‘Savcı DAİŞ’e karşı mücadeleden rahatsız olmuş’

  • 16:22 14 Eylül 2023
  • Hukuk
 
 
ANKARA - Kobanê Davası’nda savunma yapan Avukat Nuray Özdoğan, Ankara Cumhuriyet Başsavcısı olduğunu dönemde davanın soruşturmasını yürüten savcı Yüksel Kocaman’ın mafya ilişkilerinin altını çizerek, “Başsavcı hala bu davanın savcısıdır ve hakkındaki iddialar inanılmaz iddialardır. Bu dosyadan çekilmeniz lazım” dedi.  Nuray ayrıca, “‘Savcı DAİŞ’e karşı mücadeleden rahatsız olmuş” diye ekledi. 
 
Kobanê’de DAİŞ’in saldırısı sonrasında Kurdistan ve Türkiye’nin pek çok kentinde meydana gelen 6-8 Ekim 2014 tarihli protestolar nedeniyle Halkların Demokratik Partisi (HDP) eski Eş Genel Başkanları Figen Yüksekdağ ve Selahattin Demirtaş’ın da aralarında bulunduğu 18’i tutuklu 108 ismin yargılandığı Kobanê Davası’nın 32’nci duruşmasının 3’ncü periyodu Sincan Kapalı Cezaevi Kampüsü’nde bulunan Ankara 22’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Tutuklu yargılanan siyasetçiler davaya Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) üzerinden katılırken, Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) üyesi avukatlar duruşmada hazır bulundu.  
 
‘Mütalaa suç konusu’
 
Duruşma HDP Hukuk ve İnsan Hakları Komisyonu Eş Başkanı Nuray Özdoğan, savunma yaptı. Müvekkili tutuksuz yargılanan Berfin Özgül Köse ile iletişim kuramadığı için savunmanın eksik olacağına dikkat çeken Nuray, Savcının 302’den ceza talep ettiğini belirtti. Berfin, hakkında MYK üyesi olması dışında bir bilginin olmadığını, baz istasyonu kayıtlarından dolayı “Ankara ve Urfa olaylarından sorumludur” sözleri dışında somut bir iddianın olmadığın vurgulayan Nuray, “Berfin’in Özgül Köse’nin suçlandığı somut isnatları bulmak için dosyayı didik ettik. Somut olgu olarak MYK üyesi olması sunulmuş. Bir partide MYK üyesi seçilmek suç değil. Mütalaa bu haliyle siyaset yapma hakkına doğrudan saldırıdır. Bir kriminalize etmek çabası söz konusu. Özgül Köse’yi ‘Genç aktivisti’ olarak tanımlamış. Savcılık makamının bu mütalaası kasıtlı. Bu suç konusu bir mütalaa. Bir partinin demokratik açılımını, kuruluşunu suç kabul etmiş. Evet savcılık HDP’den nefret etmiş olabilir ama savcılık makamında bu beyanlarla durmaması gerekir” diye konuştu.
 
‘Savcı DAİŞ’e karşı mücadeleden rahatsız olmuş’                       
 
Savcının DAİŞ’e karşı mücadeleden rahatsız olduğunu söyleyen Nuray, bu konuda en fazla çalışma yürüten HDP’nin de bu bağlamda hedef haline geldiğini kaydetti. Savcının kişisel husumetini mütalaaya yansıttığına işaret eden Nuray, “Savcılıkta, iddianamede yer alan hususlar sorulmadı. Savcılık makamı siyasi saiki yargılamaya dönüştürdü. Partinin varlığı, çalışması suç kabul ediliyor. Mütalaanın genel havası da öyle gösteriyor” dedi. 
 
Nuray, sözlerini şöyle sürdürdü: 
 
“Savcı, suçu somut olarak göstermek için erişim engeli olan bir sitede açıklamanın yayınlanmış olması gösteriyor. Bu bir parti. Açıklamalar halihazırda sitesinden yayınlanıyor. Gazeteciler buradan almış olabilirken bir suç üretmek için bu kelimeler kullanılıyor. Terörle ilişkilendirdiği kelimeler neyse onları alıp yapay zeka gibi buraya yapıştırmış. Yargılamaya bir miktar hukukilik kazandırma çabası olsaydı biz de bu kadar itiraz etmezdik. Herkesin partideki görevi bellidir. Mahkeme o arama kayıtları trafiğinden bir şeye ulaşamıyor. Kaç defa araştırdı. Müzakerede görev bölüşümüne ve kongreye dikkat geçiliyor. Görev dağılımı olacaktır. Çünkü bir parti. Programı onaylı, tüzüklere ilerleyen bir parti. 
 
Savcılık makamına: işlenen suçun büyüklüğü ağır
 
Bu kadar kötü yazılmış bir iddianame ile karşılaşmadım. Dosyada hiç mi emek harcamak istemediniz yoksa size doğrudan böyle mi geldi. Savunma yapabileceğimiz somut bir delil yok. Bu nedenle işlenen suçun büyüklüğü ağırdır diyoruz. Çünkü bulunduğunuz makama yönelik işlenen bir suça dönüşüyor. 
 
Yargısal süreçler rüşvetler ve çetelerin dahiliyle yürüyor
 
Artık yargısal süreçler rüşvetlerle ve çetelerin dahiliyle yürüyor. Bu dosyadan çekilmeniz lazım. Savcılık makamının süreç içerisindeki tutumunu anlattık. Savcılık makamının tutumu belli. Hükümet için bir iddianame, hükümet için bir mütalaa hazırladığını belli ediyor. Ankara Cumhuriyet Başsavcısı görevinde bulunan kişi hala bu davanın savcısıdır ve hakkındaki iddialar inanılmaz iddialardır. 
 
Raporlar ve değerlendirmelerin sunulması talebi
 
‘Biz sizin siyasi faaliyette bulunmanız nedeniyle, HDP’de faaliyet yürütmeniz nedeniyle sizi cezaevinde çürüteceğiz’ demektir bu dosya. Bunu görmez mi? Ben müvekkilimin beraatini talep ediyorum. Bu nedenle eğer ki siz savcılığın bu mütalaasını bu haliyle dikkate alacaksanız, soyut delilleri somut olarak kabul edecekseniz o zaman bir dosyada daha önce Emine Beyza Üstün için de söylemiştik, Berfin Özgül Köse ile ilgili olarak Ankara Valiliğinin gönderdiği dosyada 1 sayfası unutulan evrağı istiyorum. Ankara TEM’de düzenlenen evrakın bir aslını istiyoruz. O döneme ilişkin Dışişleri Bakanlığı’nda, İçişleri Bakanlığı’nda, İstihbaratta düzenlenen, hazırlanan raporlar ve değerlendirmeler sunulsun. Çünkü orada kısmen bir koridor açıldı. Birileri geldi, gitti. Bunlardan yargılanıyorsak o döneme ilişkin raporları istiyoruz. 
 
Uzun süre ara verilmesi talebi
 
Bu periyottan sonra uzun bir süre verin. Bizim savcılık makamının değerlendirmediği maddeleri değerlendirelim. Okuyamıyoruz. Yetişmiyor. Tutuklular için de bizim için de imkansız. Bize 1 aylık süre verin ki herkes savunmasını aklı selim bir şekilde yapsın. Şimdiye kadar biriken evraklara bakma şansımız olsun.” 
 
Sincan Cezaevi’nde tutulan kadın siyasetçiler de dava dosyalarının ve evrakların kendilerine ulaşmadığını belirtti. 
 
Duruşmaya, ara kararları değerlendirmek üzere ara verildi.