'Rojek Ji Rêze' ilk kez Kürt Film Festivali'nde gösterilecek 2019-03-06 09:43:24   İSTANBUL - "Rojek ji Rêze" filmi ilk kez İstanbul Kürt Film Festivali'nde 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nde gösterilecek. Filmin yönetmeni Nalin Acar, 8 Mart'ta herkesi festivale katılmaya davet etti.    Mezopotamya Sinema tarafından düzenlenen 'İstanbul Kürt Film Festivali', bugün kapılarını sinemaseverlere açıyor. Bu yıl ilki gerçekleştirilen festival 6-10 Mart tarihleri arasında Beyoğlu'nda bulunan Mezopotamya Sinema Salonu'nda düzenlenecek. Festival kapsamında, 33 film ve belgesel sinemaseverler ile buluşacak. 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nde ise sadece kadın yönetmenlerin filmlerinin gösterimleri yapılacak.     "Rojek ji Rêze (Sıradan Bir Gün)" kısa filmi de ilk kez bu festivalde 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nde gösterilecek.    'İzin almak için otosansür uyguladık'    Adar Taş ile filmin yönetmenliğini üstlenen Nalin Acar, Mezopotamya Sinema'da düzenlenen 6 aylık eğitim programına katıldıktan sonra filmin senaryosunu yazdıklarını söyledi. Senaryoyu Kürtçe yazdıklarını ancak dışarda yapacakları çekimlerde izin alabilmek için Türkçesini de hazırladıklarını belirten Nalin, başvuru yaptıkları yerlerde izin alabilmek için bazen senaryoda değişiklik yapmak, otosansür uygulamak zorunda kaldıklarını ifade etti.    'Kamera arkası film olurdu'    Yine de çoğu yerde sahnelere izin verilmediğini vurgulayan Nalin, "Senaryonun son hali ile ilki arasında büyük bir değişim oldu. Anlatmak istediğimiz şeyi anlattık ama kimi engellere takılmak oldukça zorladı bizi. Aslında filmin kamera arkasını çekseydik o da iyi bir film olurdu" dedi.    Filimde anlattıklarını aslında çekimi yaparken yaşadıklarını ifade eden Nalin, hikayeye dair de şunları söyledi: "İki Kürt kadının metropollere uyumsuzluğundan, sırf dış görünüşünden, düşüncelerinden dolayı 'terörize' edilmiş bir kişilikten bahsediyor. Bu iki Kürt kadını üzerinden aslında sıradan olan bir günlerinin nasıl bir 'terör objesi' haline getirildiğini, dışarda, kentte nasıl uyumsuz, çatışan bir yerde durduğunu vermeye çalıştık. Filmin amacı buydu. Film izlendiği zaman birçok Kürt karakter kendini görecektir. 'Evet biz de bu pantolonu giydik diye bize de böyle yapılıyordu. Bu gözle bize de bakılıyordu' diyeceklerdir. Bunu vermek istedik. Kendimizden yola çıkarak, metropole gelmiş iki kadın olarak ilk derdimiz buydu, bunun üzerine film çektik."    'Arkadaşımızın evini yurda benzettik'   İzin belgesi olmasına rağmen yurtta yapmak istedikleri çekimleri gerçekleştiremediklerini belirten Nalin, "Daha sonra bu sahneyi arkadaşımızın evinin boyasını, yatağını yurda benzeterek çektik. Bu aslında çok uzun bir süremizi aldı. Maliyet konusunda belli bir ücretimiz olmadığı için otel falan da bulamıyorduk. Onun için evi dönüştürdük. Sadece o sahneyi bulup çekmemiz 2 aya yakın bir zaman aldı. Ama filmin totalinde bütün sahneleri çekmemiz 15 gündü" ifadelerini kullandı.   'Festivalde birlikte olalım'    Film ilk kez gösterileceği için mutlu olduğunu ifade eden Nalin, "Böyle özel bir günde ve özel bir yerde, özel bir festivalin içinde olması bizi çok onurlandırdı. 8 Mart'ta bütün kadınlarla birlikte olmak bizim için çok değerli. Gelin festivale katılın diyoruz" diye konuştu.