Cezasızlık politikasının yargıdaki hali

  • 09:01 30 Aralık 2023
  • Hukuk
 
HABER MERKEZİ - Cezasızlık politikasını en üst seviyeye taşıyan yargı, bu yıl da kadına ve çocuğa yönelik suçları görmezden gelirken, mücadele eden kadınları ise hedef almaya devam etti. 
 
AKP iktidarının kadın ve çocuk başta olmak üzer toplumu hedef alan politikaları bu yıl da devam etti. Söz konusu politikaların en etkili olduğu yasama, yürütme ve yargı bağımsızlığının rafa kalktığı Türkiye ve Kurdistan’da kadın ve çocuk başta olmak üzere toplum üzerine baskılar da her geçen gün arttı. Baskıların ise şiddet, katliam, taciz ve tecavüz suçlarında artışa da zemin hazırladığı yargının “iyi hal”, “haksız tahrik” ve “geleceğini düşünme” gibi kararları ise yıl boyunca devam etti. Yargının cezasızlık kararları ile failleri aklama çabasına karşı yaşamlarından, kazanımlarından vazgeçmeyen kadınlar, yıl boyunca alanlarda seslerini yükseltti.
 
2023 yılı içerisinde yargının cezasızlık politikası uygulayarak verdiği kararları derledik.  
 
Faile indirim, kadınlara soruşturma
 
Adana’nın Çukurova ilçesinde 2020 yılında Hülya Güllüce, 20 yıl birlikte yaşadığı Abdullah Kaya tarafından katledildi. Açılan dava sonucunda fail, müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Ancak mahkeme heyeti, “haksız tahrik” indirimi uygulayıp, failin cezasını 18 yıla indirdi. Katliam faillerine indirim yapan yargı, tüm dünyada evrenselleşen ve kadınların felsefesi haline gelen “Jin jiyan azadî” sloganına soruşturma açtı. Sincan Kadın Kapalı Cezaevi’nde tutulan siyasi tutsaklar hakkında 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü kapsamında “Jin jiyan azadî” sloganı attıkları için soruşturma açıldı.
 
Sistematik tecavüzü kamuoyu baskısı ile gördü
 
Kadınların attığı bir slogandan dahi korkan yargı, sistematik tecavüzleri görmezden gelmeye devam etti. Kamuoyu baskısı sonucunda gündeme gelen İsmailağa Cemaati’ne bağlı Hiranur Vakfı kurucusu Yusuf Ziya Gümüşel’in 6 yaşındaki kızı H.K.G.’yi “müridi” Kadir İstekli ile evlendirerek, tecavüze uğramasına göz yummasına dair dava açıldı. Kadınların bu davaya dair her yerde protestolar gerçekleştirmesiyle beraber kamuoyu baskısı ile 15 Aralık 2022’de tutuklanan faillerden Yusuf Ziya Gümüşel’e 20 yıl, Kadir İstekli’ye 30 yıl, Fatma Gümüşel’e ise 16 yıl 8 ay hapis cezası verildi.
 
Gazetecinin davasında zamanaşımı ile takipsizlik kararı
 
Kadınların can güvenliğini görmezden gelen yargı, aynı şekilde çocuğa yönelik suçlarda da faillerden yana karar almayı sürdürdü. Üç çocuğa yıllarca tecavüz girişiminde bulunan, taciz ve psikolojik şiddete maruz bırakan Y. Y. isimli erkek, sadece “sarkıntılık” boyutuyla yargılandı ve beraat etti. Yine kadın katliamlarına dair haber yapan gazeteciler de hedefteydi. DAİŞ’in 2014 tarihinde Kobanê’ye saldırmasına karşı Riha’nın (Urfa) Bêrecûk (Birecik) ilçesine bağlı Zehri ve Ziyaret köylerinde kurulan çadırlara yönelik asker saldırısında başına çarpan cisim sonucu ağır yaralanan Gazeteci Şehriban Aslan beyin kanaması geçirdi. Şehriban tedavi altına alınırken, olaya dair açılan dava, 9 yıl boyunca sürüncemede kaldı. Yargı burada da devreye girerek, dosya hakkında “zamanaşımı” bahanesiyle takipsizlik kararı verdi. 
 
