TJA Davası: Tanık beyanlarındaki çelişkilere dikkat çekildi

  • 13:28 8 Kasım 2023
  • Hukuk
 
ANKARA - TJA Davası’nın ilk duruşmasının ikinci gününde savunmalarına devam eden kadınlar, tanık beyanlarındaki çelişkilere dikkat çekti. 
 
Ankara merkezli 30 Kasım 2022’de başlatılan bir soruşturma kapsamında 2 Aralık 2022’de tutuklanarak Sincan Kadın Kapalı Cezaevi’ne gönderilen Tevgera Jinên Azad (TJA) aktvistleri Gülistan Dehşet, Didar Çeşme, Bedia Akkaya, Figen Aras Kaplan, Hatice Güngör, Hülya Kınağu, Figen Ekti, Mekiye Ormancı ve Amine Demir Çoban, Zeynep Boğa ile adli kontrol tedbiri ile tutuksuz yargılanan Tamcihan Çelebi, , Besile Narin, Meral Şimşek, Zekiye Güler, Hülya Taşar, Yeliz Ayyıldız Kıyak, Dilan Akpolat, Aysel Ceylan, Hazal Aras ve Beritan Can Yaşa ile ev hapsi cezası verilen Sultan Esen ile Merve Tekin Demirel hakkında “örgüte üye olma” ve “örgüt kurma veya yönetme” iddiasıyla yargılandıkları davanın ilk duruşması, ikinci gününde Ankara 25’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde sürdü. 
 
Sincan Cezaevi’nde bulunan kadınlardan Gülistan Dehşet, Bedia Akkaya, Figen Aras Kaplan, Hatice Güngör, Hülya Kınağu, Figen Ekti, Mekiye Ormancı ve Amine Demir Çoban, Zeynep Boğa duruşmada hazır bulunurken, tutuksuz yargılanan Tamcihan Çelebi, Hülya Taşar, Beritan Can Yaşa, Hazal Aras, Aysel Ceylan, Dilan Akpolat duruşmaya katıldı. Tutuksuz yargılanan Hatice Yaman, Besile Narin, Zekiye Güler, Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile Diyarbakır’dan duruşmaya bağlanırken, Ev hapsiyle yargılanan Merve Tekin Demirel duruşmaya Muş’tan SEGBİS ile bağlandı. Duruşmayı, Tevgera Jinên Azad (TJA) aktivistleri, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (HEDEP) Kadın Meclisi, milletvekilleri Gülistan Kılıç Koçyiğit, Sümeyye Boz, Ceylan Akça, Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) avukatları, Ankara Barosu Kadın Hakları Merkezi, çok sayıda avukat ve aileler izledi.
 
Hatice Güngör: Esanım, elbette para girişi çıkışı olacak
 
Duruşmanın devamında Hatice Güngör’ün savunmasına geçildi. Daha önce savcılıkta verdiği ifadeyi tekrarladığını söyleyen Hatice, dosyada yer alan baz verilerine değindi. Daha önce Barış ve Demokrasi Partisi’nde (BDP) görev aldığını ve Amed’de yaşadığını kaydeden Hatice, “Diyarbakır’da yoğun baz vermemin sebebi Diyarbakır’da yaşamamdan dolayıdır. Urfa’da baz verileri var, Urfa’da, 2014-2015 süreçlerinde BDP’de çalıştığımdan dolayı orada görevlendirildim ve seçim çalışması yaptım orada baz verilerim olması doğal. Mardin’de soruşturması olan kişilerle baz vermişim, Mardin Diyarbakır’a bir saatlik yol ve gezmek için gitmişim. İstanbul’da akrabalarım olduğu için orada baz verilmesi de normal” sözlerini kullandı. Hatice, MASAK raporlarına dikkat çekti. Esnaflık yaptığı için yüzlerce insanla görüştüğünü ve satış yaptığı insanlarla para alma verme durumu olduğunu ifade eden Hatice, MASAK raporlarının yanlış düzenlendiğini dile getirerek, “İnsanlar sanki bana olmayan bir şey için para göndermiş gibi gösterilmiş” sözleriyle tepki gösterdi.
 
