Zırhlı araçla katletmenin gerekçesi ‘görev sebebiyle işlenen suçmuş!’

  • 09:05 25 Şubat 2024
  • Hukuk
 
Şehriban Aslan
 
AMED - Zırhlı araçla çarptığı Zilan Yamankılıç ve iki kişinin yaşamını yitirmesine neden olan fail polis Burhan Kolbaşı’nın, düşürülen dosyasının açıklanan gerekçeli kararında “Sanığın eylemi görevinden dolayı görevi esnasında gerçekleştirdiği yani 4483 sayılı kanunda kamu görevlilerinin görevleri sebebiyle işledikleri suç” denildi. 
 
Zırhlı araçla çarptığı Zilan Yamankılıç ve iki kişinin yaşamını yitirmesine neden olan fail polis Burhan Kolbaşı, yeniden görülen davada “Bu olayda kusursuz olan benim. Bir suçlu varsa o da ben değilim” sözleriyle kendini savundu, mahkeme de dosyanın düşülmesine karar verdi. 
 
Kurdistan’da yıllardır yürütülen savaş politikalarından kaynaklı yüzlerce çocuk katledilirken devletin buna dair getirdiği tek çözüm failleri ödüllendirmek oluyor. Kurdistan kentlerinde çocuklar ya zırhlı araçlarla katlediliyor ya savaş atıklarıyla ya da kolluk kuvvetleri tarafından katlediliyor. Bunun en çarpıcı tablosunu İnsan Hakları Derneği’nin (İHD) açıkladığı verilerde görmek mümkün. İHD’nin 2022 yılında açıkladığı verilerine göre son 15 yılda zırhlı araç ile asker ve polislerin kullandığı araçların çarpması nedeniyle 21’i çocuk 44 kişi katledildi. 23’ü çocuk olmak üzere 94 de yaralandı. Yine Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) Dokümantasyon Merkezi’nin verilerine göre; son dört yılda kolluk kuvvetleri ve kamu kurumlarına ait araçların çarpması sonucu 9’u çocuk, biri engelli, toplam 18 kişi katledildi. Aynı dönemde 14’ü çocuk, 50 kişi de yaralandı. TİHV’in 2021 yılındaki verilerine göre de kolluk kuvvetlerine ve kamu kurumlarına ait araçların çarpması sonucu 9 ayrı olayda, 4’ü çocuk, en az 6 kişi katledilirken 6’sı çocuk, 15 kişi yaralandı.
 
Yargıdan koruma ve aklama
 
Var olan bu çarpıcı tabloya rağmen yargı, failleri korumaya ve aklamaya devam ediyor. Amed’in Licê (Lice) ilçesinde de 19 Haziran 2017 yılında Amed’e giden minibüse karşı yönden gelen zırhlı aracın çarpması sonucu ilkokul 4’üncü sınıf öğrencisi Zilan Yamankılıç, minibüs sürücüsü Remzi Menteşe ve yolcu İlhan Ayaş yaşamını yitirmişti. Olayın ardından Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede zırhlı araç sürücüsü polis Burhan Kolbaşı hakkında “taksirle birden fazla insanın ölümüne neden olma” suçundan 2 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası istenirken davanın karar duruşması 15 Eylül 2020 tarihinde Diyarbakır 3’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmüştü.
 
Davanın karar duruşmasında mahkeme heyeti faile, “taksirle birden fazla kişiyi öldürme” suçundan 4 yıl 2 ay hapis cezası verirken bu ceza 45 bin 600 TL para cezasına çevrildi.
 
Raporlarda ‘çelişki’ olduğu belirtildi
 
Mahkeme verdiği kararın gerekçeli kararını açıkladı. Kararda, “Olayda kusur tespiti bakımından soruşturma safhasında alınan ilk bilirkişi raporuna göre sanığın, hızlarını kullandıkları aracın yük ve teknik özelliğine görüş, yol, hava ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurmak zorundadır maddesine aykırı hareket ettiği kanaatiyle sanığın asli ve tam kusurlu olduğuna dair aldırılan raporla Diyarbakır Asliye Hukuk mahkemelerinden alınan bilirkişi raporları arasında çelişki olduğu anlaşılmaktadır. İstanbul Teknik Üniversitesi bilirkişi heyetinden yeni ve eksikliklerin tamamlatılmasıyla alınan ek bilirkişi raporları; trafik kazası tespit tutanağı, kaza yeri krokisi, müşteki beyanları ve dosya içerisinde yer alan sair delillerin değerlendirilmesi neticesinde kovuşturma safhasında alınan ek rapora göre araç üzerinde patlayan lastiğin zırhlı araç için tadilatçının ön gördüğü özelliklerde olması halinde lastik patlamasına teknik bir arızanın sebep olduğundan bahsedilmiş” ifadeleri yer aldı.
 
‘Diğer vatandaşlara göre daha fazla’
 
Yine gerekçeli kararda aracın hızlı olmasının fren mesafesini artırdığı, aracın hızlı olması nedeniyle çarpışma ve çarpma etkisinin hız ile doğru orantılı olarak arttığı belirtilirken, “Hızlı olan aracın kontrolünün daha yavaş olan araçlara göre zor olduğu, sanığın aracın hızının yol ve araç durumuna göre ayarlamasının gerektiği, sanığın polis memuru olması nedeniyle hukuki normlara uygun hareket etme dikkat ve özeninin diğer vatandaşlara göre daha fazla olduğu, kaza sırasında sanığın sevk ve idaresindeki zırhlı otobüsün hızının belirlenen hız sınırının üzerinde olması nedeniyle sanığın ‘asli kusurlu’ olduğu kabul edilerek sanığın ‘taksirle birden fazla kişinin ölümüne’ neden olma suçundan ölü sayısı ve sanığın kusuruna göre alt sınırdan uzaklaşılmak suretiyle cezalandırılmasına karar verilmiştir” denildi.
 
