‘Kültürümüzü savunacağız’ 2023-08-16 09:04:24   Rozerin Gültekin    İSTANBUL - İktidarın özel savaş politikaları ile Kürt kültürünü yok etmeye çalışmasına dair değerlendirmelerde bulunan KASED yöneticisi Saliha Ayata, Kurdistan’da gerçekleştirilen festivallerle iktidarın ideolojisini vermeye çalıştığını belirterek “Biz bu saldırılara karşı kültürümüzü savunmaya devam edeceğiz” dedi.   AKP-MHP iktidarının kültür ve sanata yönelik baskı ve yasakları devam ederken, Kürt sanaçların etkinlikleri, konserleri ve festivalleri engelleniyor. Kadın Kültür Sanat ve Edebiyat Derneği (KASED)  yöneticisi Saliha Ayata, iktidarın Kürt kültürüne yönelik yürüttüğü politikalara dair değerlendirmelerde bulundu.   ‘Bir halkı öldürmekle yok edemezsin’   İnsanın kimliğini oluşturan pek çok etkenin olduğunu ve bunların en başında gelen faktörlerin kültür, sanat ve dil olduğunu vurgulayan Saliha, kültürün insanı var eden ve ayakta tutan faktör olduğunun altını çizdi. Saliha, “Kültürün oluşumunda dil büyük rol oynuyor. Dil, kültürü büyütüyor, sanatta bu kültürü halka sunuyor. Ortadoğu'da Kürtlerin sanat ve kültürüne baktığımız zaman trajik bir tablo ortaya çıkıyor. Kürtler yıllardır bütün zorluklara rağmen kültürlerini, sanatlarını korumuşlar bundan dolayı sözlü kültür konusunda çok gelişmişler. Bunun için bugün Kürtlere karşı yürütülen en önemli savaşta kültür ve sanata karşıdır. Bir halkı öldürmekle yok edemezsin ama kültürünü, dilini, sanatını yasaklarsan onu asimile edebilirsin. Bir kimlik, sanat ve kültürsüz oluşamaz. Bir dili rahat bırakırsanız kültür ve sanatı ilerler. Ama Kürt diline baktığımız zaman durum farklı. 21’inci yüz yılda hala dili yasaklı, eğitim dili değil ve köklü bir dil olmasına rağmen küçük görülüyor. Buna karşı Kürtler dilini yine de yaşatıyor. Dil ve kültür özgür olunca onunla beraber toplum da özgürleşecek ve dönüşecek” dedi.   ‘Dil ve kültür elimizden giderse bir şey kalmaz’   Kürtlerin sanatlarına, festivallerine, konserlerine yasaklamasının güncel bir sorun olmadığını dile getiren Saliha, muhalif sanata karşı devletin farklı bir konsept uyguladığını söyledi. Saliha, “Sanatçıların sanatı halka ulaştırmasını istemiyorlar. Bundan dolayı yasaklama konseptini uyguluyorlar. Sanatçılar darp ediliyor. Konserler, tiyatrolar bir şehirde yasaklanıyor bir şehirde yasaklanmıyor. Yani bu yaşananlar Kürt kültürüne karşı tahammülsüzlüğü gösteriyor. Kürtçenin yasak olmadığını söylüyorlar ama uygulanan politikaya baktığımızda öyle değil. Bu şekilde kültürü geriletmek istiyorlar. Bunun için de başta NÇM (Mezopotamya Kültür Merkezi) olmak üzere bütün kurumlara baskı yapıyorlar. Bu baskıların amacı halkın çocukları göndermekten vazgeçmesi için. Halk, sanatçılar, Kürt kültürünü sevenler her zaman bu politikalara karşı net bir duruş sergilemiştir. Dil ve kültür elimizden giderse bir şey kalmaz” diye vurguladı.   ‘Dejenerasyonu derinleştirmek istiyorlar’   Herkesin “eğlenmeye” hakkı var söylemi altında toplumun yozlaştırmaya çalışılmasına ve bunun da Kurdistan’da gerçekleşen festivaller aracılığıyla gerçekleştirilmesine dair konuşan Saliha, “Devlet Kürt kültürünü yok etmek için başka bir alternatif yaratmaya çalışıyor. Mesela geçtiğimiz yıl ‘Sur Festivali’ yaptılar bu yıl da yine aynı şekilde Türkçe pop müziklerinin çaldığı bir festival Ergani’de gerçekleştirdiler. Bu festivallerde sembolik olarak birkaç tane Kürt sanatçıyı ve popüler kültüre hizmet eden sanatçıları getiriyorlar. Bu konserlerin özellikle dikkat çeken diğer kısmı ise Bazid’te, Cizîr’de, Sîlopya’da, Gever’de, Serhad’da, Amed’de yapılıyor olması.  Bazid’te zaten uzun yıllar Kürt festivalleri yapılıyordu ve çevre illerden yoğun bir katılım gerçekleşiyordu ama şimdi gerçekleştirilmiyor. Bu festivallere getirdikleri kişilerin Kürt kültürüyle alakası yok popüler kültüre hizmet eden kişiler. Bunların hepsi özel savaş politikasına bağlı. Oradaki dejenerasyonu derinleştirmek istiyorlar” ifadelerini kullandı.    ‘Saldırılara karşı kültürümüzü savunmaya devam edeceğiz’   Son olarak halkın kültürüne, sanatına sahip çıkma konusunda refleksinin eksik olduğuna dikkat çeken Saliha, “Amed’te festival gerçekleştirdiklerinde çevre illerden, okullardan, kurumlardan araçlarla insan getirdiler. Festival Sur’da gerçekleşti ama Kürt kültürüyle alakası yoktu. Mehter marşı ile festivale başladılar. Vermek istedikleri ideolojiyi o festivallerle, tiyatrolarla veriyorlar. Buna karşı halkın tepkisi çok olmadı. Kürtler yıllardır bunun mücadele ediyor ama daha fazlası gerekiyor. Bu festivallerin neye hizmet ettiğini halk iyi bilmeli. Bu festivaller neden özellikle Kurdistan’da yapılıyor? Kürtleri Kürtlerin eliyle değiştirmek istiyorlar. Bir yandan kültürü için mücadele eden Kürt var, diğer yandan popüler kültüre hizmet eden Kürt var. Bu festivallerin organizelerini gerçekleştirenlere baktığımızda hepsi Kürt. Ama biz bu saldırılara karşı kültürümüzü savunmaya devam edeceğiz.”