Halise Aksoy hastalıklarına rağmen bırakılmadı

  • 13:04 6 Ekim 2023
  • Hukuk
 
AMED - İtirafçı Ümit Akbıyık'ın beyanlarıyla tutuklanan Halise Aksoy'un görülen duruşması ertelenirken, Halise, en büyük suçlunun Ümit Akbıyık'ın olduğunu ve terbiyesiz olduğunu ifade etti. 
 
HPG’li oğlu Agit İpek’in kemiklerinin bir kutu içerisinde kargoyla kendisine teslim edilen ve itirafçı Ümit Akbıyık’ın beyanlarıyla tutuklanan Halise Aksoy’un yargılandığı davanın ilk duruşması Diyarbakır 10’uncu Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Halise Aksoy, avukatları Zeynep Karayılan ile Necat Çiçek duruşmada hazır bulunurken, itirafçı Ümit Akbıyık da duruşmaya olduğu yerden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katıldı. Ayrıca Halise'nin ailesi, Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti) Amed İl örgütü duruşmada izleyici salonunda yerini aldı. 
 
Duruşma ilk olarak kimlik tespiti ile başlarken Halise, tercüman aracılığı ile Kürtçe savunma yaptı. 
 
'Oğlumdan dolayı herkes beni tanıyor'
 
İtirafçı Ümit Akbıyık'ın evini örgüt üyelerine kullandırttığı iddiaları sorulan Halise, "İddialar yalandır. Ben zaten tek olduğum için evde kalmıyorum. Çoğu zaman İstanbul, Kızıltepe ve başka yerlerde bulunan yakınlarımın yanında kalıyordum" dedi. Mahkeme başkanı Halise'ye ailesinden örgüte katılan olup olmadığı sorulurken, "Oğlum Agit İpek'in kemikleri bana kargo ile gönderildi. Bu dönemde çok tanındım. Çok ziyaret edildim bundan kaynaklı herkes tanır beni. Açık tanık buradan beni tanıyor. Kızım Şinda'nın da nerede olduğunu bilmiyorum" yanıtını verdi. Ayrıca mahkeme Halise'ye M.S.A., ile örgütsel notlar okunduğu sorulurken, Halise okuma ve yazmasının olmadığını söyledi.
 
'İftira atılıyor'
 
Bir diğer itirafçı Serhat Karataş'ın 2015 ve 2016 yıllarında sokağa çıkma yasağı döneminde eylem yapan protestoculara yemek yapıp götürdüğü sorusu sorulan Halise, "Ben zaten kendimi zorla geçindiriyorum. Benim çocuklarım bana bakıyor. Ben gıda bulamazken başkasına nasıl gıda teminatı yapayım. Hem bu şahıs hem de emniyet oğlumdan kaynaklı beni tanıyor. Haliyle üzerime de iftira atılıyor” dedi.
 
Önceki beyanlarını hatırlamadı
 
Ardından beyanları alınan Ümit Akbıyık, Halise'nin evinde örgüt toplantılarının yapıldığını ve güvenli ev olduğunu iddia ederek bu evde örgüt mensuplarıyla görüştüğünü öne sürdü. Ümit Akbıyık, birkaç siyasetçinin ismini sayarak bunların örgüt üyesini olduğunu ve Halise'nin bunlarla evinde görüştüğünü ve örgütsel kararlar aldığını savundu. Halise'nin evinden örgüte katılımların yapıldığını ileri süren Ümit Akbıyık'ın bu iddiasına karşı mahkeme başkanının, "örgüte katılım doğrudan bu evden mi yapılıyordu" sorusu üzerine, "Onun evinden doğrudan katılım yok" yanıtını verdi. Ümit Akbıyık'ın önceki beyanlarında Halise'ye para yardımı yapıldığı yönündeki iddiaları da soruldu. Ümit Akbıyık iddiasını hatırlamazken, "Hangi para" diyerek mahkeme başkanına sordu. Mahkeme başkanının önceki beyanlarını hatırlatması üzerine para gönderdiğini söyledi. 
 
'Bu terbiyesizin dediği her şey yalan'
 
Ümit Akbıyık'ın iddialarına karşı savunması sorulan Halise, "Ben sorduğunuz kişileri tanımıyorum bu şahsı dahi tanımıyorum. Kusura bakmayın ama bu terbiyesizin dediği her şey yalandır. En büyük suçlu da odur, kendini kurtarmaya dönük bana iftiralar atıyor. Dünyanın hiçbir yerinde görülmeyen zulüm ile oğlumun kemikleri bana kargo ile gönderdi. Herkes beni tanır. O da beni öyle tanıyor" dedi. 
 
Tutukluluğun devamı istendi
 
İddia makamı verdiği mütalaada Halise'ye dönük tutukluluğun devamı yönünde mütalaa verdi. 
 
'Herkes tarafından bilinen bir ev nasıl güvenli olur'
 
Sonrasında avukat Necat Çiçek yaptığı savunmada, açık tanık Serhat Karataş'ın, Halise Aksoy'un eylemcilere yemek götürdüğü iddiasına değindi. Necat, Halise'nin eviyle eylem yapıldığı belirtilen yer arasında bir buçuk, iki kilometre mesafe olduğunu, eylem yerinin iki kolluk binasının arasında kaldığını ve sürekli polis devriyesi olduğunu belirterek hayatın olağan akışına aykırı olduğunu söyledi. Ayrıca Necat savunmasının devamında, "Serhat Karataş'ın ifadeleri dosyadan çıkarılsın. Tanık Ümit Akbıyık beyanları ise somut değil soyut ve duyuma dayalıdır. Tanık Halise'ye yardım edildiğini söylüyor ama müvekkilimiz kendi geçimini sağlayamazken nasıl başka yerlere yardım eder? Tanık müvekkilimin evinin güvenli ev olduğunu söylüyor. Fakat bu kadar bilinen ve birkaç kere baskın yapılan ev nasıl güvenilir ev olur" diyerek müvekkilinin tahliyesini istedi. 
 
'Defalarca hastaneye gitti'
 
Avukat Zeynep Karayılan'da, Yargıtay'ın başka delillerce desteklenmediği sürece tanık ifadelerinin tek başına hükme esas alınamayacağı yönündeki içtihatlarına dikkat çekerek, "Müvekkilim sadece tanığın soyut beyanlarıyla 6 aydır tutuklu bulunuyor. Müvekkilimin oğlunun cenazesi insanlık dışı bir şekilde kargo ile teslis edildi. Bundan dolayı bilenen bir kişi haline geldi. Bundan kaynaklı hem STÖ'ler, siyasi partiler hem de çok sayıda kişi tarafından evi ziyaret edildi. Bundan dolayı HTS kayıtları delil olarak değerlendirilemez. Müvekkilimin çok sayıda kronik rahatsızlığı var. Defalarca hastaneye ve revire götürülmüş. Hatta hastanede yapılan son tetkiklerde alzaymır başlangıcı belirtileri dahi ortaya çıkmış" şeklinde beyanlarda bulunarak tahliye talebinde bulundu. 
 
Mahkeme heyeti Ümit Akbıyık'ın ismini verdiği kişiler hakkında bir dava veya soruşturma olup olmadığı konusunun Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’da sorulmasını, varsa mahkemeye gönderilmesi yönünde müzekkere yazılmasına ve Halise'nin tutukluluk halinin devamına karar verdi. 
 
Duruşma 12 Ocak 2024 tarihine ertelendi.