Hapis cezası para cezasına çevrildi
 
Mahkeme fail Burhan Kolbaşı’nın “taksirle birden fazla kişinin ölümüne” suçundan kusur durumu ve meydana gelen zarar, mağdur sayısı dikkate alınarak takdiren ve teşdiden 5 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına, failin geçmişi, yargılama sürecindeki pişmanlığa ilişkin davranışları, dikkate alınarak cezasından takdiren indirim yapılıp 4 yıl 2 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildi. Mahkeme,  faile verdiği 4 yıl 2 ay hapis cezası da 45 bin 600 TL para cezasına çevirme kararı verdi. Mahkemenin verdiği gerekçeli karar ile failin hem kusurlu bulunduğu hem de aldığı hapis cezasında indirim uygulanarak para cezasına çevrildiği görüldü. Ayrıca mahkemenin gerekçeyi yeterince açıklamadığı da dikkat çekti.
 
Soruşturma izni vermeme konusunda ısrar
 
Zilan’ın avukatı ve ailesi kararı istinaf mahkemesine taşıdı. Polis hakkında soruşturma izni verilmediği için İstinaf Mahkemesi, Diyarbakır Valiliği’nden soruşturma izni isteyerek yargılamayı durdurdu. Valiliğin soruşturma izni vermemesi üzerine duruşma savcısı ve ailenin avukatı valilik yasağının kaldırılması için Antep Bölge İdare Mahkemesi’ne başvurdu. Antep Bölge İdare Mahkemesi 6’ncı İdari Dava Dairesi, savcı ve ailenin yaptığı itirazı reddetti. Bunun üzerine dosya tekrar yerel mahkemeye yani Diyarbakır 3’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderildi. Mahkeme, fail polis hakkında soruşturma izninin verilmemesine ilişkin dosyayı tekrar açarken açılan dosyanın duruşması 8 Kasım 2023 tarihinde Diyarbakır 3’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.
 
Savcı verdiği mütalaada Antep Bölge İdare Mahkemesi’nin kararında fail polis hakkında soruşturma izni verilmediğini belirterek davanın düşürülmesini talep etti.  
 
Mahkeme de faile dönük davanın düşürülmesine karar verdi.
 
Yargılamaya izin verilmedi
 
Mahkeme açıkladığı gerekçeli kararında, fail hakkında soruşturma izni almadan dava açıldığı ve bu nedenle durdurma kararı aldığı kaydedildi. Yine gerekçeli kararda, “Gaziantep 6’ncı İdari Dava Dairesi’nin sanık hakkında kovuşturma izni verilmediği anlaşılmakla dosya yeniden esasa kaydedilmiş olup; 4483 sayılı ‘memurlar ve diğer kamu görevlilerinin yargılanması hakkında kanunun 1’inci maddesine göre, ‘bu kanunun amacı memurlar ve diğer kamu görevlilerinin görevleri sebebiyle işledikleri suçlardan dolayı yargılanabilmeleri için izin vermeye yetkili mercileri belirtmek ve izlenecek usulü düzenlemektedir” şeklinde belirtildi.
 
Kararın devamında şu ifadelere yer verildi:
 
“Aynı kanunun 2’nci maddesi ise, ‘bu kanun devletin ve diğer kamu tüzel kişilerinin genel idare esaslarına göre yürüttükleri kamu hizmetlerinin gerektirdiği asli ve sürekli görevleri ifa eden memurlar ve diğer kamu görevlilerinin görevleri sebebiyle işledikleri suçlar hakkında uygulanır’ hükmünü öngörmekte olup; 4483 sayılı kanundaki ‘kamu görevlilerinin görevleri sebebiyle işledikleri suç’ ifadesinden görev ile bağlantılı olarak ‘kamu görevlileri tarafından işlenebilen, failin kamu görevlisi olmasının suç tipinde kurucu öğe olarak öngördüğü suçları anlamak gerektiği, bu durum karşısında polis memuru olan sanığın suç tarihinde polis memuru olarak görev yaptığı ve araç içerisinde yolcu olarak özel harekât polis memurlarının bulunduğu…
 
Kovuşturma sanık açısından gerçekleşmedi
 
Lice ilçesi istikametinden Diyarbakır istikametine gitmekte olan zırhlı otobüsün son ön lastiğinin patlaması nedeniyle sürücünün direksiyon hâkimiyetinin kaybettiği… Daha sonra orta refüjden karşı yola geçmesiyle Diyarbakır ili istikametinden Lice istikametine gitmekte olan ve araç içerisinde sivil vatandaşların bulunduğu sürücülüğünü maktul Remzi Menteşe’nin yaptığı minibüsün sol ön kısmı ile zırhlı otobüsün sağ ön kısmı arasında çarpışma meydana geldiği… Araçların kaza sonrası menfeze girdiği... Kaza sonucu Zilan Yamankılıç’ın yolcu otobüsünün sürücüsü Remzi Menteşe’nin hayatını kaybettiği, İlhan Ayaş isimli şahsın kaza sonrası götürüldüğü Dicle Üniversitesi Hastanesi’nde 20 Haziran 2017 tarihinde hayatını kaybettiği…
 
Bu olayda sanığın eylemi görevinden dolayı görevi esnasında gerçekleştirdiği anlaşılmakla 4483 sayılı kanun hükümlerinin uygulanmasının gerektiği ve sanık hakkında kurumunca soruşturma izni verilmediği anlaşılmakla; kovuşturma şartının sanık açısından gerçekleşmediği anlaşılmakla CMK 223/8 maddesi gereği sanık hakkında açılan davanın düşmesine karar verildi.”