‘Kadının aktif siyasete katılımı illegalize ediliyor’
 
Babasının üzerine devrettiği bir arsanın olduğunu ama iddianamede, arsanın şaibeli bir şekilde üstüne yapılmış gibi gösterildiğine dikkat çeken Hatice, gizli tanık Ulaş’ı tanımadığını ilk defa bu iddianamede ismini duyduğunu kaydetti. Gizli tanık Ulaş’ın söz ettiği 2014 tarihlerinde siyasi bir partide siyaset yaptığını ama durumun çok fazla illegalize edildiğini aktardı. Hatice, “Kadının aktif siyaset katılımı ilegalize ediliyor. Siyasi partinin kadın meclisinde de yer aldım. Bulunduğum siyasi partinin diplomasi durumları da oluyor. BDP’nin oluşturduğu diplomatik heyetlerle Federe Kurdistan Bölgesi’ne üç kere giriş ve çıkışım var. Heyetlerle birlikte, kadın mücadelesine dönük diplomasi çalışmalarıydı bunlar, haberlere dahi yansıdı. Giriş ve çıkışlarımın hepsi belgelerle kanıtlıdır. Benim seyahat hakkım var, her ülkeye gidebilirim. Merdan Rüştüovalıoğlu’nu tanımıyorum, gitmediğim bir yerde beni nasıl görebiliyor onu anlamıyorum.  2015 yılında kendi iş yoğunluğumdan dolayı siyaseti bıraktım. Sağlık sorunlarım ve işlerimle uğraştım” diye belirtti.
 
Heyet, Hatice’ye Merdan Rüştüovalıoğlu’nun kendisini Kandil’de gördüğüne dair beyanlarına dair soruya ise Hatice, “Hiç gitmedim” cevabını verdi. 
 
Hülya Kınağu: Aynı tarihlerde nasıl iki yerde olabiliyorum?
 
Ardından Hülya Kınağu’nun savunmasına geçildi. Hülya, savunmasının başlangıcında gözaltı sürecinde yaşadığı ihlalleri anlattı. Gökkuşağı ve KJA derneğine üye olduğunu ifade eden Hülya, bu derneklerin yasal dernekler olduğunu ve derneklerin kadına yönelik şiddetle mücadele amacı taşıdığını kaydetti. Hülya, “Bu iki dernek KHK ile kapatıldı, sosyal medya paylaşımlarım dosyaya konulmuş ama paylaştıklarım vicdanidir. 2014 tarihinde Suruç’ta Amara yürüyüşü düzenlediğim söyleniliyor ama ben o tarihlerde cezaevindeydim. Aynı tarihlerde nasıl iki yerde olabiliyorum. Yine 2014 tarihinin başka bir zaman diliminde, Suruç’a gittim evet çünkü o zaman IŞİD’in saldırıları için orada bulundum. Binlerce insan, sınıra gelmişti ve vicdani olarak orada bir insana yardım edebilirim diye gittim. Sadece ben orada değildim yüzlerce kişi vardı, devlet yetkilileri de vardı. İnsanım diyen herkes oradaydı, gidişim bireysel bir gidişti. Gizli tanık beyanlarını asla kabul etmiyorum, kulaktan dolma bilgiler var. Merdan Rüştüovalıoğlu, ‘Tuncelili olmasından dolayı kendisiyle sohbet ettim’ diyor. Ben görmediğim bir insanla nasıl sohbet edeceğim? Merdan Rüştüovalıoğlu’nun Tunceli değil, Tokatlı olduğunu duydum, bu nasıl bir çelişkidir” diye sordu. 
 
Hatice, tahliyesini talep ederek savunmasını sonlandırdı.
 
Tutsak kadınların savunmaların ardından tutuksuz yargılanan kadınların savunmalarına geçildi. 
 
