İç savaşta bir kadın hikâyesi: Carrar Ana'nın silahları 2018-04-26 09:03:01   İZMİR - İmece Derneği bünyesinde sahneye çıkan kadınlar, Bertolt Brecht'in "Carrar Ana'nın Silahları" oyununda başrolde yer aldı. İspanya iç savaşında bir anneyi anlatan oyun, savaşta tarafsız kalınamayacağını gösteriyor.    İmece Derneği bünyesinde çalışmalarını yürüten tiyatro topluluğu, 5 aylık bir çalışma sonrası ilk oyununu sahneledi. Bertolt Brecht'in “Carrar Ana’nın Silahları” adlı oyunu, Selahattin Akçiçek Kültür Merkezi'nde sahnelendi. Yol Sahne Tiyatro topluluğundan Kazım Başer'in yönetmenliği ile ortaya çıkan oyun, profesyonelleri aratmayacak performansla seyircilerden bol alkış aldı. Ayrıca oyun sonunda "Kadınız, özgürüz, sahnedeyiz" yazılı pankart açıldı.   Tarafsız kalınamayacağını gösteriyor   Kısa bir video ile başlayan oyun, Kuzey İspanya'da Basklı bir balıkçı köyündeki bir evde Nisan 1937'de bir gece süresi içinde geçiyor. Bu savaşta Halk Cephesi’ne katılmış eşini kaybeden ve iki yetişkin oğlu olan Carrar, çocuklarının savaşa katılmaması için direnir. Oysa, 20 yaşındaki büyük oğlu Juan, sevgilisi ve köydeki gençler tarafından Franco'ya karşı savaşmak için baskı altındadır. Kadın oğlunu bu işten uzak tutmak için onu her gün denize balık avlamaya gönderir. General Franco'nun faşist ordusuna karşı savaşan kardeşi Pedro'nun evde saklandığına inandığı silahları almaya gelmesi, iç savaş zamanında tarafsız kalıp kalınamayacağı tartışmasını tetikler. Oyun, savunma savaşında tarafsız kalınamayacağını gösteriyor.    'Devlet güdümünde sanat, sanatın ruhuna ters'   Başrolde emekli olduktan sonra İmece Derneği ile tanışan Esengül Uzun yer alıyor. Performansı ile profesyonel oyuncuları aratmayan Esengül, hem İmece Derneği'nde olmanın hem de sadece 5 aylık bir çalışmayla ortaya çıkan oyunun kendisine çok şey kattığını söyledi.   TBMM Başkanı İsmail Kahraman'ın kadınların sahneye çıkmasını engellemesine dikkat çeken Esengül, "Bizi sahneden indiremeyecekler. Sanat devlete bağlı olmamalı. Aksi takdirde istediği zaman sahneden indiriyorlar. Sanatın ruhu aslında devletin sözcüsü olmaya izin vermez ama devlet güdümünde yapılan sanat ne yazık ki devletin kontrolünde oluyor. Yani sanatın ruhuna aykırı" dedi.   'Bitaraf olan bertaraf olur'   Amatör sanatçıların, bağımsız sanat topluluklarının her şeye rağmen çalışması gerektiğini belirten Esengül, "Carrar Ana'da 'taraf olmak gerek' diyoruz. Oyun da hangi tarafta olunması gerektiğini net bir şekilde anlattı" dedi. Carrar'ın aslında yüreğinde bir tarafı tutuğunu belirten Esengül "Aslında İspanya iç savaşında direnişin de sembolü olan siyah kırmızı bayrağı yere atarken tekrar yerden kaldırdı. Çünkü mücadeleye inanıyordu. Oğlunu kaybettiği için değil savaşması gerektiği için savaşa girdi. Yerel burjuvazinin uluslararası burjuvazi ile ortaklaştığı görülüyor. Bu sınıfların var olmasından kaynaklanan bir çatışma. Bu geçmişte böyleydi şimdi daha keskin sınırlar. Elbette ki kaderimize razı olup oturmayacağız, dünden bugüne devam ediyor mücadele. Fakat koşullar aynı kaldığı sürece tarih tekerrür edecektir. Silahlar hala yerin altında bir gün o silahlar yeniden çıkacak. Çünkü silahları kuşanmaktan başka yol bırakılmadı" dedi.   'Kuşaklar birbirine dokundu'    Oyunun hazırlık sürecinde insana dokunmanın ne kadar önemli olduğunu bir kez daha anladığını belirten Esengül, "19 yaşından 50 yaşına geniş bir yelpazede insan grubu kuşak farkı olmasının birbiri ile anlaşabiliyormuş meğer. Biz tecrübelerimizi aktardık onlar enerjilerini. Belki de tarihin tekerrür etmesine engel olan şey kuşakların birbirine dokunması" dedi.  "Bulduğumuz her sahnede oynamayı düşünüyoruz" diyene Esengül, Ege Üniversitesi Tiyatro Günleri'nde oynamayı düşündüklerini aktardı.    'Kürdistan'da gördüğüm annelere benziyor'   Oyunda yer alanlardan biri de kızı cephede savaşan 'Teres' karakterine can veren eski İHD Şube Başkanı Günseli Kaya. 1993'ten sonra İHD merkez yöneticisi olan Günseli, 8 yıl boyunca Kürdistan'da kadınların mücadelesini hatırlayarak, "Onların mücadele isteğini de gördüm, yakınlarını kaybedişlerini, bulunması için gösterdikleri soğukkanlılığa da tanık oldum. Biraz onları da oynadım gibi. Barış Annelerinin farkı ise örgütlü olmaları" dedi.    Günseli, yeni oyunlar için seçmelere başladıklarını belirterek, yeni oyuncuların da aralarına katılması çağrısı yaptı.