Ulusal kıyafetler poşi ve parzin ile zenginleşiyor 2018-12-06 09:01:40   Zeynep Durgut   HAKKARİ - Kürt kültürünü kıyafetleriyle bugünlere taşıyan Hacer Ergin, el emeğiyle yaptıkları poşi, parzin, xurçik ve şûtik gibi aksesuarların önemine dikkat çekerek, bu kültürü yaşatmakta başta kadınların sorumlu olduğunu söylüyor.    Kürt kültürünü yansıtan ulusal kıyafetler, günümüzde asimilasyon ve kapitalizmin hızlı bir şekilde ilerlemesine rağmen birçok yerde yaşatılıyor. Bu kıyafetler, üzerine yapılan poşilerin yanı sıra parzin, xurçik ve şûtik gibi aksesuarlar da yöresel kıyafeti tamamlıyor. Kürt kültürünü yaşatmak için bu aksesuarları yapan Hacer Ergin, "Ömrümün yettiği kadar bu kültürü yaşatmaya devam edeceğim" diyor.    'kültürümüzü yaşatmaktan vazgeçmedik'   Zorluklarına rağmen bu kültürü yaşatmaktan vazgeçmediğini söyleyen Hacer, "Çocukluğumdan beri poşi, şûtik, parzin ve kilim yapmakla uğraşıyorum. Biz köyde iken buna çok önem verir ve bunları büyük bir ustalıkla yapardık. El emeğimizle yaptığımız bu aksesuarlarla hem geçimimizi sağlardık hem de bu kültürü korumaya çalışırdık. Köylerimiz boşaltıldıktan sonra biz şehirlere yerleştik. Ona rağmen bu kültürü korumak ve yaşatmaktan vazgeçmedik" diye belirtiyor.    'Poşi kadının rengidir'   Poşi yapımı için büyük bir emek harcadığını dile getiren Hacer, poşinin yapılışını ve önemini şu sözlerle anlatıyor: "Ben poşi yapma işlemine başlamadan önce en güzel renkleri seçerim, çünkü güzel bir poşinin ortaya çıkması için güzel renklere ihtiyaç vardır. El işi gerçekten çok zahmetli ve bir o kadar da yorucu. Bu  iş sabır ve emek isteyen bir iş. Bir parzin ya da poşinin yapılışı günlerce sürebiliyor. Eskiden kadınlar berivana giderken, sırtına parzin bağlar çocuklarını ve koyun sütünü onlarda taşırlardı. Hakkari bölgesinde bu kültür hala canlılığını koruyor. Burada kadınların taktığı bu poşileri siz hiçbir yerde bulamazsınız. Bu poşiler sadece bu bölgeye ait. Poşileri kadınlar düğünlerde kıyafetleri üzerine takar. Eskiden düğünlerde poşi takmayan kadınlara saygı duyulmaz ve herkes tarafından poşi takmadığı için ayıplanırdı. Çünkü poşi kadınların rengiydi. Poşilerde kullanılan renkler iyinin ve barışın simgesidir. Bundan kaynaklı poşiler bizim için çok anlamlı ve önemlidir. Şuanda bile kadınlar bu kültürü yaşatıyor ve devam ettiriyor."   'Bu kültür kadınların dokunuşuyla bugünlere geldi'   Bu işi yaptığı zaman çok mutlu olduğunu söyleyen Hacer, "Emek vermek, çabalamak, güzel şeyler ortaya çıkarmak insana huzur veriyor. Bundan dolayı el işi çok anlamlı ve önemlidir. Bizler bu kültür sayesinde bugüne kadar gelmişiz. Bu kültür, zamanında kadınların bunlara dokunmasıyla bugüne kadar gelmiştir. Bu eserlerde işleminden tutun, kullanılan renklere kadar her şey çok büyük bir ustalıkla yapılıyordu. Bu yüzden kadınlar bu kültürü yaşatmakta kendilerini sorumlu olarak görmeleri gerekiyor" diyor.