Cumartesi Annelerinin suç duyurusuna takipsizlik
 
Yıllardır kayıplarını arayana Cumartesi Anneleri’nin eylemleri de yıl boyunca yargının hedefindeydi.  “Kaymakam yasağı” gerekçe gösterilerek, polis saldırısına uğrayan Cumartesi Anneleri/İnsanları arasında olan Hasan Ocak’ın kardeşi Ali Ocak ile insan hakları savunucusu Sebla Arcan Tatlav polis tarafından darp edildi. Hastaneden darp raporu alan Sebla, 26 Eylül 2018’de İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na giderek polisler hakkında suç duyurusunda bulundu. Suç duyurusunda ATK’den alınan darp raporunun da eklenmesine rağmen, polisler hakkında takipsizlik kararı verildi. Devamında ise polisin “orantısız güç” kullanmadığı ileri sürüldü. Uzun yıllardır İstanbul’da eylem ve etkinliklere katılan kadınlara orantısız güç kullanan, taciz eden Güvenlik Şube Müdürü Hanifi Zengin hakkında kadınlar sık sık dijital medya mecralarında teşhir etmesine rağmen harekete dahi geçilmedi. 
 
Erkek şiddetine sesini yükseltmek de yargının hedefindeydi
 
 
Dünya genelinde kadınların alanlara çıkarak erkek şiddetine karşı sesini yükseltmesi de hedef alındı. İstanbul’da 25 Kasım Platformu, kadınların 25 Kasım günü gerçekleştirdiği yürüyüş ve eylemlerde maruz kaldıkları erkek devlet şiddetine karşı 30 Kasım 2022 tarihinde Çağlayan’da bulunan İstanbul Adliyesi’nde suç duyurusunda bulundu. Eylemlerde bacağı kırılan ve ameliyat olmak zorunda kalan Dilbent Türker’in şiddete maruz bırakılmasına ilişkin İstanbul Valisi, İstanbul Emniyet Müdürü ile Çevik Kuvvet ve Güvenlik Şube Müdürü Muhammet Hanifi Zengin hakkında suç duyurusunda bulunuldu. Yapılan suç duyurusunda “soruşturmaya yer yok” denilerek olayın üstü kapatıldı.
 
Art arda cezasızlık kararları
 
Yılın her döneminde kadına yönelik suçlarda failler lehine kararlar verilmeye devam etti. Türkiye ve Kurdistan’daki kadınların yanı sıra, mülteci kadınların maruz kaldığı şiddet, uğradığı tecavüz suçlarında da failler korundu. Wan’ın Artemêtan (Edremit) ilçesindeki Kurubaş Geri Gönderme Merkezi’nde (GGM) 22 Temmuz 2020’de tutulan İran uyruklu Z.N. isimli kadına tecavüz eden güvenlik görevlileri İmam Hüseyin Karataş ve Yakup Vural hakkında Van 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde “iyi hal” indirimi uygulanarak verilen 15 yıl hapis cezası Yargıtay tarafından onandı.
 
Yargının erkek şiddetine ‘iyi hal’ bakışı devam etti
 
Ankara’da ise evli olduğu Huriye Coşkun’u katleden Zekai Coşkun, tutuklu yargılandığı davanın duruşması Ankara 23. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Davanın karar duruşmasında, faile ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verildi, mahkeme faile ‘iyi hal’ indirimi uygulayarak bunu müebbet hapis cezasına çevirdi. Muğla'da  da 2020 yılında üniversite öğrencisi Pınar Gültekin'i (27) katleden Cemal Metin Avcı'nın (32) “Canavarca hisle eziyet çektirerek ve tasarlayarak öldürme” suçundan yargılandığı ve yerel mahkemenin verdiği cezanın bozulması ardından tekrar başlayan davanın karar duruşması İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 4'üncü Ceza Dairesi'nde görüldü. Duruşma ardından kararını veren mahkeme, Cemal Metin Avcı’nın indirimsiz şekilde “tasarlayarak ve canavarca hisle ve eziyet çektirerek öldürme” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile Mertcan Avcı’nın delilleri karartma suçundan 4 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verdi. Heyet ayrıca Mertcan Avcı’nın tutuklanmasına yer olmadığını belirterek yattığı sürenin cezasından düşmesine karar verdi. Erzerom’da 6 Aralık 2020'de boşandığı Gülçin Karabıyık (50) ile kızları Cansu Arslan (17) ile Burçin Arslan'ı katleden fail Raci Arslan’ın yargılandığı davanın karar duruşmasında yargı  “tahrik indirimi” uyguladı.
 
