Çok kültürlülüğe dair farklı bir inceleme: İstanbul’da Karma Evlilikler 2017-12-24 09:06:26   Beritan Canözer   İSTANBUL - Yönetmenliğini yaptığı ‘İstanbul’da Karma Evlilikler: İki Kalp Üç Kitap’ isimli belgesel filmini anlatan Ece Güneş Saadetyan, “Belgesel, din ve dini kurumların devreye girdiği nikah, çocuk (vaftiz, sünnet, bar mitzvah) ve cenaze kısmına odaklanarak çiftlerin ve kurumların çatışmalı bir durumla karşılaştıklarında nasıl davrandıklarına, hangi yolu izlediklerine odaklandı. Sosyal bilimler ve belgesel alanında Türkiye’de sürülmemiş bir tarla gibi bu konu…” dedi.    Kadir Has Üniversitesi'nce hazırlanan, yapım ve araştırmasını Prof. Dr. Asker Kartarı'nın yönetmenliğini ise Ece Güneş Saadetyan'ın üstlendiği ‘İstanbul'da Karma Evlilikler: İki Kalp Üç Kitap' adlı belgesel karma evlilik yapan Ermeni, Rum ve Musevi, Müslümanların yaşadıklarını anlatıyor. Geçtiğimiz günlerde izleyici ile buluşan belgesel oldukça dikkat çekti. Çünkü bu konuda detaylı bir araştırma bulunmuyor. Belgeselin yönetmeni Ece ile filmin detaylarını konuştuk.    ‘Sorunlara karşı bulunan çözümlere odaklandık’   Belgesel filmini hazırlarken kendi evliliğinden yola çıktığını ifade eden Ece, “Yaptığım karma evlilikle hayatımda bazı şeylerin karma evlilik yapmamış olanlardan farklı seyir ettiğini gözlemledim. Daha sonra diğer karma evlilik yapmış çiftlerin neler yaşadığını merak ettim. Biliyorsunuz konu ile ilgili türküler, şarkılar, filmler, masallar, diziler var. Konu edebiyat ve sanat üretiminde başvurulan bir kaynak olmuş ancak ne yazık ki ülkemizde bilimsel merakı üstüne çekememiş bugüne kadar” dedi.   İstanbul’da yaşayan Musevi, Ermeni, Rumlar ile Müslümanların arasındaki evlilikleri her açıdan konu edindiklerini söyleyen Ece, “Belgesel, din ve dini kurumların devreye girdiği nikah, çocuk (vaftiz, sünnet, bar mitzvah) ve cenaze kısmına odaklanarak çiftlerin ve kurumların çatışmalı bir durumla karşılaştıklarında nasıl davrandıklarına, hangi yolu izlediklerine odaklandı” diye konuştu.   ‘Çiftlerin güvenliklerini göz önünde bulundurdum’   Kurguyu yaparken mahremiyete de dikkat ettiklerini özellikle vurgulayan Ece, “Görüşme yaptığım çiftlerin sayısı belgeselde yer alanların sayısının oldukça üzerinde. Belgeselde yer almayı kabul eden çiftlerle tekrar görüştüm. Röportajlardan seçtiğim cümleleri kendilerine anlattım ve ikinci kez bu şekilde rızalarını aldım. Çünkü ülkemizde nefret söyleminin azınlıklara yönelmiş olmasından dolayı güvenliklerini göz önünde bulundurmak zorundaydım” diye belirtti.   ‘Birçok soruya cevap olmaya çalıştık’   Belgesel filme yoğun ilgi gösterildiğini belirten Ece, “Gerek karma evlilik yapmış olanlar, gerek ailesinde, çevresinde karma evliliği olan kişiler ve cemaat mensupları özellikle gösterime merakla geldiler. Sosyal bilimler ve belgesel alanında Türkiye’de sürülmemiş bir tarla gibi bu konu… Gösterim sonrası söyleşide gelen soruları hatırladığımda izleyiciler belgeselin kapsamı dışında tuttuğu konuları da merak ettiler. Çocuklarının adını nasıl koyuyorlar, söz gelimi tarihin ve güncel siyasetin yüklerini çiftler nasıl aşıyorlar, kaldırıyorlar, dil öğrenimi, gelenek öğrenimi nasıl oluyor gibi sorulara cevap olmaya çalıştık” diye konuştu.   ‘Yeni projeler hazırlıyoruz’   Yeni projeleri hakkında da bilgi veren Ece, son olarak şöyle konuştu: “Ermeni Kültürü ve Dayanışma Derneği ve DVV International Türkiye ile ortaklaşa bir projemiz var. Biliyorsunuz eğitim müfredatında birlikte yaşadığımız halklara ilişkin genel kültür niteliğinde hiç bilgi verilmiyor. Müfredat, Kürtler kimdir, Ermeniler kimdir, Museviler kimdir, bayramları nedir, nasıl onların dilinde günaydın deriz, selam ederiz gibi birlikte yaşamada gereksinim duyacağımız en temel bilgileri vermekten yoksun. Biz de Ermeni halkı ile birlikte Ermeni olmayanlara yönelik genel kültür niteliğinde eğitici bir video dizisi hazırlıyoruz. Ayrıca belgelimizi de kitaplaştırıyoruz. Bahar aylarında kitabın hazır olmasını planlıyoruz” dedi.