Ahmet Davutoğlu’nun dinlenmesi talebine ret!

  • 13:44 5 Aralık 2023
  • Hukuk
 
RIHA - Pirsûs Katliamı davasında eski Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun dinlenmesi talebi reddedildi, duruşma 2024 Mayıs ayına ertelendi.
 
Riha’nin Pirsûs (Suruç) ilçesinde 20 Temmuz 2015 tarihinde DAİŞ’in bombalı saldırısında katledilen 33 kişinin ölümüne dair firari sanıklar Deniz Büyükçelebi ve İlhami Balı yönünden devam eden davanın 5'inci duruşması görüldü. Urfa 5’inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya Suruç Aileleri İnisiyatifi'nin yanı sıra çok Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (HEDEP) Milletvekili Ferit Şenyaşar ile çok sayıda hukuk ve insan hakları örgütü temsilcisi katıldı. 
 
Motosikletin sahibi ‘tanık’ olarak dinlendi
 
Katliamı gerçekleştiren DAİŞ'li Abdurrahman Alagöz'ün bindiği motosikletin sahibi olan Fadile Uyanık, Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile duruşmada tanık olarak dinlendi. Fadile Uyanık, katliama dair bilgisinin olmadığını ve iki firari sanığı tanımadığını, motosikletin de kendisine ait olmadığını kaydetti. Avukatlar, motosikletin resmi olarak Fadile Uyanık adına kayıtlı olduğunu hatırlattı.
 
Mahkeme başkanı Fadile Uyanık'a teşekkür ederek, SEGBİS'i sonlandırdı. 
 
'Ailelerimiz tehdit ediliyor' 
 
Katliamda yaşamını yitiren Uğur Özkan'ın babası Mehmet Özkan, “Tanığı dinledik ve mahkemeyi çok taraflı gördük. Hakimin bugüne kadar teşekkür ettiğini görmedim” dedi. Mehmet, “Bizi birinci sefer DAİŞ mağdur etti, ikinci kez mahkemeniz, üçüncü kez Antep İstinaf ve dördüncü kez evimde mağdur edildim. Psikolojim bozuldu. Ailem bana 'Gitme seni de öldürecekler' diyor. Birçok aile geliyorduk buraya. Avukatlarımız tutuklandı. Mezarlarımız yıkıldı. Ailelerimiz tehdit ediliyor. Biz ne yaptık? Niye bu kadar mağdur ediliyoruz” sözleriyle mahkemeye tepki gösterdi. 
 
Mahkeme başkanı, teşekkür ettiği için Mehmet Özkan'dan özür diledi. Bugüne kadar mahkemeden talep ettikleri onlarca talebin reddedildiğini hatırlatan Mehmet, “Bu davayı takip ettik diye biz tutuklandık. Bize soruşturmalar açılıyor. Hani adalet? Sanıklar elini kolunu sallayarak geziyor. Bize yol gösterin” ifadelerini kullandı.
 
‘Ahmet Davutoğlu dinlensin’
 
Ardından konuşan katliam tanığı Yalçın Demir, "Ahmet Davutoğlu kendini ihbar ediyor ama bir ifadesi dahi alınmıyor. Bu dava biz bitti demeden bitmez. 33 yoldaşımızın hesabını soracağız. Eğer bu davayı bitirmek istiyorsanız bizim ve avukatlarımızın taleplerini karşılayın. Bazı tanıklar bağlanıyor ve yalan beyanda bulunuyorlar. Ahmet Davutoğlu buraya gelmediği sürece biz fail olarak devleti göreceğiz. Ahmet Davutoğlu’nun buraya gelip dinlenmesini istiyoruz" dedi. 
 
‘Sanıklar, tanıklar, mağdurlar birbirine karıştı’
 
Katliam tanıklarından Soner Çiçek de sanık, tanık ve mağdurların birbirine karıştığını söyledi. Soner de Ahmet Davutoğlu’nun neden dinlenmediğini sorarak, “Başbakanlık yapmış bir zat. Bütün duruşmalarda talep ediliyor ama yerine getirilmiyor. Doğal olarak insanlar sorar ‘Devlet de mi bu işin içinde’ diye” şeklinde konuştu.
 