Kadın mücadelesine ceza
 
Erkek faillere iyi hal indirimi vermekten sakınmayan yargı, kadın mücadelesine dönük en büyük cezaları vererek, kadınları mücadele alanından çekme derdine girdi. Mêrdîn’in (Mardin) Nisêbîn (Nusaybin) ilçesinde 2011 tarihinde belediyeye ait Mitanni Kültür Merkezi bahçesinde “Demokratik Çözüm Çadırı” kurulması gerekçesiyle dönemin Nisêbîn Belediye Başkanı ve Tevgera Jinên Azad (TJA) Sözcüsü Ayşe Gökkan’ın “örgüte bilerek isteyerek yardım etmek” iddiasıyla yargılandığı davada hapis cezası verilmişti. Diyarbakır 9’uncu Ağır Ceza Mahkemesi’nin verdiği 7 yıl 6 ay hapis cezasının “orantısızlık” nedeniyle Yargıtay tarafından bozulmasıyla yeniden görülen davanın karar duruşmasında, Ayşe’ye yeniden hapis cezası verildi.
 
Kadın katliamı davasında ‘haksız tahrik’ indirimi
 
İzmir’in Bornova ilçesinde 21 Ağustos 2021’de Ceyda Yüksel’i kesici aletle katleden Serkan Dindar hakkında “Kasten öldürme” ve “uyuşturucu temin etme” suçundan hakkında açılan davanın karar duruşması İzmir Adliyesi 6’ncı Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Yargı faile, “uyuşturucu ticareti” suçundan etkin pişmanlık yönünden değerlendirme yaparak ceza vermedi. Mahkeme heyeti fail erkek hakkında “kasten öldürme” suçundan önce müebbet hapis cezası verdi, ardından “haksız tahrik” indirimi ile cezayı 18 yıla düşürdü.
 
Yargı Aysel Tuğluk’u hedef almaya devam etti
 
Artan yoksulluk karşısında seslerini yükselten kadınlar ve gençler yine yargının hedefinde oldu. “Geçinemiyoruz” eylemleri sırasında haber takibi yapan JINNEWS muhabiri Öznur Değer ve 16 kişi hakkında soruşturma açılıp davaya dönüştürülürken, annesinin cenazesine yapılan saldırının ardından demans teşhisi konulan Kürt siyasetçi Aysel Tuğluk üzerinden yargının tutumu kadınlara dönük düşmanca yaklaşımlarını gözler önüne serdi. Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) demans hastalığı nedeniyle verdiği ihlal kararı üzerine 27 Ekim 2022’de tahliye edilen Aysel Tuğluk hakkında tahliye sonrası “örgüt üyesi olmak” iddiasıyla Diyarbakır 4'üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı. Mahkeme heyeti, Aysel’in Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) üzerinden duruşmaya katılarak savunma yapması için ara karar kurdu. Yargılamanın durdurulması kararı talep edildi. Aysel’in yaşamını tek başına idame ettiremediğini bilen yargının bu kararı, tepkiyle karşılanırken, Aysel üzerinden tüm kadınlara mesaj verildi.
 
