Ne yasaklar bitti ne de Kürtlerin anadil ısrarı…. 2023-05-13 09:04:00     Leyla Ayaz   HABER MERKEZİ – Hawar Dergisi’nin çıkarıldığı tarihi Kürt Dil Bayramı Günü olarak karşılamaya hazırlanan Kürtler ve Kürt dil kurumları ile örgütleri bu yıl da tüm asimilasyon, yok sayma,  baskı ve yasaklara karşı anadil için mücadele ediyor.    Dil üzerine çalışma yürüten kurum ve örgütler çeşitli etkinliklerle 15 Mayıs Kürt Dil Bayramı Günü’nü karşılamaya hazırlanıyor. Kürt Dil Bayramı dolayısı ile Kürt dili üzerindeki baskı, asimilasyon ve yok sayma politikalarına dikkat çekiliyor.    15 Mayıs 1932 tarihinde Celadet Ali Bedirxan’ın öncülüğünde Suriye’nin başkenti Şam’da Hawar Dergisi yayın hayatına başladı. Kürtçe Latin alfabesi ile yazılıp okunmaya başladı. Hawar Dergisi 1932’den 1943’e kadar 57 sayı çıktı ve ilk 23 sayısı Latin, Arap Alfabesi ile diğer sayıları ile Latin Alfabesi ile okuyucuların karşısına çıktı. Hawar Dergisi çıkışı ile Kürtçe’nin gelişiminde önemli bir yer tuttu. Bu yüzden de Hawar Dergisi’nin çıkışı Kürt Dil Bayramı olarak kutlanıyor.     Asimilasyon politikaları   Kürt halkı, cumhuriyetin kuruluşundan bu yana dil üzerindeki baskı, yasaklara karşı korumak için mücadele ediyor. 25 Eylül 1925 yılında çıkarılan Şark Islahat Planı’nın 41’inci maddesi ile Kürtçe yasaklandı ve yerel yönetimler, devlet kurumları, çarşı, Pazar ve sokaklarda Kürtçe konuşanların cezalandırılması kararı alındı. 1 Kasım 1928 tarihinde “Harf devrimi” ile Türkçe dışındaki diğer diller ceza ve sansürlerle engellendi. 12 Eylül 1980 darbesi ile çıkarılan 2932 sayılı kanunla da Türkçe dışındaki tüm diller yasaklandı. Verilen mücadele sonucu Türkçe dışındaki dilleri yasaklayan kanun 25 Ocak 1991’de kaldırıldı.    Kürt dilinin korunması   1970-1980 yılları arasında bazı Kürt kurumları yargılamalarda savunmalarını Kürtçe yaptılar. 1990’larda Devlet Güvenlik Mahkemeleri (DGM) ve son olarak da cemaatin kurduğu Özel Yetkili Mahkemelerde tutsaklar Kürtçe savunmalar yaparak dile sahip çıktılar. 2009 yılında “KCK operasyonları” adı altında binlerce kişi tutuklandı ve tutsaklar mahkemelerde anadilde savunma yapmak istedi. 2012’de de siyasi tutsaklar açlık grevine başladı. 68 gün süren açlık grevinde tutsakların talepleri; PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması ve anadilde savunma hakkı idi.  24 Ocak 2013 tarihinde 6411 sayılı kanun ile “anadilde savunma hakkı” yürürlüğe girdi. Bu kanun ile birlikte tutsakların çeviri ücretini vermeleri ile mahkemelerde anadilde savunma yapabilecekleri gündeme geldi.     Kürtçe eğitim için kampanyalar   Dil çalışması yürüten kurum ve örgütler yıllardın asimilasyona karşı mücadele ediyor. 2001 yılında Türkiye’deki birçok üniversitede “Anadilde eğitim için” imza kampanyası başlatılarak imza toplandı. Bu kampanyaya imza atan öğrencilerin hemen hemen hepsi okuldan uzaklaştırıldı. Bazıları ise tutuklandı. Dönem dönem böyle çalışmalar devam etti. 2013-2020’de yine aynı taleple imza kampanyaları başlatıldı. Son olarak da 22 Şubat 2021’de Amed’de Kürt Dil Platformu ve Kürt Kültür ve Dil Ağı  “Kürtçe resmi eğitim dili olsun”, “Kürtçe eğitim dili olsun” talebi ile imza kampanyası başlattı. Birçok siyasi parti, sivil toplum örgütü ve şahsiyet bu kampanyaya destek verdi.    