ANKARA - Kobanê Davası’nda savunmasına devam eden tutuklu siyasetçi Bülent Parmaksız,devletin Kürtlere dönük baskı politikalarını vurgu yaparak,  “Kürtler, cebinizde saklayamayacağınız kadar büyük bir halk. Öldürerek bitirmeye çalışsanız ona da gücünüz yetmez” dedi. 

 

Halkların Demokratik Partisi (HDP) eski Eş Genel Başkanları Figen Yüksekdağ ve Selahattin Demirtaş’ın da aralarında bulunduğu 18’i tutuklu olmak üzere 108 siyasetçinin 6-8 Ekim 2014’te yaşanan protestolar nedeniyle yargılandığı Kobanê Davası’nın 39’uncu duruşmasının dördüncü oturumu Sincan Kapalı Cezaevi’nde bulunan duruşma salonunda ve Ankara 22’nci Ağır Ceza Mahkemesi tarafından görülmeye devam etti.

 

Tutuklu siyasetçilerden Aynur Aşan, Sabahat Tuncel ve Bülent Parmaksız duruşma salonunda, Dilek Yağlı ise, tutuklu bulunduğu Sincan Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile duruşmaya katıldı.

 

‘Bizleri asla bölücülük ile yargılayamayacaksınız’

 

Bülent, savunmasına dördüncü gününde devam etti. “Devletin Birliğini ve Ülke Bütünlüğünü Bozmak” suçlaması ile yargılandıklarının altını çizerek, “Bizi asla bölücü olarak yargılayamayacaksınız. Siz yargılanacaksınız. Bu toprakları; bu bölücü zihniyetinizle paramparça ediyorsunuz. Kimin bölücü kimin birleştirici olduğunu herkes görüyor. Kürtler ’de birleştirmeye çalışıyor. Bölücü olan sizlersiniz; siz derken yöneticilerdir. Sosyalist çizgide bölmenin yeri yok birleştirme var Bizler; sınıfsız, duvarsız, sınırsız bir dünya istiyoruz. Bizim ütopyamız bu. Ben size savunmamda hep 302’i anlattım. Bu memlekette Kürtlerin, Çerkezlerin, Lazların hepsinin kanı var. Gidin bütün şehitliklere bakın. Bu halkların hepsi bu ülkeye hizmet etti.  Şimdi bize diyorsunuz bölücüsünüz. Bölücü sizsiniz.  Tekrar ediyorum, asıl bölücü sizsiniz” dedi.

 

‘Gerçek yurtseverler biziz’

 

Bülent, Terörle Mücadele ve Vazife Kahramanları Şehit ve Gazi Aileleri Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Diyarbakır Şubesi Başkanı Şahin Aslan’ın aracında 50 kilogram esrar yakalandığını hatırlatarak, “İşte siz busunuz. Siz derken yöneticilerden bahsediyorum. Gerçeklik budur bu.  Bakın Cengiz Holding Londra’da sokak satın almış. Yine Ülker Holding’in başındaki şahıs, ile Rahmi Koç’un bir diyaloğu vardı. Rahmi Koç diyor ki, ‘Murat Bey, yurt dışına çok sayıda yatırım yaptınız. Taşınacak mısınız?’ diye soruyor. O da yurt dışına çok yatırım yaptığını ama daha buralarda olacağını söylüyor. Şimdi vatan sevgisi bu mudur? Bunların hiçbirini gerçek yurtsever olarak görmüyoruz.  Gerçek yurtseverler biziz. Biz Altıncı Filo’yu denize döken çizgiyiz” diye belirtti.

 

Mahkeme heyeti duruşmaya 13.40’a kadar ara verdi.

 

Savunma hakkına dönük engelle tepki

 

Verilen aranın ardından beyanlarına kaldığı yerden devam eden Bülent, mahkeme heyetine savunma hakkının engellendiğini, belirterek “Hakkımızda binlerce sayfalık şey yazmışsınız, bizi bölmekten, parçalamak ile itham ediyorsunuz ama kendimizi ifade etmemize müsaade etmiyorsunuz. Bizi konuşturmuyorsunuz. Bizim savunmalarımız yarım kalıyor” diye de tepki gösterdi.

 

‘Kürtler cebinizde saklayamayacağınız kadar büyük bir halk’

 

Devletin Kürtlere dönük baskı politikalarına vurgu yapan Bülent, yüz yıllık tarihte “Kürtler kim dağlı Türk mü? Hikayesi ile geçtiğini söyledi. Bülent,  Kürtler, cebinizde saklayamayacağınız kadar büyük bir halk. Öldürerek bitirmeye çalışsanız ona da gücünüz yetmez. Bunları anlatacaktım ama anlatacak zamanımız yok. Ama bu soruyu size yöneticilere sormak istiyorum; bu 20-25 milyonluk halk ile ne yapacaksınız. 40 yıl savaş ile geçti, bir sürü insan öldü… Bakın bunları söyleyince, hegemonya sizi kıskaca alıyor. Şimdi de Hamas’ı destekleyince ya da ‘Filistinliler insandır, onların hakları var, Hamas bir direniş örgütüdür’ dediğinizde dünyada başınıza gelmeyen şey kalmıyor.   Korkunç bir hegemonya var” diye konuştu.

 

‘40 yıl savaşılacak mı?’

 

Kırk yıllık süreçte PKK ile yaşanılan çatışmalarda resmi rakamlara göre 29 bin 388 asker, polis ve korucunun yaşamını yitirdiğini, aynı süreçte yine devletin resmi rakamlarına göre 72 bin PKK’linin yaşamını yitirdiği yönünde bilgilerin olduğunu söyleyen Bülent, “Bakın 40 yıldır savaş var, daha 40 yıl savaşılacak mı? Şimdi onlara terörist deniliyor. Dün Kuzey Irak’takilere de terörist deniliyordu ama bugün onlarla fotoğraf çekiliyor. Yani son barıştır. Yazık değil mi bu insanlara. Bakın dağda bir insan öldürüyorsunuz, onun ailesinden 20 kişiyi karşınıza alıyorsunuz. Yani bu sorun böyle çözülmez. Yine savaşı maliyetini de söyleyelim. Bunlar resmi rakamlar tabi. Gerçek bundan daha fazladır. Bakın, 40 yılda savaşın Türkiye’ye ekonomik maliyeti 2 trilyon dolar. Bu rakam ekonomik anlamda Türkiye’yi ileriye sıçratacak bir rakam. Bu kadar insan kaybı, bu kadar mali kayıp var. Gerçek rakamların bundan fazla olabilir. Bu rakamlar bile çok ürkütücü. 120 bin insan hayatını kaybetmiş ve 2 trilyon dolar gibi bir maliyetten bahsediyor. Bu işin bir 40 yılı daha yok. Türkiye bu haliyle devam ettiremez. Biz bunları söyleyince bölücü oluyoruz öyle mi? diye sordu.

 

Duruşmaya yarına kadar ara verildi.