Kadına yönelik ihlalleri anlatan filmler gösterimde 2023-05-20 09:07:11   Melike Aydın    İZMİR - Handan Acar’ın eğitmenliği ile kursiyerlerin "kadına yönelik ihlalleri" anlatan kısa filmleri yarın gösterime girecek.    "Sinema Burada" sloganıyla Mustafa Necati Kültür Merkezi’nde 21 Mayıs saat 17:00’da kısa metrajlı film gösterimi gerçekleştirilecek. Aynı yerde İzmir Büyükşehir Belediyesi katkılarıyla film atölyeleri düzenleyen sinema yönetmeni ve senarist Handan Acar, kurs boyunca kursiyerleri ile düzenlediği filmleri seyircilerle buluşturacak. Kadına yönelik hak ihlalleri ve kadın portrelerini işleyen gösterimde “Evin Burası”, “Pembegül”, “Et Parçası”, “Pavyon”, “Kesişme” filmlerinin yanı sıra daha önce Uçan Süpürge Film Festivali, İzmit Film Festivali’nde ve Amerika’daki Orlando Film Festivali’nde ödül alan “Dünyamı Kirletme” isimli film de yer alacak.    Kadına yönelik hak ihlallerine ses çıkarma ihtiyacı duydukları için bu temayı seçtiklerini belirten Handan Acar, ücretsiz gerçekleşecek gösterime herkesi çağırdı.    ‘En net mesajı kısa filmler veriyor’   Tek başına 30’a yakın kursiyeri ile 20’nin üzerinde filme imza atan Handan, birçok filminin yönetmenliğini, yapımcılığını, dekor, makyaj, kurgu, montaj ve senaristliğini üstleniyor. Eserlerinde toplumsal konulara, görünmez olan kişi ve durumlara parmak basmayı hedeflediğini ifade eden Handan, “Hak temelli filmler. Çünkü birilerini hak araması gerekiyor. Bunu sinema, tiyatro veya filmlerle anlatabiliriz. Tiyatro kısıtlı bir kitleye ulaşırken sinema ile daha fazla insan ulaşılıyor. Kısa film ise kısa zamanda olayın odak noktasına parmak basmaktır. Daha zordur ama en net mesajı da kısa film veriyor” dedi.   ‘Kadına yönelik hak ihlallerine karşı ses çıkarılması gerekiyordu’   Kursta öğrencileri ve bireysel olarak çektiği kısa filmlerin bir saati bulması nedeniyle gösterim yapma kararı aldıklarını ifade eden Handan, kadına yönelik şiddet, hak ihlallerine ses çıkarmak gerektiği için ana tema olarak kadını seçtiklerini ifade etti. Handan, “Kadının sorunu böyle giderse bitmeyecek. Biz elimizden geldiği kadarıyla en çok kalbimizi yaralayan olaylara öncelik vererek filmimizi yaptık. ‘Evim Burası’  filmi ile bir kaçırılma olayını ele aldık. ‘Et Parçası’ ile bir dansözün hayatını ele aldık, ortaya konan haksızlıkları, kadına yapılan baskıları ele aldık. Evlendiği erkek ve kaynanası kadına kız kardeşinden farklı davranıyor. Burada iki kadının kız kardeşi ve eşi diğer kadına ve erkeklere karşı protestoları var”  sözleri filmlerde işledikleri konulara işaret etti.    ‘Filmlerde erkek kursiyerlerin katkısı önemliydi’   Erkek kursiyerleri olmasaydı kadına yönelik hak ihlallerini veremeyeceklerine dikkat çeken Handan, “Filmlerde erkekleri yerden yere vurduk. Ama bunları erkeklerle beraber onların katkılarıyla işledik. Bu konuda bilginiz olması gerekiyor, kalbinizin vicdanınızın aynı düşünmesi gerekiyor. Kalbinizle yan yana olması gerekiyor, böyle değilse zaten bu işte yeriniz olmuyor. Elimizden geleni yaptık” diye ifade etti   ‘Farklı konumdaki kadınlar, benzer travmalar’   Erkeğin tahakkümünün kadının bulunduğu farklı konumlarda benzer şekilde tezahür ettiğini ve kadına benzer travmaları yaşattığını ifade eden Handan, şunları dile getirdi: “Bunun dışında ‘Kesişme’ filmi ile erkeğin kadına şantajını işledik. ‘Pavyon’ ile pavyonda çalışan ve bir ev kadınının hayatının farklı şekildeki dramlarını işledik. İki erkek üzerinden yaşadığı dramlar, iki farklı yaşam ama dramlar aynı. Biri çocuklarıyla yaşayan mazbut bir kadın diğeri ise pavyonda yaşıyor. İkisi de erkeğin boyunduruğunda. Ev kadınında bu görünürken diğerinde görünmüyor. Çünkü pavyondaki havalı ve hayatından memnun gibi görünüyor.”    ‘Dünyamı Kirletme’   “Dünyamı Kirletme” filmi ile de büyüklerin çocuklara uyguladığı hak ihlallerini konu edindiklerini belirten Handan, bu filmi ile HİV virüslü bir çocuğun hikayesini anlattığını söyledi.     ‘Deliren kadın sokakta olsaydı tecavüzü de verirdim’   “Pembegül” filmi ise birbirini seven çiftlerden kadın olanın zorla başka biriyle evlendirilmesi ile başlıyor. Pembegül karakterindeki kadının başkasıyla evlendirilmesiyle erkeğin delirdiğini belirten Handan, “Toplumda deliren bir insana nasıl bakıldığını gösterdik. Kadının yaşamdan kopuşunu, hayattan zevk almadan yaşamasını verdik. Erkek ise sokakta kalmaya başlıyor ve zamanla deliriyor. Toplumun erkeğe neler yapılabileceğini gösterdik. Ama deliren erkek değil, kadın olsaydı sokakta ben oraya tecavüzü de koyardım. Çünkü zaten bunlar yapılıyor” dedi.    ‘Çekilen filmlerde yaşanmışlığın izleri var’   Çektiği filmlerin mutlaka yaşanmışlığın izlerini taşıdığını belirten Handan, “Mutlaka görmüşlüğüm vardır ve bende bir etki yaratmıştır. Asi ruhumuz da var... Bunu diğer insanlara gösterme isteğinden de kaynaklanıyor. Eğer kursiyerler farklı düşünseydi zorlanacaktım” diyerek filmlerin yaşamla bağını anlattı.    ‘Yaralarımızı sarmaya çalıştıkça varız’   Seçim sürecine geldiği için zorlandıklarını belirten Handan, birçok yerden olumlu tepkiler aldıklarını belirtti. Bütün sanatseverleri gösterime davet eden Handan, “Elimizden geldiğinde yapabildiklerimizle yaralarımızla yaralarımızı sarmaya çalıştıkça varız” dedi.