Dil her alanda yasaklandı   Son yıllarda yapılan çalışmalara rağmen Kürtçe’ye yönelik saldırılar da arttı. Kürtçe konserler yasaklandı. Metropollerde Kürtçe şarkılar seslendiren sokak müzisyenleri tehdit edildi, Kürtçe şarkı söyleyen sanatçılar “örgüt üyesi” olmak iddiası ile cezalandırıldı. Kürtçe oyunlar yasaklandı, engellendi, kurumların Kürtçe program, eylem ve açıklamaları yasaklandı, engellendi, iktidara yakın kanallar Kürtçe konuşmaları kesti, Meclis’te Kürtçe yapılan konuşmalar “bilinmeyen dil” ya da “x” olarak tutanaklara geçti.    Basında Kürtçe’nin engellenmesi    Aynı yasak ve engellemeler basın alanında da devam etti. Bu yıl Kürtçe 340 twitter, telegram, youtube hesabı yasaklandı. JINNEWS kurdî, MA kurdî, Xwebûn, Ronahi TV, Aryen TV, Nûçe TV ve daha birçok dijital medya hesabı engellenerek, kapatıldı. Kürtçe yayın yapan Xwebûn gazetesinin dağıtımı birçok kez engellendi. Türkiye İstatistik Kurum (TÜİK) Kürtçe’ye yer vermedi, Kürtçe gazeteyi reddetti. Yine 25 ve 29 Nisan’da yapılan siyasi soykırım operasyonlarında birçok gazeteci, sanatçı, hukukçu, siyasetçi gözaltına alındı, birçoğu tutuklandı. Bu operasyonlarda yine dil, dil çalışanları hedef alındı.   Kürt dil kurumları   Amed Kürt Enstitüsü, İstanbul Kürt Enstitüsü, İzmir’de Avesta Dil ve Kültür Araştırmaları Derneği, Sêrt’te Botan Dil ve Kültür Araştırmaları Derneği, Êlih’te, Arî-Der Kültür ve Dil Araştırmaları Derneği, Amed’de Mezopotamya Dil ve Kültürlerini Araştırma Derneği, Wan’da Arsisa Sanat Kültür ve Dil Araştırmaları Merkezi Derneği, Amed’de Kürt Edebiyatçılar Derneği, Şirnex’in Cizîr ilçesinde Birca Belek Kültür ve Dil Derneği, Ankara’da Anka Dil Kültür Derneği ve Destar Dergisi, tüm baskı ve yasaklara rağmen çalışmalarını sürdürüyor. Kurumların talebi Kürtçe’nin resmi eğitim dili olması, yaşam alanlarında kullanılması, Kürtçe basın ve yayının her alanda serbest olması.   Kürtçe konuşma oranı   Sosyo-Politik Saha Araştırmaları Merkezi’nin Mezopotamya Dil ve Kültür Araştırmaları Derneği için dile yönelik yaptığı anketin sonucunu raporlaştırarak paylaşmıştı. Günden güne Kürtçe kurslara katılanların sayısının arttığını belirtilen raporda kadınların erkeklerden daha fazla olduğuna dikkat çekilmişti. Rapordaki en dikkat çekici nokta ise her geçen yıl Kürtçe konuşma oranındaki düşüş oldu. Kürtçe konuşmadaki azalma rapora şöyle yansıdı: 2020 yılında ‘ne kadar konuşabiliyorsunuz' sorusuna katılımcıların yüzde 9,5’i çok iyi, yüzde 42,7’si iyi yüzde 34,9’u az yüzde 12,9’u da hiç konuşmadığı cevabını verdi.  2021’de, katılımcıların yüzde 12,3’ü çok iyi, yüzde 41,2’si iyi, yüzde 30,5’i az, yüzde 11,8’i hiç konuşamadığı cevabı verdi. 2022 yılında ise katılımcıların yüzde 11,5’i çok iyi, yüzde 41,2’si iyi, yüzde 30,5’i az, yüzde 16,8’i hiç konuşamadığı cevabını verdi.    Baskılar ve mücadele   Son yıllarda Kürtçe’ye yönelik baskılar arttı. Belediyelere kayyımlar atandı, iktidarın yayınladığı Kanun Hükmünde Kararnameler (KHK) ile gazete, dergi, televizyon, internet siteleri, dijital medya hesapları ile dil, kurum ve örgütleri kapatıldı. Ancak tüm baskı ve yasaklara rağmen dil kurum ve örgütleri de Kürtçe’ye ilişkin çalışmalarını ve mücadelelerini ısrarla sürdürmeye devam ediyor. Kürt Dil Bayramı’nı da mücadele ve direniş ile karşılıyor.