Yazar Emine: Kadını ötekileştirmeyen bir bilinç kazandırmaya çalışıyoruz 2019-10-05 09:05:05   Rengin Azizoğlu   DİYARBAKIR - TÜYAP tarafından düzenlenen Diyarbakır 7'nci Kitap Fuarı’na katılan yayınevlerinden biri olan Kadın Yazarlar Derneği’nin dönem sözcüsü Yazar Emine Şimşek Emiral, “Kadınları bilinçlendirmeyi amaçlıyoruz. Kadını önceleyen, ötekileştirmeyen bir bilinç kazandırmaya çalışıyoruz” dedi.   Tüm Fuarcılık Yapım A.Ş (TÜYAP) tarafından düzenlenen Diyarbakır 7'nci Kitap Fuarı, sürüyor. On binlerce kitapseverin ziyaret ettiği fuara 160 yayınevi ve 220 yazar ve şairin konuk oldu. Bu yayınevlerinden biri de kadına yönelik farkındalık oluşturmak için kurulmuş olan Kadın Yazarlar Derneği. Derneğin dönem sözcüsü olan Yazar Emine Şimşek Emiral yazarlığa neden başladığını, derneklerinin kuruluş amaçlarını ve çalışmalarını anlattı.   ‘Farkındalık yaratmak için kitap yazdım’   Yaşamı boyunca kadınların hayattan daha az pay aldığına tanık olduğunu belirten Emine, kadınların kendi hayatları için daha fazla söz sahibi olmaları için çalışmayı hedeflediğini dile getirdi. Emine, “Eskiden kadınların kaderinin sadece eğitimle değişebileceğine inanırken bu eğitimin yeterli olmadığını ve bir farkındalığın gelişmesi gerektiğine inandım. Siyasette daha fazla kadının yer alması gerektiğini düşünüyorum. Bunun için de örgütlü bir çalışma gerekiyordu. Siyasi partilerin dışında yaşamda kadınlar bir araya gelmeli ki güçlerini gösterebilsinler ve daha fazla aktif olarak yer alabilsinler. Fakat kadınlar siyasette aktif olamıyorlardı. Ben çalışan bir kadın olarak evde çocuğuma, ailemin yaşlılarına bakıyordum. İnsanın kendisini daha özgür hissedebilmesi için eğitimin yanında bir farkındalık yaratmak istedim o yüzden de kitap yazdım. İlk kitabım ‘Umut Kuşun Kanadında’, daha sonra ‘Tuhaf’, en sonda ‘Hayat Boşluk Sevmez’ adında öykü kitabım yayınlandı. Kitaplarımın konuları genel olarak farkındalık yaratan, direnen, yaşamda mücadele eden kadınların hikayelerini konu ediyor. Artık roman yazmaya ve kadınları konu almaya devam edeceğim” diye konuştu.    ‘Ötekileştirmeyen bir bilinç kazandırmaya çalışıyoruz’   Emine dönem sözcülüğünü yaptığı Kadın Yazarlar Derneği’ni ise şu şekilde anlattı: “10 yıl önce İzmir’de kuruldu. Türkiye’nin her yerinden kadın yazarlarımız var. Haftada bir öykü atölyeleri yapıp her sene bir öykü kitabı çıkarıyoruz. Her sene bir konu belirliyoruz. Yazar kadınlar bize bu konuda yazdıkları öyküleri gönderiyorlar. Yayın kurulumuzun seçtiği öykülerle kolektif bir kitap oluşturup yayınlıyoruz. Bunun yanında yine bir hafta yazım atölyeleri ve okuduğumuz kitapları değerlendirdiğimiz atölyeler gerçekleştiriyoruz. TÜYAP gibi Türkiye’nin çeşitli yerlerinde gerçekleşen birçok kitap fuarına katılıyoruz. Kadınları bilinçlendirmeyi amaçlıyoruz. Kadını önceleyen, ötekileştirmeyen bir bilinç kazandırmaya çalışıyoruz.”   ‘Devletin gücü yetmez’   Kadına yönelik şiddetin sürekli arttığına değinen Emine, bunun sebebinin kadınların gün geçtikçe bilinçleştirmeye çalışan politikalar olduğunu söyledi. Emine, “Kadınlar artık bir lokma bir hırka yaşamak istemiyorlar. Tabii bunda ekonomik şiddetin de payı yüksek. Bu önce erkeğe erkekten de kadına vuruyor. Bir yandan da kadına şiddet gösteren erkek arkasında devleti görüyor. Devlet dine yaslanarak aile deyip kadını susturmaya çalışıyor ve yasalara uymuyorlar. Kadını öldürüyorlar, taciz ediyorlar ve gözünü korkutup onu eve kapatmaya çalışıyorlar. Çocuklarımızı eşit bir konumda yetiştirmemiz gerekiyor. Çocuklarımızı kardeşçe, arkadaşça yetiştirmezsek, çocuklarımız aynı haklara sahip olduklarını bilerek büyümezlerse ilerde kadını ötekileştirilmiş bir karşı cins olarak görür ve şiddet artar. Anaokulundan üniversiteye toplumsal cinsiyet eşitliğinin şart olduğunu düşünüyorum. Özellikle İstanbul Sözleşmesi’ni tartıştırıp nafaka hakkımızı engellemeye çalışıyorlar. İstanbul Sözleşmesi toplumsal cinsiyet eşitliğini şart koşar. Bu sözleşmeyi fes etmeye devletin gücü yetmez. Kadınlardan korkuyorlar. Medeni kanundaki haklarımızı sonuna kadar savunacağız” dedi.   ‘Daha çok yolumuz var’   Emine kadın erkek eşitliği sağlanıncaya kadar kadınlar olarak susmayacaklarını vurgulayarak, mücadele edeceklerini ve kadınları, çocukları bilinçli hale getireceklerini söyledi. Emine, “Bu kısa bir maraton değil. Bugünden yarına değişecek bir durum değil. Kadın mücadelesinin 150 yıllık bir mücadele olduğu düşünülürse alacak daha çok yolumuz var. Kadınlarımız örgütlensin ve mücadele etsinler. Ben aynı zamanda bir kooperatifçi olarak kadınlara ‘Bir elin nesi var iki elin sesi var’ demek istiyorum. Yalnız yürümeyeceğiz ve birbirimize güveneceğiz. Toplum bizim bir arada olmamızı istemiyor. Toplum üçe bölünmüşse kadın ona bölünmüş durumda. Her birimiz farklı bir açıdan değerlendiriyoruz. Bir arada toplanmalı ve hepimizin aynı olduğunu fark etmemiz lazım” diye konuştu.