İyi hal indirimlerine gerekçe arandı
 
Faillerin takım elbiselerle duruşmalara gelmesiyle “iyi hal” indirimi vermeyi sürdüren yargı ayrıca faillerin suçlarını söylemleriyle aklamalarını da dikkate almaya devam etti. Bu suçlardan biri de Manisa’da yaşandı. Kentin Yunusemre ilçesinde 11 Aralık 2020’de Ferhat İnne (45), Canan Çeviren (42) ile emlak ofisinde tartışmaya başladı. Ferhat İnne daha sonra yanında getirdiği ateşli silahla Canan’I katletti. Canan olay yerinde hayatını kaybetti. Fail hakkında açılan dava sonucunda verilen indirimsiz müebbet kararı, Yargıtay tarafından “hukuka aykırı” bulunarak bozuldu. Yargıtay’ın kararına, failin “olumlu davranışları” gerekçe gösterildi.  Yine Amed’in Bismil ilçesinde Hasip Akbulut, 3 Kasım 2019’da evli olduğu Muhterem Akbulut’u katletti. Hasip Akbulut hakkında Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından “kasten öldürmek” ve “canavarca hisle veya eziyet çektirerek öldürmek” suçlarından açılan davanın karar duruşmasında mahkeme heyeti, “iyi hal” indirimi uygulayarak, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını, müebbet hapis cezasına çevirdi.
 
Yargıtay Garibe Gezer katledildikten sonra cezasını onadı
 
Faillere yönelik tahrik indirimlerine devam eden yargının, cezaevinde katledilen Garibe Gezer’in yaşamını yitirdiğinden “habersiz” kalması da ayrıca tartışmalara neden oldu. Yargıtay 3’üncü Ceza Dairesi, Mêrdîn'in (Mardin) Nisêbîn (Nusaybin) ilçesindeki sokağa çıkma yasakları ardından 2016 yılında Kütahya'ya giderken gözaltına alınarak tutuklanan ve Kandıra 1 Nolu F Tipi Kapalı Cezaevi’nde 9 Aralık 2021 tarihinde katledilen Garibe Gezer’in ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını 29 Mart’ta onadı.  
 
30 yıllık tutsağın tahliyesi engellendi
 
Yine Devlet Güvenlik Mahkemeleri’nde (DGM) yargılanan kadınların ise tahliyeleri önünde sürekli engellemeler çıkarıldı. Gebze Kadın Kapalı Cezaevi’nden 1 Aralık 2022 tarihinde tahliye edildiği sırada yeniden gözaltına alınıp 5 Aralık’ta tutuklanan 30 yıllık tutsak Şadiye Manap hakkında, “Örgüt kurmak ve yönetmek” iddiasıyla dava açıldı. Şadiye, tahliye edileceği gün cezaevi kapısı önünde yeniden cezaevine götürüldü. Şadiye, hakkında açılan davada beraat ederken, yargının yaşamları için mücadele eden kadınları bin bir yolla cezalandırmanın peşine düştüğü bir kez daha açığa çıktı.
 
Kadınlar yargıya geri adım attırdı
 
Yıl içerisinde kadınları yaşamları üzerinden hedef alan yargı, kadınların aleyhine kararlar vermeye devam etti. Türkiye’de kadınların eski eşlerinden farklı biriyle evlenmek için boşanmalarının kesinleşmesinden sonra 300 gün beklenme şartını karşı Nurcan Bayraktar’ın Türkiye’ye açtığı davayı AİHM karara bağladı. AİHM, Türkiye’de kadınlar için uygulanan 300 günlük sürenin geçmesini şart koşan yasal düzenlemenin “doğrudan bir cinsiyet ayrımcılığı” olduğuna hükmetti. Kadınların yargının her alanında yaşamlarını, faaliyetlerini teşhir etmesi karşısında verdikleri mücadele kararlılığı yargıya geri adımlar da attırdı. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’na (KCDP), “Kanuna ve ahlaka aykırı faaliyet yürütmek” iddiasıyla açılan kapatma davasında da ret kararı verildi. 
 
