Gar davası: İhmali bulunanlara sadece kınama cezası verildi

  • 15:35 30 Kasım 2023
  • Hukuk
 
ANKARA - Gar davasının firari failler yönünde görülen duruşmada, emniyet tarafından sansürlenerek mahkemeye sunulan raporda, katliamda ihmali bulunan yetkililere, sadece "görevi savsaklama" suçundan kınama cezası istendiği ortaya çıktı. Duruşma ileri bir tarihe ertelendi.
 
10 Ekim Ankara Katliamı'nın firari sanıkları yönünden ayrılan dosyasındaki 22’nci duruşması Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Duruşmaya Gar katliamında yaşamını yitirenlerin aileleri ve çok sayıda avukat katıldı.
 
Duruşma salonunun yeri değiştirildi
 
Duruşma mahkeme heyetinin son anda yaptığı yer değişikliği nedeniyle gerginlikle başladı. Daha önce eski 11'inci Ağır Ceza Mahkemesi Duruşma Salonu'nda görüleceği açıklanan duruşma, 5'inci kat 24 sayılı E salonuna alındı. Mahkeme heyeti, kendileri içeri girene kadar avukatların girmesine izin vermedi. Bu celsede 2015 senesinin Eylül ayında Suriye'den canlı bomba olmak üzere Türkiye'ye gönderilen Erol Sayanoğlu'nun tanıklık yapması bekleniyordu. Ancak Erol Sayanoğlu duruşmaya katılmadı.
 
Duruşma, avukatların beyanları ile başladı. Avukatlar geçen celse değişen ve verdikleri ara kararlarla dava dosyasına dair bilgilerinin sınırlı olmakla eleştirdikleri mahkeme heyetine 10 Ekim Ankara Gar Katliamını ve katliamla ilgili açığa çıkanları aktardı.
 
‘Tedbir almamaya kılıf uyduruyorlar’
 
Söz alan Avukat İlke Işık, katliamla ilgili ihmallere değindi. İlke, "Bu önlemlerin her biri hayatiydi ama önlem alınmadı. Suruç Katliamı yaşanmışken, Ankara için istihbarat gelmişken nasıl sadece rutin bir önlem alınabilir. Ankara Garı önündeki toplanma düzenine nasıl bir arama tedbiri koymazsınız. Tertip komitesiyle nasıl bilgi paylaşmazsınız... İşte herkesin aklına gelen sorular ve bunların hiçbirini yapmayan Ankara Emniyet Müdürlüğü. İstihbarat başkanları, 'IŞİD HDP'yi hedef alan bir örgüt olduğu için ve mitingi düzenleyenler arasında HDP olmadığı için mitingin IŞİD tarafından hedef alınmayacağını düşündük' diyorlar. Tedbir almamaya kılıf uyduruyorlar" diye konuştu.
 
‘İstihbaratı alan kişi bilgiyi emniyetle paylaşmadı’
 
Teftiş raporuna göre, 14 Eylül 2015'te Ankara Emniyetine gelen istihbaratta "IŞİD'in miting gibi kalabalık yerlerde birden fazla bombalı eylemde bulunmasını bekliyoruz" denildiğini belirten İlke, müfettişlerin katliamdan sonra istihbaratta bulunan kişiyi de bulduklarını, istihbaratı alan kişinin bilgiyi önemsemeyerek emniyetin gerekli kademelerine ulaştırmadığının saptandığını belirtti. Bu kişinin ifadesine bakıldığında Ankara Emniyeti Terörle Mücadele Müdürlüğü’nde amir olduğunun saptandığını belirten İlke, bu emniyet amirinin aynı zamanda "savsaklama" suçundan "kınanmış" kişiler arasında olduğunu ifade etti.
 
‘Katliamda sorumluluğu bulunan kişiler korundu’
 
İlke, "Bu kişi istihbaratı gizliyor, ekranında kalıyor, iletmemesine kılıf uyduruyor ve yetmiyor aynı zamanda bu katliam soruşturmasını da bu kişi yürütüyor" diyerek olayın soruşturma sürecindeki ihmalleri de anlattı. Müfettişlerin 13 Ekim günündeki inceleme raporlarında soruşturma yürüten bu yetkililerin hemen görevlerinin değişmesi gerektiğinin belirtildiğini vurgulayan İlke, bu değişiklik yapılmayarak katliamda sorumluluğu bulunan kişilerin korunduğunu ifade etti.
 
Yargı mekanizmasının sorumluluklarını hatırlattı
 
Mahkeme heyetinin dosyaya giren kimi delilleri avukatlarla paylaşamadığına işaret eden İlke şunları dile getirdi: “Geçtiğimiz celse heyet, bazı taleplerimizi reddederken hukuk bilmez şekilde ‘daha önceden karar verildiği’ gerekçesini sunmuştu. Oysa ki tek gerekçe heyetin dosyayı bilmemesiydi. Bugün aynı zamanda İstanbul'da, 10 Ekim Katliamı'nı protesto ettikleri için avukatlar yargılanıyor. Ancak katliama yol veren kamu görevlileri yargılanmıyor. Kafa kesen IŞİD'liler tahliye ediliyor, katliamı protesto edenler cezalandırılıyor. Bu yargı pratiğinin değişmesi gerekiyor. Heyete, 8 yıldır talep ettiğimiz ancak reddedilen taleplerimizi yineliyoruz. Bu katliamın aydınlatılmasında atılması gereken adımları atmaya karşı koyan yargı mekanizmasının sorumluluklarını hatırlatıyoruz."
 
Duruşma ertelendi
 
Kısa bir ara verilen duruşmada mahkeme heyeti, avukatların tüm taleplerini reddederken, duruşmayı da 26 Şubat saat 10.00'a erteledi.