Evindar Kürdistan: Kendi anadilime hizmet etmeyi seçtim 2020-05-14 09:09:00   Beritan Canözer - Roza Metina   DİYARBAKIR - Şair Evindar Kürdistan, Kürt halkı için edebiyatın önemli bir yer edindiğini söyleyerek, "Hangi dil ile yazarsan, şüphesiz o dile hizmet edersin. Ben de kendi anadilime hizmet etmeyi seçtim" dedi.   Diyarbakır'ın Silvan ilçesinin bir köyünde yaşayan Evindar Kürdistan, ilk şiir kitabı olan “EVinistan"ı yazdı. Henüz çok küçük yaşlarda köyünden göç etmeye maruz bırakılan Evindar, uzun yıllardır Batman'da kalıyor. Batman’da yaşamalarının ardından ailesiyle beraber yeniden köyüne dönüş yapan Evindar, aynı zamanda görme engelli. Yaşadığı hiç bir zorluğu kendisi için engel olarak görmeyen Evindar, çok az bildiği anadilini öğrenmek için mücadele ederek, kısa sürede anadilini yaşam diline dönüştürdü. "Bir insan ancak diliyle, kültürüyle vardır" diyen Evindar, hem kendi hayatını hem de kitabını anlattı.   'Anadilime hizmet etmeyi seçtim'   Şiir yazmaya başladığı ilk yıllarda Türkçe olarak duygularını yazdığını belirten Evindar, kendi anadilinde yazamıyor olmanın eksikliğini hissettiğini ve asimilasyon politikalarına karşı Kürtçe yazmaya karar verdiğini kaydetti. Evindar, uzun bir süre Kürtçe öğrenmek için büyük bir çaba gösterdiğini ifade ederek, "Anadilimi çok az biliyordum ve bu benim için bir eksiklikti. Bu eksikliği ancak Kürtçe yazarak ve anadilimi yaşamın her alanında kullanarak giderebilirdim. Kendi anadilimi yaşatmak ve anadilinde şiir yazmak beni daha çok mutlu edecekti ki öyle de oldu. Kendi dilinden, kültüründen, kimliğinden uzaklaşan biri aslında kendi benliğinden, doğrusundan ve varlığından da uzaklaşmış demektir. Hangi dil ile yazarsan, şüphesiz o dile hizmet edersin. Ben kendi anadilime hizmet etmeyi seçtim" sözlerine yer verdi.    'Şiir dosttur'   Çok zorlu zamanlar geçirdiğini dile getiren Evindar, bu zor zamanlardan birinin de abisinden uzak kaldığı süreçler olduğunu söyledi. Evindar, şunları kaydetti: "Duygularımı hep yazardım. Bazen şarkı sözleri, bazen de bir yerlerde duyduğum, beğendiğim bir kaç kitap alıntısını not ederdim. Sonra bir gün ilk şiirimi yazdım. İlk şiirimin adı 'Name'ydi, abim Dildar için yazmıştım. 12 Haziran 2005’te abime olan sevgimle yazdım. Ben Batman’da, abim köyde kalıyordu. Çocuktuk, bu yüzden telefonumuz yoktu. Bu yüzden iki sene boyunca neredeyse her gün birbirimize mektup gönderiyorduk. Abim şiir seviyordu diye bana da çok şirin geliyordu. Bu yüzden tek harfine bile dokunmadan onu Kürtçe’ye çevirdim. Şiir benim için yürek sessizliğinin çığlığı, söylenmeyen his ve kelimelerin isyanı, kederin ve mutluluğun ortak marşıdır. Kıyısının derinliğinde özlemlerini ve duygularını güzelce yıkayabileceğin ışık deresidir. Şiir dosttur. Sen şiirin dilinden, şiir de senin dilinden çok iyi anlamalı. Bilgi ve kendi dilin ile yaratmadığın şiirden utanmalı ve her harfinden, kelimesinden özür dilemeli. Çünkü ruh kuru bir çöl ise, şiir yağmurdur.”   