KCDP davası kazanımla sonuçlandı: Kimse bizi susturamayacak!

  • 09:07 16 Eylül 2023
  • Hukuk
 
 
Marta Sömek
 
İSTANBUL - KCDP’ye açılan kapatma davasının reddine karar verilmesini, örgütlü mücadelelerinin kazanımı olarak değerlendiren platform yöneticileri ve katledilen kadınların yakınları, “Mücadelemize daha yüksek bir şekilde, ülkenin dört bir yanında Kadın Meclisleri’ni kurarak aynen devam edeceğiz. Kazanmaya devam edeceğiz. Kimse bizi susturamayacak” mesajını verdi.
 
Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu (KCDP), Münevver Karabulut’un İstanbul Bahçeşehir’de 3 Mart 2009 günü Cem Garipoğlu tarafından işkence ile katledilmesi sonrası 2010’da çok sayıda kadın ve LGBTIQ+ örgütünün katılımıyla kuruldu. İsmini hedefinden alan KCDP, kadın katliamlarının kadınların yaşadığı sorunların en başında geldiği tespiti ile çözümü de yine kadınların sağlayacağını vurgulamak için özne olarak “biz kadınlar” dedi. “Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu” ismi sorunun tespitini, hedefini ve bu hedefi gerçekleştirecek özneyi bir arada anlatan etkili bir mücadele örgütüne dönüştü. İlk yürüyüşünü 2010 yılının Ağustos ayında gerçekleştiren platform, 2012 yılında dernekleşti. Katledilen kadınların yakınları ve şiddete uğrayan kadınlar ise derneğin kurucuları arasında yer aldı.
 
Veriler raporlanmaya başlandı
 
Platform, kadın katliamlarının boyutlarını ve sebebini görebilmek, seyrini analiz edebilmek için her yıl bakanlıklara bilgi edinme hakkı kapsamında kadın katliamları verilerini sordu. Platform, “Böyle bir veri yok” yanıtını aldığı 2010 yılından itibaren ise bu verileri raporlamaya başladı. Raporlar, kamuoyu ile doğrudan platforma ulaşan katledilen kadınların yakınlarının ulaştırdığı verilerin derlenmesiyle oluşuyor. “Femicide” kavramına göre raporlanan verileri analiz eden platform, bu verileri her ay kamuoyu ile paylaşıyor. Platform, “kaza ve intihar süsü” verilen katliamların artması üzerine de 2018 yılından itibaren şüpheli kadın ölümü verilerini de ayrıca raporluyor. Yaşanan her erkek şiddetine karşı eylemler, yürüyüşler ve çalışmalar yürüten platform, kamusal kaynakların toplumsal cinsiyet eşitliği perspektifiyle dağılması için de mücadele yürütüyor.
 
Katliamları açığa çıkartma mücadelesi
 
Platform, dava takiplerine ise Münevver Karabulut davasıyla başladı. İlk yıllarda yalnızca kadın katliamları davalarının takibi yapan platform, mücadele alanlarımızın genişlemesiyle kadına ve LGBTIQ+’lara yönelik her türlü şiddet ve çocuk tecavüzleri davalarını da takip etmeye başladı. Kent kent dava takip komitesi koordinasyonuyla yapılan takiplerin yanı sıra, katledilen kadınların yakınları ve şiddete uğrayan kadınlarla birlikte adalet mücadelesi yürütmeyi sürdürüyor. Kamuoyu oluşturarak hukuki destek sağlayan platform, 2010 yılında “kaza” denilerek üzeri örtülmeye çalışılan Esin Güneş’in katledilmesi gibi birçok katliam ve şüpheli ölümün de açığa çıkartılması için mücadele yürütüyor.
 
Destek hattı ile dayanışma
 
Kadınlara, “Asla yalnız yürümeyeceksin” diyen platform, başvuru karşılama komitesine gelen çağrılar üzerine ihtiyaçları tespit ediyor. Hem örgüt olarak hem de kendi imkanlarıyla yapabileceklerini koordine eden platform, çeşitli kamu kurum ve kuruluşlara yönlendirmeler yaparak kadınların haklarına kavuşmasını sağlamaya çalışıyor. 02129124243 telefon hattı ve 05050041198 WhatsApp numaralarından platforma “danışma”, “destek talebi”, “mücadeleye katılmak” gibi çeşitli amaçlarla ulaşılıyor.
 
2017’de Meclisleştiler
 
KCDP, 2017 yılında kadınların kıyafetleri bahanesiyle, şort giydikleri için sıkça saldırıya uğramaları üzerine “Kıyafetime Karışma” yürüyüşü ardından gerçekleşen kadın forumunda Kadın Meclisi kurma kararı aldı. Politik sürekliliği ve organlı işleyişi olan demokratik kitle örgütü Kadın Meclisleri’nin hedefleri arasında eşit, demokratik, katılımcı ve yaygınlaşan bir mücadeleyi var etmek yer alıyor. Meclisler, eşitlikçi feminist bir mücadele yürütmeyi benimsiyor.
 
