Fırça darbeleri yıkık dökük duvarları güzelleştiriyor 2018-11-26 09:02:01   İSTANBUL - Ressam Ayşe Kapusuz, kırık dökük duvarların formlarına bakıp yeni bir karaktere dönüştürüyor. Duvarların kendisine ilham verdiğini belirten Ayşe, "O duvara bakıp bir an gülümsetecek bir resim yapmış olmak yetiyor bana" diyor.    Çocukken evin duvarlarını kalemle çizen Ayşe Kapusuz, karalamadan resme uzanan yolcuğunu başlatıyor. Güzel sanatlar lisesine giden Ayşe, daha sonra Mimar Sinan Güzel Sanatlar Fakültesi’ni bitiriyor. Üniversiteden sonra Bodrum Gümüşlük'teki bir köye yerleşen Ayşe, henüz kişisel sergisini açmasa da birçok karma sergiye katılıyor. Genellikle portreler çizen Ayşe, 8 yıldır ise gördüğü yıkık dökük ve boyası dökülmüş duvarları güzelleştiriyor. Duvarlara resim yapma başlangıcı ise arkadaşının evinde, tuvalet kapısının altında boyası dökülmüş alanı resimle kapatmak oluyor.    'Duvarlar ilham veriyor'   Duvarlara resim çizme nedenini ve kendisine nasıl ilham verdiğini anlatan Ayşe, "Duvarlar sana bir şey gösteriyor, döküntüler, formlar… Orada hazır bir zemin var. İlham veriyor. Duvardaki formu görüp 'şunu ekleyebilirim' diyorum. Böyle başladım duvarlara resim çizmeye. Sadece duvara değil aslında. Herhangi bir şey olabilir. Bu tene bile yapılabilir. Orada var olan bir formülün yanına destek olarak ortaya çıkartmaktı amacım" diyor.    'Bir veya üç dakikalık fikir çizimleri'   Pek çok insanın aynısını tuvale yaptığını, kendisinin ise maddi getirisi olmadan hobi olarak yaptığını dile getiren Ayşe, "Çünkü keyif almak için yapıyorum. Bunu yapmak beni mutlu ediyor. Tanımadığım birçok insanla bu yolla iletişim kuruyorum. Bir örnek vereyim. Bana 'Çok mutsuz ve keyifsiz günümdeydim. Orada gülümseyen bir portre vardı ve onu görünce gülümsedim. Hep gördüğüm bir şeydi ama bu sabah görünce hoşuma gitti' diye mesaj atıyorlar. Kazancı yokuşunda bir çizim yapmıştım. Bir evsizin yattığı bir yerdi. Bir baktım ki çizdiğim resme bakıyor bir şeyler söylüyor. Bunu görünce bu beni çok mutlu etti. Bu beni motive ediyor. Renk koymuyorum. Bir-üç dakikalık fikir çizimleri aslında. Özellikle oturup bir resim önünde çalışayım demiyorum. Bu benim için bir fikir sadece bir an gülümsetecek bir şey aslında. O yüzden boyayı tercih etmiyorum. Belki bir gün yaparım" ifadelerini kullanıyor.    'Resim çizmek için ressam olmak zorunda değilsin'   Resim yapmanın kendisi için içindekinin dışa vurumu olarak tanımlayan Ayşe, şöyle devam ediyor: "Herkes resim yapabilir bana göre. İllaki çok iyi resim yapıyorum her yerde yayınlansın diye değil. Resim samimiyetle yapıldığı sürece herkes tarafından yapılabilir bence. Kimsenin tekelinde değil. Boya kalem, aslında bizim günlük hayatımızda yaşadığımız sıkıntıların, mutlulukların dışa vurmalarını ortaya koymak için var. Herkes bir şekilde kendini dışa vurabilir resimle ya da başka bir şey yapabilir."