Hazal Aras: Siyasi bir partide siyaset yaptım
 
Tutuksuz yargılanan ve duruşmada hazır bulunan Hazal Aras, tanık ve gizli tanıkların beyanlarına cevap vererek savunmalarına başladı. Hazal, “Legal ve illegal yollarla Kandil’e gitmişim deniliyor, ama baktığınız da pasaportumda sadece Azerbeycan’a bir giriş ve çıkışım vardır. Oda belediye çalışmalarından dolayı gittim. İlegal bir şekilde gitmişim ya hangi zaman gitmişim buna dair kayıt istiyorum. Muhtemelen tanıklar, haklarında soruşturma ve kovuşturmalardan seçiliyor, haklarında bu soruşturma ve kovuşturmaların bertaraf edilmesi için de bunları söylüyorlar. Ben legal siyaset yürüten bir partide siyaset yapmışım. Üyesi olduğum HDP’nin üyesi olan yüzlerce kişi hakkında soruşturma yürütülmeyen insan neredeyse azdır” şeklinde konuştu.
 
‘Tek yaptığım yöneticilik belediye eşbaşkanlığı’
 
Bu iddianameyle yargılamanın abes olduğunu dile getiren Hazal, bugün bu duruşma salonunda herkesin ortak baz verdiğini ve yarın aynı kişilerle ortak baz verdiği için yargılanmayacağının garantisini kimsenin vermediğine işaret etti. Evinde Kürt kadın tarihine dair dergiler bulunduğunu ama polisin, Kürt cümlesini görmesiyle toplama kararı olmayan dergileri suç olarak gösterdiğine değinen Hazal, “Tutuklanan bir vekilin haberinin ekran fotoğrafını çekmişim, haber dosyaya konulmuyor, fotoğraf konuluyor. Bundan dolayı iddianameyi boş olarak görüyoruz. Örgütün yöneticisine dair tek bir somut delil yok. Ağrı Doğubayazıt’ta halkın seçimiyle belediyede yöneticilik yaptım onun dışında bir yöneticilikle alakam yok” diye belirtti. Hazal, adli kontrol taleplerinin kaldırılması talebinde bulundu.
 
Aysel Ceylan: Kimliğinden dolayı buradayım
 
Duruşmada bulunan ve tutuksuz yargılanan Aysel Ceylan ise, üzerine atılı suçlar için daha önce ifade verdiğini ve tazminat davası açtığını, kazandığını söyledi. Sürekli aynı ifadeler sonucunda gözaltına alındığını dile getiren Aysel, kimliğinden dolayı burada yargılandığını ifade etti. Tanık beyanlarını kabul etmediğini söyleyen Aysel, yurt dışı giriş ve çıkışlarının da resmi olarak yaptığını ve bunların ispatlı olduğunu aktardı.  
 
Öte yandan, Aysel Ceylan’ın iddianamede tutuklu olarak görülmesi de dikkat çekti.
 
Dilan Akpolat: Yurt dışına hiç çıkmadım
 
Duruşmada bulunan tutuksuz yargılanan Dilan Akpolat, emniyetteki ifadelerini tekrarladığını söyledi. Dilan, tanıkların Kandil’de kendisini gördüğünü belirttiğini ama kendisinin hiç yurt dışına dahi çıkmadığını ekledi. Bir süreliğine HDP İzmir İl Örgütü’nde sözcülük yaptığını ama 2016 tarihinden sonra işlerinden dolayı onu da bıraktığını paylaştı. Dilan, MASAK raporlarındaki para akışının neler olduğunu anlattı. Dilan savunmasını, adli kontrol taleplerinin kaldırılmasını talep ederek sonlandırdı.
 
Merve Tekin Demirel: Ev hapsi kaldırılsın
 
Daha sonra Muş’tan SEGBİS ile duruşmaya bağlanan ev hapsinde olan Merve Tekin Demirel’in savunmasına geçildi. Daha önceki ifadelerini yenileyen Merve, bir dönem HDP’de ankötörlük yaptığını belirterek, dosyada ismi geçenleri ilk defa Ankara’da gördüğünü kaydetti. Seçim sürecinde yaptığı çalışmalardan dolayı telefon görüşmelerinin suç olarak gösterildiğini dile getiren Merve, bunların suç olmadığını kaydetti. Merve, son olarak ev hapsinin kaldırılması talebinde bulundu.
 
Savunmaların ardından heyet duruşmaya bir saat ara verdi. Aranın ardından duruşma tutuksuz yargılanan kadınların savunmalarıyla devam edecek.
 
 
 
 
 

Etiketler:

dava