‘HDK’den ‘Renkler dillere, diller yaşama dönüşsün’ buluşması 2019-03-02 08:08:20   İSTANBUL - HDK Haklar ve İnançlar Komisyonu’nun “Renkler dillere diller yaşama dönüşsün” şiarıyla 2’incisini düzenlediği anadil buluşmasında asimilasyonun dilde başladığı, egemenlerin dili asimile etmek için merkezden taşraya doğru çalışmalar yürüttüklerine dikkat çekildi.    Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Halklar ve İnançlar Komisyonu 2’inci Anadili Buluşması’nı “Renkler dillere diller yaşama dönsün” şiarıyla gerçekleştirdi. Şişli Nazım Hikmet Kültür Merkezi’nde gerçekleşen buluşmada birçok dilde “Hoş geldiniz” denilerek başladı. Programa HDP milletvekilleri Hüda Kaya, Gülistan Kılıç Koçyiğit, HDK Eşsözcüsü Sedat Şenoğlu ve HDK bileşenleri katıldı.   ‘Diller insanlığın ortak mirasıdır’   Açılış konuşmasını yapan HDK Halkalar ve İnançlar Komisyonu adına Medine Gök, “Halkların bir arada iş yapması kardeşliğin ve dostluğun ilk adımıdır. Bizler bunu geliştirme çabasındayız. Bugün birçok dil yok olmakla karşı karşıya. Bunların üstesinden gelecek azim ve kararlılığa da sahibiz. Halkların birlikteliğinin sözünü veriyoruz. Dillerin insanlığın ortak mirasıdır. Her insan kendini en iyi anadilinde ifade eder. Farklılıklarından arındırılmış bir ülke yerine farklılıklarıyla birlikte yaşayan bir ülke olmalı. Dilimizi çocuklarımızda yaşatabilirsek ölüm bir son olmayacaktır. Çünkü onlar bizlerdir” dedi.   ‘Dillerde büyük bir kıyım yaşanıyor’   HDK Eş Sözcüsü Sedat Şenoğlu, dünyada birçok dilin ve kültürün yok edildiğine vurgulayarak, “İnsanlığın çiçekli bahçesi ortadan kaldırılıyor, asimilasyona uğratılıyor. Dil bunların en başında geliyor. Dünyada 7 bin dil ve ve bunların yüzde 50’si yok olma tehlikesiyle karşı karşıya. Kendi coğrafyamızda 18 dil yok olma tehlikesiyle karşı karşıya, Lazca, Abazca, Romanca, Pomakça vesaire. Büyük bir yıkım ve kıyım yaşanıyor dillerde” diye konuştu.    Ardından Dil bilimciler Necmiye Alpay, Zana Farqini ve araştırmacı Erdoğan Yılmaz’ın katıldığı bir panel gerçekleştirildi.   ‘Dillerle ilgili bir çalışma yapılmadı’   İlk olarak konuşan dil bilimci Necmiye, Dünya Anadil Günü’nün tarihiyle ilgili bilgiler verdi. 21 Şubat’ın Dünya Anadil Günü olarak kabul edilmesinden sonra ilke kez 2000 yılında her yerde kutlanma kararı alındığını söyleyen Necmiye, Türkiye’de Dışişleri Bakanlığı’nın kendi internet sitesine bir bilgi notu koyduğunu bir iki toplantı yaptığını onun dışında hükümet tarafından diğer dillerle ilgili bir çalışma yapılmadığını belirtti.   ‘Tek dil dayatmasıyla baskı altında tutuldu’   Türkiye’de anadil konusunun önemine 2000’lerden sonra varıldığını söyleyen Necmiye, Avrupa’da da şimdi anadil mücadelesinin sönmüş vaziyette olduğunu kaydetti. Avrupa Birliği’nin resmi dili olan İngilizce karşısında dillerin tehlike altında olduğunu belirten Necmiye, dillerin hükümetler tarafından tek dil dayatmasıyla baskı altında tutulduğunu, üniversitelerde dil bilim kürsülerinin olduğunu ancak anadille ilgili derslerin olmadığını ifade etti.   ‘Anadilde eğitim istiyoruz’    İngilizce eğitim yerine Türkçe eğitim istenmesinin ardından Marmara Üniversitesi’nde Kürt gençlerin “Biz de anadilde eğitim istiyoruz” diyerek ortaya çıktıklarını bunun ardından Türkçe anadilde eğitim isteyenlerin seslerinin kesildiğini kaydeden Necmiye, anadil konusunda hala Türkiye’de iyi bir adım atılmadığının ve dillerin hala baskı altında olduğunun altını çizdi.   ‘Bunu hükümete kabul ettirmek lazım’   Çocukların anadilinden uzaklaştırılmasının çocuklarda büyük bir travma yarattığına dikkat çeken Necmiye, “Anadilleri annelere, büyük annelere emanet ama çocuklar İngilizce’nin peşinde. UNESCO her çocuğun en az üç dille büyütülmesini öneriyor. Ama herkesin kendi biriktirdiği kültürü taşıması kanısında. Ama resmi dili de öğrensin diyor UNESCO. Dünya dili de İngilizce olduğu için onu da öğrensinler diyor. Ama bu zor hükümete kabul ettirmek lazım” diye ifade etti.     Panelin adından Abazaca, Çerkesce, Arapça, Gürcüce, Süryanice, İronice, Kirmancki, Kürtçe, Ermenice, Rumca sunumlarla çeşitli hikayeler anlatıldı, şiirler okundu, anlatımlarda bulunuldu.    Sunumların ardından BEKSAV müzik topluluğunun sahne almasıyla program sona erdi.