Yönetmen Kıvılcım Akay: Sinemada kadının daha fazla anlatacağı şey var 2019-05-14 09:20:27   DİYARBAKIR - FilmAmed Belgesel Festivali'ne Afrikalı göçmen kadınları anlatan “Amina” belgeseli ile katılan yönetmen Kıvılcım Akay, kadının sinemada daha fazla yer alması gerektiğini çünkü kadınların anlatacak daha fazla hikayesi olduğunu dile getirdi.    Bu yıl 7’ncisi düzenlenen FilmAmed Belgesel Film Festivali, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Kongre Merkezinde izleyiciyle buluştu. Asya, Latin Amerika, Avrupa ve Ortadoğu'nun farklı ülkeleriyle bölgeden 20'si kadın 42 yönetmenin belgesel filmlerinin gösterildiği festivale, "Amina" isimli belgesel de yer aldı. Afrika göçmeni Amina’nın hayatının anlatıldığı filmin yönetmenliğini Kıvılcım Akay üstleniyor.    ‘Empati kurulmasını istedim’    8 yıllık bir çalışmanın sonucunu beyaz perdeye yansıtan Kürt yönetmen Kıvılcım, İstanbul'da yaşıyor ve çalışmalarını orada sürdürüyor. Afrika'dan göç eden insanların yaşamlarını merak ederken Amina'yla tanışan Kıvılcım, belgesel çekmek için Amina’ya böyle bir teklifte bulunuyor ve Amina da kabul ediyor. Mültecilerin özellikle de kadınların zor koşullarda yaşamlarını sürdürdüklerini belirten Kıvılcım, “Afrikalı insanlar siyahi olduklarından kaynaklı toplumda ötekileştiriliyor. Bu yüzden Amina’nın yaşam öyküsünü aldım ve izleyicilere empati kurarak yaşamlarına destek olunması gerektiğini aktarabilmek için böylesi bir çalışma yaptım” dedi.    Büyük bir kadın ekiple çalışıldı   2013 yılında tanıştığı Amina’yı 2016 yılında bir dergi kapağına taşıdığını kaydeden Kıvılcım,  dergiden sonra Afrikalı kadınların yaşam öyküsünü perdeye yansıtmak istediğini söyledi. Büyük bir kadın ekiple çalıştığını ifade eden Kıvılcım, “Kamera arkasında yüzde 90 diyebileceğim oranda-her zaman kolay olmayan bir şey-bir kadın ekibi ile çalıştık. Bunun yanı sıra farklı farklı kurumlardan dostların desteği ile sahneyi kurabildik” diye belirtti.     Sinema izleyicilerine mesaj verme kaygısı taşıyan bir yönetmen olmadığını belirten Kıvılcım, “Daha çok hissiyatlar üzerine giden ve sınırlı ve duraklayan bir yönetmenim. Yaratmak istediğim hissiyat, bir göçmenin nasıl bir hayat yaşadığını aktarabilmek ve ona göre insanların onlara karşı daha duyarlı olabilmesi" ifadelerini kullandı.   'Sinemada var olmaya çalışıyoruz’   Sinema alanında kadın sayısının yıllar geçtikçe artmasına rağmen yeterli olmadığının altını çizen Kıvılcım, “Aslında kadınlar çalışıyor ama yönetmen, yapımcı ya da tırnak içinde söyleyeyim setin hakimiyetini elde tutan kişilerin kadın olduğuna çok fazla rastlamak mümkün olmuyor. Bunu kırmak için biz piyasada var olan kadınlar, elimizden geleni gerçekten yapmaya çalışıyoruz ve büyüterek var olmaya çalışıyoruz" dedi.   'Dünyayı erkek perspektifinden görmeyelim’   Kadının daha fazla görüp yaşadığı ve daha yaratıcı olduğunu bu nedenle sinemada daha fazla yer alması gerektiğini dile getiren Kıvılcım, "En nihayetinde kadın daha çok farklı bir gözle dünyaya bakabilen, ev mağduru olarak da söyleyebilecek çok şeyi var. O yüzden kadınların daha fazla hikaye anlatabilmesi lazım. Daha fazla işin içinde oluyor olması lazım ki biz dünyayı erkek perspektifinden görmeyelim” diye konuştu.    'Ülkede yaşanan süreç hepimizi derinden sarstı'   Son olarak toplumsal kaos süreçlerinde sanatçıların kabuklarına çekilmemeleri gerektiğini kaydeden Kıvılcım, şunları ekledi: "Hepimiz bu ülkenin içindeyiz. Bazen içimize kapanarak üretebiliriz ya da gerçekten dışa vurarak üretebiliriz. Her sanatın dile getirdiği söz her zemine yatkın değildir. Bu süreç hepimizi çok derinden sarstı fakat inanıyorum ki beraberinde çok iyi şeyler getirecek.”