Kürtçe öğrenmek isteyenlere destek olacak 2023-08-23 09:03:47     AMED - Kürt dilinin yaşatılıp devamının sağlanması için elinden geleni yapacağını söyleyen Filiz Atalay, “Kürtçe kurslara, Kürtçe öğrenmek isteyen herkese destek olmak istiyorum. Yapılan baskılara karşı her zaman mücadelemi vereceğim” dedi.   Uzun yıllardır süre gelen, büyük bir direniş biçimini alan Kürt kimliği ve dili mücadelesi devam ediyor. Birçok lehçesi ve ağzı olan Kürt diline dönük asimilasyon politikaları sürse de bu farkındalıkla birlikte Kürt halkı bireysel çabasını örgütlü mücadeleye dönüştürerek dilini yaşatmaya çalışıyor. Mezopotamya Dil ve Kültür Araştırmaları Derneği’nde (MED-DER) Kürtçe öğrenmek için eğitim alan hemşire Filiz Atalay (44) da dili yaşatma mücadelesi verenlerden. Filiz hem yaşamını anlattı hem de dil bilincinin kendisinde nasıl geliştiğini…   ‘Resim öğretmeni olmayı istiyordum’   1979 yılında Amed’de dünyaya gelen, aslen Çewlîgli (Bingöl) olan Filiz, dönemin toplumsal cinsiyet eşitsizliğinden etkilenenlerden olduğunu ve bunun için çok mücadele ettiğini belirtti. Filiz, “90’lı yıllarda Amed’de kız çocuklarının okula gitme sıkıntıları vardı. Ben de biraz o sekteye uğrayanlardanım. Bu yüzden bir yıl gecikmeli de olsa okula başladım” dedi. İlkokuldayken okuma ve yazmayı öğrendikten sonra ailesinin mahalle baskısıyla onu okuldan almak istediğini paylaşan Filiz, “Ben okumayı çok seviyordum, özellikle resim öğretmeni olmayı çok istiyordum ama olmadı, içimde ukde kaldı” sözlerine yer verdi.   ‘Hemşireliği kazanmak zorunda bırakıldım’    Dönemin eğitim sistemi gereği üniversite okumadan hemşirelik okuluna giden Filiz, üniversiteyi okumayı çok istediği için üniversite sınavına girdiğini söyledi. Filiz, “Ortaokulu da bir şekilde bitirdim ve onda da yine ‘bu kadar yeter’ denildi. O zamanlar aile ve akraba arasında ‘Kız çocuğu okula mı gider’ söylemleri çok yaygındı. Okumak adına başka seçeneğim olmadığı için hemşirelik okulunu kazanmak zorunda bırakıldım. Hayatımda vazgeçtiğim tek hedefim öğretmenlik oldu” ifadelerini kullandı.   ‘En büyük kaybımız aile içerisinde konuşulmamasıdır’   MED-DER’de Kürt dili eğitimine başlama sebebini ve sürecini anlatan Filiz şöyle konuştu: “Bu sürece şöyle başladım, Kurmancî hep içimde olan bir aşktı. Ailede çok fazla anadil konuşulmuyordu. Memur çocuğuyuz. En büyük kaybımız da aile içerisinde konuşulmamasıdır. Kurmancîyi köyde kuzenlerimden, hastalardan, komşulardan öğrenmeye çalıştım. Ben Kurmancîyi çok seviyorum. Dimilîyim ama Kurmancî'ye karşı ayrı bir zaafım var. Çok öğrenmek istedim. Kürtçe kitap okudum ama anlamadan okudum. Bana öğretecek, konuşabileceğim birilerini arıyordum. Tesadüf eseri MED-DER ile tanıştım, işyerime geldiler. Onlar Kürtçe konuştuklarında hayran hayran izledim. Onlar vesile oldu. Çok mutluyum ve bu konuda ilerlemeyi çok istiyorum. Kurmanciî'yi çok seviyorum çünkü anadilimdir ve öğrenmenin yaşı da olmaz. Keşke bunu daha önce yapabilseydim.”   ‘Baskılara karşı mücadelemi vereceğim’   Kürt dili üzerinde diğer dillere göre çok daha fazla baskı olduğunu ve dilin sahiplenilmesi konusunda yapılan eylemlerin yetersiz olduğunu vurgulayan Filiz, “Yeteri kadar mücadele verildi mi, yeteri kadar yansıtıldı mı çok emin değilim. Belli başlı insanlar bunu dile getirdi. Bu dil Osmanlı’dan önce vardı. O dönemde dahi eğitimler verilmişken şimdi neden yasaklanıyor. İnsanın anadili neden yasaklanır. Şimdi okullarda İngilizce, Almanca dersleri verilirken neden Kürtçe yasaklanıyor. Şunu da belirtmek istiyorum. Yapılan baskılara karşı her zaman mücadelemi vereceğim” ifadelerini kullandı.   'Destek vereceğim'   Filiz, son olarak, Kürtçe'nin daha çok öğrenilmesi için, kurs açmak veya ona öncülük yapabilmek adına maddi ve manevi destekte bulunacağını söyledi.