'Yaşadıklarımızı şiirle dile getiriyoruz'   Şiirin edebiyattaki yerinin çok önemli olduğuna değinen Evindar, insanların genellikle duygularını şiir yoluyla dile getirdiğini belirtti. Evindar, "Eğer edebiyat bir meyve ağacıysa, şiir onun ruh ve köküdür. Şiir yazınca yaşam bahçende bir meyve ağacının yeşerdiğini hissediyor insan. Şiir ruhla yazılmalıdır. Hissederek yazmalı insan. Şiir edebiyat için çok önemlidir. Edebiyatı besliyor. Fakat en önemlisi şiiri anadilinde yazmak ve okumaktır. Kendi anadilinde çok daha anlamlı ve güçlü oluyor. Şiirin toplum üzerindeki etkileri bir yana, özellikle Kürt halkı üzerinde önemli etkileri var. Biz diğer halklara göre biraz daha fazla şiirseliz. Vatansızlık, parçalanmış topraklar, sürgünler, göçler, katliamlar hayatımızda önemli etkiler yaratıyor ve bunları da şarkılarla, şiirlerle daha çok dile getiriyoruz. Şiir hayatımızda büyük bir yer kaplıyor. Çok iyi şairlerimiz de var. Örneğin, Seydayê Xanî, Feqîyê Teyran, Meleyê Bateyî ve daha birçoğu. Kürt şairlerin yazdıkları her şiirin sözlerinde Kürt halkına bir miras, bir öğüt bırakmıştır" diye anlattı.   'Dili savunmak yetmez, yaşatmak gerekir'   Evindar, kadının edebiyatla bir bütün olduğunu belirterek, "Kadın doğumundan itibaren tüm yaşamıyla bir edebiyattır" diye ifade etti. Kadınların edebiyat alanında kendini daha çok geliştirebileceğini söyleyen Evindar, "Kimseden çekinmemeliler. Kadınlar kendilerini edebiyat ile sarmalıdır. Emeğini, mücadelesini, direnişini, yaşamını şiirle birleştirmelidir. Özellikle de anadilimizde yazmalıyız. Ben ilk iki yıl Türkçe yazdım ama sonra asimilasyon tuzağına düşmemem gerektiğini fark ettim ve geç olmadan Kürtçe yazmaya başladım. Anladım ki dilinden ve kültüründen uzaklaşan insan kendi olmaktan ve varlığından da uzaklaşıyor. Çok fazla yazarımız, şairimiz var Kürtçe yazmayan, dilini konuşmayan ama dil savunucusu olarak görüyorlar kendilerini. Önemli olan dili savunmak değil, konuşarak yaşatmaktır. Kürtçe yazan arkadaşlarımız, şair ve yazarlarımız da sadece kitap yazmak için değil, anadilini tüm yaşamında konuşmalıdır. Evinde, iş yerinde, sokakta, çocuklarıyla, arkadaşlarıyla konuşmalıdır" vurgusunda bulundu.   'Dünya edebiyatından da haberdar olmalıyız'   Üzerinde çalıştığı ve yazmaya devam ettiği iki kitap daha olduğunu söyleyen Evindar, şöyle konuştu: "Bölgeye ait, Kürt halkına ait öykülerden derleme bir masal kitabı yazmaya başladım ve abim Dildar ile beraber üzerinde yoğunlaştığımız bir roman da var. Önceden yazmış olduğum şiirler var. Tek tek üzerlerinden geçip hepsini düzenleyerek kitaplaştırmak istiyorum. Dünya klasiklerini, yazarlarını da okumak gerekiyor. Fiyoder Dostoyevski, Victor Hugo, Xalit Huseyînî gibi daha birçok yazarın kitaplarını okudum. Önemli bir etki bıraktığını söyleyebilirim. Tüm Kürt yazarları, şairleri tanımak ve okumak için çaba gösteriyorum. Başkasını anlamadan, kendini anlayamazsın ve yazamazsın. Bu yüzden elimden geldiğince her yazarı okumaya çalışıyorum. Hem kendi edebiyatımızdan hem de dünya edebiyatından haberdar olmalıyız."