Cinsel taciz davasında indirime gerekçe: Detay yok

  • 09:03 12 Ocak 2024
  • Hukuk
 
Şehriban Aslan 
 
RİHA - Wêranşar ilçesinde üvey kardeşi olan çocuğa bir yıl boyunca cinsel tacizde bulunan M.S’ye verilen cezada indirime giden mahkeme, bu indirime gerekçe olarak çocuğun olayı detaylandırmamasını öne sürdü. 
 
Rıha’nın Wêranşar ilçesinde üvey kardeşi olan çocuğa bir yıl boyunca cinsel tacizde bulunan M.S., 21 Mayıs 2021 tarihinde gözaltına alınmış, emniyetteki ifadesinin ardından götürüldüğü adliyede nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği tarafından serbest bırakılmıştı. M.S. hakkında “zincirleme şekilde cinsel taciz” suçundan açılan soruşturmada “kovuşturmaya yer olmadığına” kararı verildi. Dosya avukatlarından İnsan Hakları Derneği (İHD) Eş Genel Başkanı Eren Keskin, karara itirazda bulundu. Yargıtay, itirazı yerinde bularak, davanın ağır ceza mahkemesinde görülmesi gerektiğine karar verdi. Kararın ardından fail hakkında hazırlanan iddianame, Viranşehir Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. Fail hakkında “zincirleme şekilde üvey kardeş tarafından çocuğun nitelikli cinsel istismarına teşebbüs” suçundan dava açıldı.
 
Tekrar açılan davanın duruşması 13 Kasım 2023 tarihinde görülürken iddia makamı ceza istedi. Mahkeme ise çocuğa 15 yıl ceza verdi. “Yaş indirimi” uygulayan mahkeme heyeti, bu cezayı 8 yıl 4 aya düşürdü. Mahkemenin açıkladığı gerekçeli kararında ise 25 Mayıs 2021 tarihli adli görüşme değerlendirme raporunda çocuğun beyanına itibar edilip edilemeyeceği ile ilgili kanaat belirtilmediği kaydedildi. 
 
Kararda çocuğun anlattıklarına itibar edilmediği görülürken devamında şu ifadelere yer verildi:
 
“Söz konusu ATK raporlarından anlaşılacağı üzere mağdurun anlattığı şekilde Suça Sürüklenen Çocuğun (SSÇ), ‘çocuğun nitelikli cinsel istismarı’ iddiası sübut bulmamaktadır. SSÇ' ye isnat edilen eylem yönünden dosyada yalnızca mağdur anlatımı bulunmaktadır. Mağdurun beyanlarında yer alan ve SSÇ'nin iddia edilen eylemine devam etmesine engel komşu hakkında somut bir bilgi verilemediği dikkate alındığında iddianın soyut olduğu… SSÇ'nin isnat edilen eylemi gerçekleştirdiği hususunun kesin ve şüphesiz olmadığı dikkate alınarak SSÇ'nin mağdura karşı çocuğun nitelikli cinsel istismarına teşebbüs iddiasının sübut bulmadığı kabul edilmiştir. 
 
İddianamede belirtilen şekilde farklı zamanlarda SSÇ'nin mağdura karsı cinsel istismar niteliği taşıyan birden fazla eyleminin bulunduğu da iddia olunmuştur. Mağdurun beyanları, katılan annenin beyanları, soruşturma aşamasında bilgi sahibi olarak dinlenen ve kovuşturma aşamasında da katılan olarak dinlenen babanın beyanları SSÇ' ye isnat edilen eylemlerin gerçekleşip gerçekleşmediği hususunda birlikte değerlendirilmiştir. 
 
Olaydan sonra kekemelik başlamış
 
Mağdurun annesi mağdurda kekemelik başladığını, davranışlarında farklılıklar gördüğünü de beyan etmiştir. Bu hususta yargılamada psikolog tanık olarak dinlenmiş; tanık beyanlarında kendisine mağdurun ailesi tarafından ulaşıldığını mağdurda kendisini ifade etmesinde düzensizlik ve kekemelik olduğunu… Devam eden süreçte görüşmelerde mağdurun SSÇ'nin cinsel istismarına uğradığını kendisine anlattığını beyan etmiştir. Mağdurun ifadelerinde yer alan ve iddianamede de SSÇ' ye isnat edilen diğer cinsel istismar eylemleri yönünden dosyada yalnızca mağdur anlatımı bulunduğu… Çocuk İzlem Merkezi tarafından düzenlenen 25 Mayıs 2021 tarihli raporda mağdur ile ilgili olarak ‘olayı anlatırken konudan konuya atlaması ve net olarak tarih ve zaman verememesi, olayı detaylandırması istendiğinde verdiği çelişkili söylemleri nedeni ile net bir kanıya varılamamıştır’ ibaresinin yer almadığı mağdur anlatımını destekleyici delil bulunmadığı… Bu nedenle iddiaların soyut olduğu anlaşılmakla iddia ve isnatlara itibar edilmemiş, bu sebeple de yasal şartlar oluşmadığından SSÇ hakkında hüküm kurulurken TCK' nın 43. maddesi uygulanmamıştır.
 
Yaştan dolayı indirim
 
SSÇ'nin fiili işlediği sırada 17 yaşında olduğu, 15 yaşını doldurmuş olup 18 yaşını doldurmamış olduğu anlaşıldığından TCK’nın 31/3.maddesi gereğince 1/3 oranında yaş küçüklüğü nedeniyle indirim yapılmıştır. SSÇ'nin adli sicil kaydı, geçmişi, cezanın SSÇ'nin geleceği üzerindeki olası etkileri göz önünde bulundurularak TCK'nın 62/1 maddesi gereğince takdiren 1/6 oranında indirim yapılmıştır. SSÇ hakkında hüküm kurulan netice hapis cezası kısa süreli olmadığından ve hükmedilen hapis cezası iki yıl ve daha az süreli olmadığından SSÇ hakkında TCK'nın 50 ve 51. Maddelerinin ve CMK'nın 231/5-6 maddesinin uygulanmasına yer olmadığı yönünde hüküm kurulmuştur.”