‘Asla yalnız yürümeyeceksin’ sloganı
 
Platform ve Meclisler’in her dönemin analizini yaparak yeni siyasal hatlar belirlediği sloganların bazıları ise şöyle: “Kadın cinayetlerini durduracağız”,” Kadın cinayetlerini durdurmak için devlet göreve”, “Yaşam hakkımızı alacağız”, “Asla Yalnız Yürümeyeceksin”, “Kadın cinayetlerini, ekonomik şiddeti, baskıyı durduracağız”, “Hayatın içindeyiz özgürlükten vazgeçmeyiz”, “6284 ve İstanbul Sözleşmesi uygulanacak ”, “İstanbul Sözleşmesi uygulanacak kadınlar eşit ve özgür yaşayacak”,  “Kadın cinayetlerini şüpheli bırakmayacağız ”, “Anayasayı, yasayı, Sözleşme’yi uygula”.
 
Kapatma davası reddedildi!
 
2022’nin Nisan ayında ise KCDP’ye “Kanuna ve ahlaka aykırı faaliyet yürütmek” iddiasıyla kapatma davası açıldı. Derneğe yönelik yapılan şikayet dilekçelerinin “kuvvetli suç şüphesi” oluşturduğu iddiasıyla açılan davada, “Kadın haklarını savunmak kisvesi altında aile mevhumunu yok sayarak aile yapısını parçaladığı” şeklinde yapılan yazılı başvurular dikkate alındı. Kapatmaya kanıt olarak ise dernek yöneticilerine yönelik, davaya dönüşmemiş soruşturmalar sunuldu. Aynı yıl 1 Haziran’da davanın ilk duruşması görüldü. Toplam dört duruşma görülen davalara katledilen kadınların yakınlarından siyasetçilere, kadın örgütlerinden insan hakları savunucuları ve sanatçılara kadar her kesimden yüzlerce kişi katılarak dayanışma gösterdi. 13 Eylül’de görülen davanın dördüncü ve karar duruşmasında ise platform yöneticileri, karar ne olursa olsun mücadelelerini sürdüreceklerinin mesajını verdi. Mahkeme, davanın reddine karar verdi.
 
Kararı, örgütlü mücadelelerinin başarısı olarak değerlendiren KCDP Genel Sekreteri Fidan Ataselim ile Eskişehir’de 12 Ocak’ta Onur Kaya tarafından kesici aletle katledilen yaşlı bakım teknikeri Tuğçe Can’ın ikizi Tuğba Can, JINNEWS’e konuştu.
 
Mücadele daha da yükseltilecek
 
Örgütlü mücadeleleri ile davalarının kazanımla sonuçlandığını söyleyen KCDP Genel Sekreteri Fidan Ataselim, “Kapatma davamızdan karar çıktı. Kapatamadılar çünkü bu davanın açılması bile hukuksuz ve politik sebeplerle açılmış bir davaydı. Bizim gibi örgütlü bir gücü sindirebileceklerini akıllarından geçirmişler. Yanıldıklarını görmüş oldular. Aksi bir karar da çıkabilirdi, bu ülkenin gidişatı çok olumlu, parlak değil. Fakat her ne karar çıkarsa çıksın, biz kararlı bir şekilde kadın cinayetlerini durdurma mücadelemizi sürdürecektik. Şimdi kapatamamış oldular. Mücadelemize daha yüksek bir şekilde, ülkenin dört bir yanında Kadın Meclisleri’ni kurarak aynen devam edeceğiz” mesajını verdi.
 
Katledilen ikizi için adalet mücadelesi yürütüyor
 
İlk duruşmadan beridir hem platformun kapatılmaması hem de dayanışma amaçlı davalara katılan kadınlardan biri de, Eskişehir’de 12 Ocak’ta Onur Kaya tarafından kesici aletle katledilen yaşlı bakım teknikeri Tuğçe Can’ın ikizi Tuğba Can. Karar duruşmasında tanık olarak da dinlenen Tuğba, ikizinin adalet mücadelesi için platform kapatılsa da mücadelelerinden vazgeçmeyeceğini vurgulamıştı. Tuğba, “KCDP hakkında ‘uygunsuz, aile içi ahlakı bozuyor, ahlaksız’ denilerek açılan davanın duruşmasındaydık. Benim gibi güçlü kadınlar toplandı ve sesini duyurdular. Çok mutluyuz çünkü karar istediğimiz gibi çıktı. Asla biz kadınları susturamayacaklar” sözlerini kullandı. “Acımız büyük, birince derece yakınlarımızı kaybettik” diyen Tuğba, “Basit bir platform değil burası. Gerçek bir aile, hepsi birbiriyle abla, kardeş, anne, evlat gibi. Ve kazanılması en çok da benim gibi kadın cinayetine kurban gitmiş kardeşi için acı çeken birisi için çok mutluluk verici bir şey” ifadeleriyle duygularını paylaştı.
 
‘Kimse bizi susturamayacak!’
 
Katledilen kadınlar için yürüttükleri mücadelelerini hiçbir gücün durduramayacağının altını çizen Tuğba, “Kaybetmiş olduğumuz yakınlarımız bir daha geri gelemeyecek ama en azından bizim gibi kadınların birlikte göğüs gerip savaşamayacağı hiçbir şey olmadığının kanıtı gösterildi duruşmada. Ve vermiş olduğumuz savaşı da istediğimiz gibi kazandık. Kazanmaya da devam edeceğiz. Asla kimse bizi yıldıramayacak. Biz özellikle güçlü kadınlar olarak her zorluğa karşı göğüs germeye ve savaşmaya devam edeceğiz. Kimse bizi susturamayacak. Bunun teminatını vermek istiyorum” sözleriyle seslendi.