Pakistan için yürüyen kadınların duruşması ertelendi

  • 16:55 8 Kasım 2023
  • Hukuk
 
MÊRDÎN - Kerboran’da katledilen Pakistan Demir için mezarlığına yürüyen kadınlara açılan davada savunma yapan Avukat Gülbin Dağhan, “Cezalandırılması gereken kişiler aile ve kadınlar değil, bir şeye dur demek isteyenlere karşı barikat kuranlardır. Bu dava daha fazla kadının şiddet görmesine ve katledilmesine yol açar” dedi.
 
Mêrdîn'in Kerboran (Dargeçit) ilçesinde 16 Eylül 2022 tarihinde imam nikahıyla evli olduğu ve hakkında defalarca uzaklaştırma kararı verilen Mehmet Emin Öner tarafından “başındaki örtüyü açtığı” gerekçesiyle katledilen Pakistan Demir için 19 Eylül 2022’de yürüyüş gerçekleştiren ve aralarında Pakistan’ın ailesinin de yer aldığı 10’u kadın 12 kişi hakkında “kanuna aykırı toplantı ve gösteri yürüyüşleri düzenleme yönetme ve bunların hareketlerine katılma” yönünden açılan davanın ilk duruşması Dargeçit Asliye Ceza Mahkemesi’nde görüldü.
 
Duruşmaya yargılananlar ile avukatlarının yanı sıra Tevgera Jinên Azad (TJA) aktivistleri katıldı.
 
Kimlik tespitiyle başlayan duruşmada ilk olarak katledilen Pakistan’ın ablası Şafia Demir savunma yaptı. Şafia, kardeşinin cenazesine katılmak için İstanbul’dan Kerboran’a geldiğini söyledi.
 
‘Yeter artık başka kadınlar ölmesin’
 
Ardından savunma yapan Pakistan’ın annesi Naime Demir, kızının hesabının sorulmasını istedi. Başka kadınların katledilmemesi için mücadele yürütülmesi gerektiğini ifade eden Naime, “Yeter artık başka kadınlar ölmesin” dedi.
 
Pakize’nin kardeşi Berivan Demir ise yaptığı savunmasında, polislerin valilik yasağını bildirmediğini ve mezarlığa kadar polislerin de kendilerine eşlik ettiğini ekledi. Berivan, polislerin mezarlık çıkışında istenilen yoldan yürünmediği için kitleye direkt olarak biber gazıyla saldırdığını kaydetti.  
 
‘Bir kadın nerede öldürülürse onun taziyesine giderim’
 
Sonrasında savunma yapan HDP Mêrdîn İl Eşbaşkanı Berivan Bahçeci, katledilen bir kadın olduğu için taziyesine katıldığını ifade etti. Berivan, “Bir kadın nerede öldürülürse onun taziyesine giderim” ifadelerini kullandı.  
 
‘Devletin adamı cezalandırması için yürümek istedik’
 
Dava kapsamında yargılananlardan Pakistan’ın yakını Cemile Demir Korkmaz, “Burada tüm taziyelere gideriz. Taziyede kadınlar vardı ve mezarlığa kadar yürümek istediler. Ben de orada onlara eşlik etmek istedim. Erkeklerin bizleri görmesini ve bir daha buna cesaret edememelerini istedik. Devletin adamı cezalandırması için yürümek istedik. Polisler kadınlara biber gazıyla müdahale ettikten sonra yürüyüşün yasaklı olduğunu söyledi” dedi.
 
Pakistan’ın kardeşi Mehmet Selim Demir de “Ablam eşi tarafından vahşice katledilmişti. Bu nedenle evimizde taziye vardı. Taziyeye gelen kişilerle birlikte annemin mezarlığa doğru gideceğini öğrenince onlarla birlikte yürümeye başladım. Polisler yürüyüşün yasak olduğunu söylemedi” şeklinde konuştu.
 
Ardından savunma yapan kadınlar mezarlık ziyaretinde bulunulduğunu ve polislerin müdahale ettiğini dile getirdi.
 
‘Kamu otoritesi koruyamadığı için Pakistan Demir vahşice katledildi’
 
Avukat Ahmet Arıkan, kamu otoritesi koruyamadığı için Pakistan’ın katledildiğini belirtirken, Pakistan’ın defalarca koruma kararı aldırmasına rağmen yaşamını yitirdiğini hatırlattı. “Suçta tipiklik” ilkesine değinen Ahmet, suç unsurlarının hangi eylemle, nasıl oluştuğunu sorarak toplantı ve gösteri yürüyüşü kanununu hatırlattı.
 
‘Katledilen bir kadının ailesini yargılıyorsunuz’
 
Sonrasında söz alan Avukat Leyla Kaya, “Pakistan, devletin korumakla mükellef olduğu ve koruyamadığı yaşam hakkı sebebiyle katledildi. Ailesi ve kadınlar mezarlığa gidip dua okuyup ağıtlar okuduğu için burada yargılanıyorlar. Ben bir savunman olarak dosyaya baktığımda utandım. Burada söylenmesi gereken çok şey var. Siz burada katledilen bir kadının ailesini yargılıyorsunuz. Mezarına, taziyeye gittikleri için ailesi ve kadınlar yargılanıyor. Hem ulusal anlamda hem de uluslararası tarafı olduğumuz sözleşmelerde toplantı ve gösteri yürüyüşü özgürlüğü var” derken, yargılananların beraatını istedi.
 
‘Bu dava daha fazla kadının şiddet görmesine yol açar’
 
Avukat Gülbin Dağhan ise kolluk güçleri tarafından soruşturma başlatılması gerektiğini ifade etti. Aile nezdinde kadın örgütlerinin cezalandırılmak istendiğinin altını çizen Gülbin, “Cezalandırılması gereken kişiler aile ve kadınlar değil, bir şeye dur demek isteyenlere karşı barikat kuranlardır. Onur kırıcı bir durum olmanın dışında bu dava kötü düşünceli insanların önünü açar. Bu dava daha fazla kadının şiddet görmesine ve katledilmesine yol açar. Bu iddianame bir hata ve kabul edilmemesi gerekiyordu. ‘Kadına kalkan eller kırılsın’ demek suç değildir ve bir kez daha tekrar ediyorum” sözlerine yer verdi.   
 
Ara kararını kuran mahkeme yargılananlardan Rihan Unay için yakalama kararı çıkarılmasına karar vererek, duruşmayı 21 Şubat 2024’e erteledi.