'Sinema sektörü tamamen erkek' 2018-03-14 19:42:49   İSTANBUL - 16. Filmmor Kadın Filmleri Festivali kapsamında düzenlenen,  "Sinema Endüstrisinde Cinsel Taciz" konulu panelde, sinema sektörünün tamamen "erkek" olduğuna vurgu yapılarak, kadınların yaşadıkları sorunların yine kadınlar tarafından çözülebileceği ifade edildi.    16. Filmmor Kadın Filmleri Festivali kapsamında İstanbul Fransız Kütür kütür Merkezi’nde 3 film gösterimi yapıldı. Film gösteriminin ardından  “Sinema Endüstrisinde Cinsel Taciz” konulu panel gerçekleştirildi. Panele oyuncu Arzu Okay, Sinema Televizyon Sendikası’ndan Sinem Derya Çetinkaya,  araştırmacı çevirmen Hülya Uğur Tanrıöver konuşmacı olarak katıldı. Panel yönetimini festival koordinatörü Melek Özman yaptı.   'En büyük sorun sektörün tamamen erkek olması'   Panelde ilk olarak konuşan Hülya Uğur Tanrıöver, sinema sektöründeki genel durumla ilgili, “Film endüstrisinde kadınların konumu, durumu, kadınlar nerede, kadınların durumu bir şey değiştiriyor mu diye Ayşe Eyüpoğulu’yla araştırma yaptık. Bu sektörde kadınların karşılaştıkları en büyük sorun sektörün tamamıyla erkek olmasıdır” dedi. 1980’li ve 1990’lı yıllarda kadınların sinemada daha görünür olmaya başladığını söyleyen Hülya, sinema sektöründe var olmanın iki koşulu olduğunu şu sözlerle açıkladı: “Birincisi ya kadın olarak onların dediklerini yapmak, dümen suyuna gitmek, ufak tefek tacizleri görmezden gelmek. İkincisi ise cinsiyetsizleşmek. Sinema sektöründeki bir diğer önemli sorun ise kadınların ‘vitrinlik’ olarak görülmesidir. Kadınları bir ‘vitrin’ malzemesi olarak işlerini bir an önce çözebilmek adına kullanıyorlar. ‘Etrafımızda o kadar çirkin şey varken biraz güzel şeyler olsun’ gibi düşüncelerle kadınları prodüksiyona alma taraftarı oluyorlar ya da mekan seçimleri gibi durumlarda iletişime geçmek için yine kadın kullanılıyor” diye konuştu.       Hülya ayrıca sinemadaki jönlerin sette çalışan kadınlara ilişki teklifinde bulunduğunu, teklif kabul edilmediğinde ise birçok kadının işinden edilmeye çalışılarak mobbinge maruz bırakıldığını söyleyen Hülya, “Setteki kadınlar ötekileştirilmekten korktukları için kendi aralarında bile taciz durumlarını konuşamıyorlar” dedi.    Kadınlar erkekleşerek var olmak zorunda kalıyor   Setlerdeki çalışma biçimleri hakkında konuşan Sinem Derya ise, sinema sektöründeki kadınların bu güvencesiz ortamlarda ciddi sorunlar yaşadığını belirtti. Sinem, “Kadınlar bir şekilde var olmaya çalışıyorlar fakat ne yazık ki erkekleşerek mümkün oluyor bu. Erkek bir dil edinmek, maskülen giyinmek gibi. Setlerde özellikle teknik ekipte çalışanlar tekstil atölyesinde çalışanlar gibi temel ihtiyaçlarını daha az giderebiliyorlar” diye konuştu. Sinema sektörünün dağınık yapısından dolayı örgütlenmenin zor olduğunu söyleyen Sinem,  taciz ve mobbing gibi durumlara karşı kadın komitelerinin kurulması gerektiğini, kadınların yaşadıkları sorunları kadınların çözebileceğini ifade etti.     'Güçlü olan güçsüzü eziyor'   Oyuncu Arzu Okay ise, 1980'li yıllarda kimi koşullardan kaynaklı cinsel içerikli filmlerde oynadığı için genellikle bu şekilde anıldığını, Türkiye'de sinemanın gittikçe kısırlaştığını söyledi. Arzu, yaşadığı bir deneyimi şu sözlerle anlattı: “Bir sinema filminde ilişki teklifini kabul etmediğim için filmden atılmıştım. O filmden aldığım parayla geçiniyordum. Güçlü olan güçsüzü eziyor, bunun için kadınların her konuda güçlenmesi ve sineye çekip susmaması gerekir. Şu an da o erkek jönler bir yerlerde birilerini yine aynı uygulamalarla bertaraf ediyorlar.”   Panel soru cevap kısmından sonra sona erdi.