‘Çıplak arama kişinin iradesini kırmayı amaçlıyor’

  • 09:05 17 Ocak 2024
  • Hukuk
 
Pelşin Çetinkaya
 
AMED - Cezaevlerinde görüşe giden ailelere çıplak arama yapılmasına dair konuşan İHD Amed Şube Yönetim Kurulu üyesi Avukat Esra Saçaklıdır, “Bu uygulamanın insan onuruna ve haysiyetine aykırı bir uygulama olduğu açıktır. Bununla Kürt muhaliflerin bir nevi kişinin iradeleri kırılmaya çalışılmakta” dedi.
 
Resmi Gazete’de yayınlanan yönetmelik ile hapishanede “çıplak arama” ifadesi 11 Kasım 2021 tarihinde Ceza İnfaz Kurumlarının Yönetimi ile Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Yönetmelik’ten çıkarılsa da “detaylı arama” adı altında tutsaklar gibi cezaevine görüşe giden ailelere de çıplak arama uygulanıyor. Bir işkence yöntemi olarak uygulanan çıplak aramaya tepki gösterildiğinde ise hem tutsak hem de yakınları cezalandırılıyor. İnsan Hakları Derneği (İHD) Amed Şube Yönetim Kurulu üyesi Avukat Esra Saçaklıdır, bu uygulamaya dair değerlendirmelerde bulundu.
 
‘İnsan onuruna ve haysiyetine aykırı bir uygulama’
 
Kişinin mahremiyet hakları, hukuki çerçeve ve insan hakları, toplumsal tepki ve alternatif yaklaşımlar göz önüne alındığında çıplak arama uygulamasının birçok hukuki ve etik sorunlara yer açtığını ifade eden Esra,  “Bu uygulamanın insan onuruna ve haysiyetine aykırı bir uygulama olduğu açıktır. Bununla Kürt muhaliflerin onurları kırılarak, zedelenerek, aşağılanarak bir nevi kişinin iradeleri kırılmaya çalışılmakta. Bununla birlikte acı çektirme, psikolojik baskı yaratma ve yetkililerce hâkimiyet kurma amacı doğurmaktadır” şeklinde konuştu.
 
‘Yasak olmasına rağmen uygulamada’
 
Esra, “çıplak arama” ifadesinin yönetmelikten çıkarılmasına karşın hala uygulanması boyutuyla bir soruşturma uygulanmamasının sebeplerini şöyle açıkladı: “Yetersiz bilgi ve delil, belirsiz hukuki çerçeve, politik baskılar, yetkililerin keyfi davranması, toplumsal kabul, korku, şikayetlerin olmaması ve idari engeller soruşturma uygulanmamasına sebep oluyor.”
 
‘Uzun vadeli sıkıntılar yaratabiliyor’
 
Çıplak arama uygulamasının, bireylerin insan haklarına müdahale ve kişinin haklarını zedeleyen bir uygulama olduğun altını çizen Esra, “Bu tür bir müdahalenin insan üzerinde uzun vadeli ve olumsuz psikolojik etkiler yaratabildiği sayısız sıkıntılar mevcuttur. Bu tür bir müdahaleye maruz kalan kişi kendisini stres altında hisseder. Bu tür müdahale sonrasında insanda psikolojik sorunlar ortaya çıkardıktan sonra bu kişide travma ve stres etkisini de meydana getirecektir. Bundan dolayı kişiler daha sonra hayatlarında post travmatik stres bozukluğu denen ciddi bir rahatsızlık sonucu da tedavi görmeye başlayabilirler” sözlerine yer verdi.
 
‘Çıplak aramaya karşı hukuki mücadele veriliyor’
 
Çıplak aramanın bir an önce sonlanması için birçok hukukçunun hukuki mücadele verdiğini söyleyen Esra, şunları söyledi: “Bu uygulamanın sonlanması için hukuki ve etik standartlar güçlendirilebilir, yapılan hukuki mücadeleler arttırılabilir ve desteklenebilir. Sivil toplumların sistemsel ve kapsamlı bir şekilde strateji belirleyip hareket edilebilir. Hukuki yaptırımlar, önleyici tedbirler alınabilir. Bu durumu oluşturan yetkililerce onlara eğitim programları düzenlenebilir ya da bu keyfi davranışların önüne geçilebilir. Bu tür uygulamaların olmaması için kalıcı yaptırımlar gereklidir.”