Tecavüz davası: Suçun cezasız kalma ihtimaliyle karşı karşıyayız

  • 09:02 19 Temmuz 2023
  • Hukuk
 
Rabia Önver
 
COLEMÊRG - Şemdinli’de 7 yıl önce Esra Y.’ye tecavüz eden failler Nihat Yılmaz, Veysi Yılmaz ve Zahir Yılmaz’ın 42’şer yıl ceza aldığı ancak tutuklanmadığı davaya ilişkin konuşan dosya avukatı  İlhan Kaçmaz, davayı sahiplenme çağrısı yaparak, Adalet Bakanlığı da dahil herkesin bu davaya müdahil olmasını istedi. İlhan, “Suçun cezasız kalma ihtimaliyle karşı karşıyayız” diye uyardı. 
 
Colemêrg’in (Hakkari) Şemzînan (Şemdinli) ilçesine bağlı bir köyde 27 Mayıs 2016 tarihinde Nihat Yılmaz, Veysi Yılmaz ve Zahir Yılmaz, 11 yaşındaki Esra Y.’ye tecavüz etti. Çocuğun yaşananları yakınlarına anlatmasıyla başlayan hukuki süreç içerisinde üç fail tutuklanırken, dava Yüksekova Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Üç faile ayrı ayrı “Nitelikli cinsel istismar” ve “Kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma” suçlarından 42’şer yıl hapis cezası verildi. Ancak failler, tutuklandıktan 8 ay sonra “delil yetersizliği” iddiasıyla tahliye edildi. Faillerin tahliye edildiği tarihten 11 gün sonra Esra intihara sürüklenerek yaşamını yitirdi. 
 
Davanın devam eden 9’uncu duruşması 17 Temmuz günü Yüksekova Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam etti. Faillerin tutuksuz yargılanmaya devam kararının verildiği duruşma ileri bir tarihe ertelendi. 
 
Dosya avukatı ve Wan Barosu Çocuk hakları Merkezi üyesi İlhan Kaçmaz, dosyaya ilişkin değerlendirmelerde bulundu. 
 
Duruşmaya sahiplenme çağrısı
 
Davada beklemedikleri bir sonuç ile karşılaştıklarını söyleyen İlhan, bu tür olaylarda faillerin kaçma durumuyla karşı karşıya kalabileceklerini ifade etti. İlhan, “Sonuçtan dolayı umudumuzu kaybetmiş değiliz, önümüzdeki duruşma daha güçlü geçecektir. Gördüğümüz üzere suçun cezasız kalma ihtimali, suçun kağıt üzerinde kalabileceğiyle de karşı karşıyayız. Bu dosyaya hepimizin sahip çıkması gerekiyor. Bütün çocuk hakları komisyonları ve hukukçular bu dosyaya dahil olmalı” dedi. 
 
Aileler tehdit ediliyor 
 
Dosya kapsamında yeterli delilin sunulduğunu, ancak bu delillerin görmezden gelindiğine dikkat çeken İlhan, “Şahısların tahliyesi ile beraber çocuk, yaşadığı travmadan kaynaklı intihara sürüklenip canına kıymıştır. Bizler bu tür durumların artık yaşanmasını istemiyoruz. Çocuğun davasına hepimizin sahip çıkması gerekiyor. Hepimiz bu dosyayı sahiplenmeliyiz. Bu tür olaylarda aileler tehdit altına alınmakta. Bugün gördüğümüz gibi çocuğun ailesi de davadan vazgeçsin diye tehdit edildi. Ailelere yapılan baskı ve tehditlerden dolayı birçok aile şikayetinden vazgeçiyor. Bu durum, sanıkların cezasız kalmasına sebep oluyor” ifadelerini kullandı. 
 
‘Sanıkların kaçma şüphesi var’
 
Mevcut delillere bakıldığında faillerin ceza alma ihtimallerinin çok yüksek olduğunu dile getiren İlhan, “Daha önce yerel mahkemede ceza almaları, yaklaşık 42 yıl ile cezalandırılmalarını göz önünde bulundurduğumuz zaman bu şahısların mutlaka tutuklanması gerekiyor. Aksi takdirde kaçma şüpheleri var. Bir an önce bunların önüne geçilmesi gerekiyor. Buradan Adalet Bakanı’na seslenmek istiyorum; artık çocuklarımızın kendi hayatlarına devam ettirebilmek adına bunun önüne geçilebilmesi için ne gerekiyorsa hepsinin yapılmasını talep ediyoruz. Adalet Bakanlığı gerekirse mahkeme heyetlerinden bunu talep etmelidir” diye konuştu. 
 
Dava hakkında
 
Colemêrg’in Şemzînan ilçesine bağlı bir köyde 11 yaşındaki Esra Y., failler Nihat Yılmaz, Veysi Yılmaz ve Zahir Yılmaz tarafından tecavüze uğradı. Çocuğun yaşananları, yakınlarına anlatmasıyla ortaya çıkan olayın ardından soruşturma başlatıldı. Üç fail soruşturma kapsamında tutuklanırken, failler hakkında iddianame hazırlandı. Yapılan araştırmada, DNA testi, HTS ve PTS sonuçlarına göre üç failin de suçu işlediğinin kesinleşmesi ardından üç fail hakkında “Nitelikli cinsel istismar” ve “Kişiyi hürriyetinden  yoksun kılma” suçlarından dava açıldı. Davanın görülen duruşmalarında üç fail hakkında 42’şer yıl hapis cezası verildi. Ancak faillerin 8 ay sonra cezaevinden tahliye edilmesinin üzerinden 11 gün geçtikten sonra Esra intihara sürüklenerek yaşamını yitirdi. 
 
Normal şartlarda suçu sabit olduğu için tahliyesi mümkün olmayan faillerin serbest kalmasına karşı, başta kadın ve çocuk hakları örgütleri dahil olmak üzere her kesimden tepkiler de yükseldi. 
 
Avukatlar tarafından dosya Wan Bölge Adliye Mahkemesi’ne taşındı. Burada görülen duruşmada, Esra’nın mezarının açılarak, cenazenin  yeniden incelenmesi ve tanıkların yeniden dinlenmesi gibi usul eksikliklerinin olduğunu belirten mahkeme, davanın yeniden görülmesi için dosyayı yerel mahkemeye geri gönderdi. Mahkeme, faillerin serbest olmalarına ilişkin ise herhangi bir hükümde bulunmadı. 
 
Davanın yeniden görülmeye başlandığı ilk tarih 22 Mayıs olurken, ikinci duruşma ise 22 Eylül’de görüldü.