Suruç için Adalet Platformu avukatlarından Sevda Çelik Özbingöl, dosyada adı geçen herkesin tanık olarak dinlenmesini istedi. Sevda, dönemin siyasetçilerinin ve mülki amirlerinin de dinlenmesini isteyerek, “Bu konuda ara mahkeme kararları mevcut ama gerçekleşmedi. Ahmet Davutoğlu da bunlardan biri” dedi.
 
‘Tek soru sorulmadan serbest bırakıldılar’
 
Avukat Serdil İzol ise tanık Fadile Uyanık'ın yalan beyanda bulunduğunu kaydederek, suç duyurusunda bulunulmasını talep etti. Katliama dair kayıp görüntülerin bulunup dava dosyasına eklenmesini isteyen Serdil, “Abdurrahman Alagöz'ün katliam yapacağı bilgisi vardı. Katliam günü GBT yapıp bırakan kolluk güçlerinin dinlenmesini daha önce talep ettik ama karşılanmadı. Fadile Uyanık'ın Antep'te yargılandığı dosya bizim dava dosyamıza eklenmeli. Dönemin Suruç Kaymakamı Abdullah Çiftçi tanık olarak dinlenmeli. Ankara katliamı davasına eklenen tape kayıtları için bilirkişi raporu hazırlanmasını, Suruç Katliamı ile ilgili bir emare varsa dava dosyamıza eklenmesi gerek. İlhami Bali ve Deniz Büyükçelebi'nin eşleri Türkiye'ye getirildi ve Suruç katliamına dair tek soru sorulmadan serbest kaldılar. Katliam insanlığa karşı işlenen bir suç, davanın bu şekilde ele alınmasını talep ediyoruz" şeklinde konuştu.
 
'Sanıklar Şam ve İdlib’de’
 
Avukat Sezin Uçar, meslektaşlarının taleplerini yineledi. Sezin, sanıklardan birinin Şam, diğerinin İdlib'de olduğuna dair belgelerin mevcut olduğunu ekleyerek, şunları vurguladı: “İdlib Türkiye denetiminde ve orada yaşayan birini getirip yargılayamıyoruz. Suçluların iadesi ile ilgili anlaşmalar var. Biz Şam'da cezaevinde olduğu yönünde istihbarat bilgisi olan kişiyi talep edelim. Biz talep edelim, Suriye yetkilileri değerlendirsin ama bu yönde bir talep yok. Gerçek sanıkları getirmediğimiz sürece bir sonuca varamayız. İlhami Bali arandığı zaman da Konya'da tedavi edildiği yönünde bir belge var. Yapılan yazışmalar sonrası farklı bir belge sunuldu. Bu çelişkinin araştırılmasını ve kayıtlar değiştirildiyse kim tarafından değiştirildiğinin tespitini istiyoruz. Değiştiren kişiler hakkında suç duyurusunda bulunulmalı.”
 
Avukat Ruken Gülağaçlı, dava dosyasındaki çelişkilere değindi. Tüm sorumluların yargılanması gerektiğini vurguladı. 
 
Riha Baro Başkanı Abdullah Öncel, avukatların bütün taleplerinin karşılanması gerektiğini vurguladı. 
 
ÖHD Genel Merkez yöneticisi Nurettin Kuzu, avukatların 8 yıldır taleplerin karşılanmadığına dikkati çekti. ÖHD Riha Şube Eşbaşkanı Meral Halat ve İbrahim Öyke ile katılan diğer avukatlar da eksik hususların giderilmesi ve meslektaşlarının taleplerinin kabul edilmesini istedi.
 
Savcı, eksik hususların giderilmesi noktasında mütalaa verdi. 
 
Mahkeme, firari sanıkların yakalama kararının devamına, Fadile Uyanık'ın yargılandığı davanın istenmesi talebinin kabul edilmesine, avukatların Ahmet Davutoğlu’nun dinlenmesi talebi başta olmak üzere diğer taleplerin reddine karar verdi. 
 
Duruşma 21 Mayıs 2024'e ertelendi.