Helin Şen’i katleden fail polise 6 yıl 3 ay ceza

  • 17:18 19 Ekim 2023
  • Hukuk
AMED - Helin Şen’i katleden polis Abdullah Ercan’a mahkeme “taksirle öldürme” suçundan 7 yıl 6 ay hapis cezası verdi. Mahkeme cezada indirim uygulayarak 6 yıl 3 aya indirerek, tutuklanması talebini de reddetti.
 
Amed'in Sûr ilçesinde 12 Ekim 2015 tarihinde zırhlı araçtan açılan ateşle hayatını kaybeden 12 yaşındaki Helin Hasret Şen'in ölümüyle ilgili yargılanan fail polis Abdullah Ercan'ın "bilinçli taksirle ölüme neden olmak" suçundan yargılandığı davanın karar duruşması Diyarbakır 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Fail polis duruşmaya görev yaptığı yerden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) üzerinden bağlandı. Helin Şen'in annesi Nazmiye, babası Ekrem Şen ve avukatları Abdullah Zeytun, Yakup Güven, Ercan Yılmaz ve birçok avukat duruşmada hazır bulundu.
 
Duruşmayı Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (HEDEP) milletvekilleri Serhat Eren, Adalet Kaya ile Amed Barosu Çocuk Hakları Merkezi, Hafıza Merkezi, Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD) ve birçok sivil toplum örgütü temsilcisi de takip etti.
 
Duruşmada ilk olarak konuşan Helin’in anne ve babası, failin bir an önce tutuklanmasını ve adaletin yerini bulmasını istedi.
 
‘Kasıtlı insan öldürme suçundan cezalandırılsın’
 
Ardından konuşan Avukat Abdullah Zeytun, mütalaaya iştirak etmediklerini belirterek, Helin’in katledildiği süreci hatırlattı. Abdullah, Helin’in dosyasının sembol bir dosya olduğunu kaydederken, “Sokağa çıkma yasakları uluslararası planlamaya aykırı bir süreçti. Keyfi ve orantısız güç kullanıldı. Sanık polis hala görevine devam etmektedir. Bu kişi kolluk görevlisi olduğundan soruşturmaya etki edebilecek ve delilleri karartabilecek biridir. Bu katı cezasızlık politikalarının bir sonucudur. Sanık silah uzmanı olduğunu ve 8 yıl boyunca özel harekât polisi olarak çalıştığını söylüyor. Bu kadar uzman olan biri attığı her atışı, yaptığı her eylemi bilerek yapıyordur. Sanığın kasıtlı insan öldürme suçundan cezalandırılmasını istiyorum” dedi.
 
‘Görüntüler her şeyi ortaya koyuyor’
 
Avukat Ercan Yılmaz da mütalaaya katılmadıklarını söyleyerek, “Mütalaada başkasının ölebileceği veya yaralanabileceğini ummayarak ateş ettiği hususunda bir tespit vardır. Buradaki ibareyi kabul etmiyoruz. Umma hususunu kabul etmiyoruz. En başından beri söylüyoruz; Helin’in vefatından bu yana cezasızlık ilkesi vardır. Helin’in öldürülmesi sonrasında açıklama yapılarak Helin’in örgüt üyeleri tarafından öldürüldüğü beyan edilmiştir. Ancak dosyanın içeriğindeki görüntülere bakıldığında bu açıklamanın yersiz olduğu ortaya çıktı. Mesela yarın Şırnak’ta Nihat Kazanhan’ın duruşması var. Yargılanan dosyada sanık 13 yıl 4 ay hapis cezası verildi. Yargıtay cezayı onayladıktan sonra sanık polis memuru firari bir şekilde kaçmıştır ve bulunamıyor. Bu dosyada da sanığın polis memuru olması, hüküm ile birlikte kaçma şüphesi yüksektir” sözleriyle failin tutuklanmasını talep etti.
 
‘Bilerek ve isteyerek suçu işlemiştir’
 
Ardından savunma yapan Avukat Yakup Güven, “Olayın meydana geliş biçimi, sanığın sivil yurttaşları bilerek ve görerek birden fazla kasıtlı şekilde ateş etmiş olması, kasıtlı insan öldürme suçunu oluşturmaktadır. Şahıs suçu bilerek ve isteyerek işlemiştir. Kasten insan öldürme suçundan cezalandırılıp tutuklanmasını talep ederiz” ifadelerini kullandı.
 
‘Bu kadar insan neden öldü?’
 
Avukat Barış Yavuz mütalaadaki “ummak” kelimesine değindi. Barış, “Ummak kelimesi TDK’de bir şeyin olmasını beklemek anlamına gelir. Ummama hali diye bir şey yoktur. Sonucu öngörülmüş ise kasttan doğan sorumluluğu üstlenmek gerekir. Kamu görevlilerinin insan öldürmeyeceği hususunda bir algı vardır. Profesyonel olarak silah kullanan kolluk kuvvetleri rastgele belindeki silahı kullanamaz, Abdullah Ercan beyanda bulundu. Bu kadar insan neden öldü? Siyasetin yarattığı toplumsal rıza algısı oluşturuldu. TCK’da aslında ‘hepiniz teröristsiniz’ şeklinde bir sosyal rıza algı oluşturuldu. HDP’ye oy veren herkes teröristtir, algısı oluşturuldu. Siyaset bu algıyı oluşturuldu. Bunu bilen şahıs ölen Kürt’tür algısıyla hareket etmiştir” diyerek failin “kasten öldürme” suçundan cezalandırılmasını istedi.
 
‘Çocuklara oyun alanlarını dar ettiniz’
 
Avukat Huriye Hamidi ise, “Öldürülen bir çocuktur. Devletin kamu gücünü alan fail polis memuru sokağa çıkma yasağının olduğu bir dönemde yumuşatılmış olarak sokağa çıkma yasağı uygulanmış. O gün polis memuru yükümlülükleri ihlal etmiştir. Oyun alanları çocuklara dar edildi. Faili hiç birimiz görmedik, takdir indirim uygulanmadan indirimsiz ceza verilmesini talep ediyoruz” dedi.
 
Fail ve avukatı beraatını talep etti.
 
Mahkeme heyeti verdiği kısa aranın ardından fail hakkında “taksirle öldürme” suçundan 7 yıl 6 ay hapis cezası verdi. Mahkeme cezada indirim uygulayarak 6 yıl 3 aya indirdi.
 
Adliye önünde tepki açıklaması
 
Verilen karara dönük aile ve avukatlar adliye önünde basın açıklaması yaptı. Burada konuşan avukat Ercan Yılmaz, “8 yıllık süreçte yargının kolluğa cezasızlık uygulamaları bu dosyada da karşımıza çıktı. Hukukçular ve adalet mücadelesine destek olan herkese teşekkür ederim. Bu cezanın, failin işlemiş olduğu suçun karşılığı olmadığını, yetkisini aşıp hedef gösteren kolluğun tutuklanmasını istedik. Bundan sonra istinaf süreci başlayacak ve mücadelemizi sürdüreceğiz” sözlerine yer verdi.
 
‘Mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz’
 
Son olarak konuşan anne Nazime Şen, “Adalet mücadelemizi sonuna kadar götüreceğiz. İstediğim sonucu alana kadar, fail en ağır cezayı alana kadar asla vazgeçmeyeceğim. Hiçbir şey beni yıldıramaz” diyerek konuşmasını sonlandırdı.