Katiller korundu
 
Bulunduğu her alanı mücadele alanına dönüştüren kadınlara karşı, iktidarın erkeklere verdiği güçle kadınlar katledilmeye devam etti. HDP İzmir İl Örgütü binasında bulunan Deniz Poyraz, katil Onur Gencer tarafından katledildi. Fail hakkında açılan davada, duruşmaya katılanlar hedef alınırken, yargının katliamı görmezden gelmesi, davayı bir an önce karar bağlama telaşı, her kesimden tepkiyle karşılandı. Müdahillik taleplerine karşılık sıkça ret kararları veren mahkeme, son olarak davanın Aliağa Şakran Kapalı Cezaevi’nde görülmesine karar verdi. Mahkeme heyeti bu davada “tasarlayarak kasten öldürmek” suçundan fail Onur Gencer hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verdi.
 
TJA aktivistleri hedef alındı
 
Yılın sonlarına doğru gelirken gündeme düşen bir diğer konu ise Agos gazetesi Genel Yayın Yönetmeni ve yazar Hrant Dink’in katili Ogün Samat’ın serbest bırakılması oldu. Cezasızlık politikaları kapsamında kararlar vermeyi sürdüren yargı,  eril zihniyete ve erkek şiddetine karşı mücadele eden TJA aktivistlerini hedef aldı. TJA’ya yönelik soruşturma kapsamında 1 yıl boyunca cezaevinde tutulan kadınlar hakkında görülen 3 günlük duruşmada sadece kadınların mücadelesi yargılanmak istendi.
 
Zamanaşımı ile faillere cezasızlık zırhı
 
 
Yargının cezasızlık politikası Aralık ayında da devam etti.  Mûş’un Til (Korkut) ilçesine bağlı Vartinis (Altınova) beldesinde 3 Ekim 1993 tarihinde evleri ateşe verilen ve 9 kişinin yakılarak katledilmesiyle ilgili Yargıtay’ın bozma kararı sonrası yeniden başlayan Vartinis Davası’nın karar duruşması, Kırıkkale 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Duruşmada mahkeme heyeti, zamanaşımını gerekçe göstererek, davanın düşmesine karar verdi.
 
Mahkemeye gelmeyen faile ‘iyi hal’ indirimi
 
Colemêrg’in (Hakkari) Gever (Yüksekova) ilçesine bağlı bir köyde 2014 yılında 13 yaşında olan D.E’ye korucu olan kuzeni İsa E. ve Sedat E. tarafından 6 yıl boyunca sistematik bir şekilde tecavüze uğradığı ortaya çıktı. Yüksekova Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada mahkeme heyeti, faillerden Sedat E. hakkında “iyi hal” indirimi uygulayarak, 8 yıl 4 ay hapis cezası verdi. Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 7’inci Ceza Dairesi’nden 15 Nisan 2021 tarihinde verilen istinaf kararında dosya bozularak, yeniden yargılama yapılmasına karar verildi.  Yeniden görülen davanın 10’uncu duruşmasında mahkeme heyeti fail hakkında 17 yıl 6 ay hapis cezası verirken, bir kez daha “iyi hal” indirimi uyguladı.
 
İşkenceyi görmeyen yargıdan Emine Şenyaşar’a para cezası
 
Amed’in Yenişehir ilçesinde Beste Gökalp’ın şüpheli ölümüne dair 10 yıldır süren davanın karar duruşması, Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Mahkeme heyeti, “kadınların yanındayım” dedikten sonra fail Hamza B. hakkında beraat kararı verdi.  Yargının faillere dönük beraat kararı devam etti. Amed’de bir eve yapılan baskında Menice Yılmaz ve eşi Şeyhmus Yılmaz, polisler tarafından köpekli işkenceye maruz kaldı. İşkenceye dair şikayetçi olan Menice ve Şeyhmus’un  iki yıldır açtığı davanın Diyarbakır 4’üncü Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen karar duruşmasında, köpekli işkence uygulayan polis Serdar Gök hakkında beraat kararı verildi. Riha’nın Pirsûs ilçesinde 14 Haziran 2018’de AKP eski Milletvekili İbrahim Halil Yıldız’ın koruma ve yakınları tarafından eşi ve iki oğlu katledilen Emine Şenyaşar hakkında İbrahim Halil Yıldız’a “hakaret” ettiği iddiasıyla açılan davada Emine’ye para cezası verildi.
 
Yarın: 2023 direnişin sesiyle yankılandı