dönüştürdüğü konuları üzerine duruluyor.  
 
Dergi’nin gelecek sayısında ise eğitim ve kadın ilişkisi üzerinde durulacak.