İstinaf çocuğa işkenceyi 'münferit' saydı

  • 15:20 22 Haziran 2023
  • Hukuk
 
ERZİROM - 2021 yılında Diyanet İşleri Başkanlığı’na bağlı Hacı Bahattin Evgi Yatılı Erkek Kuran Kursu’nda 14 çocuğu sistematik işkenceye maruz bırakan yurt müdürü Nuhi Karababa’ya "görevi kötüye kullanmak" ve "işkence" suçlamalarıyla verilen cezayı bozan istinaf, işkenceyi "münferit" saydı. Önce Çocuklar ve Kadınlar Derneği, cezanın bozulmasına tepki göstererek, "Dini kurumlarda yaşanan şiddete boyun eğmeyelim" diye çağrıda bulundu. 
 
Erzirom'da 2021 yılında Diyanet İşleri Başkanlığı’na bağlı Hacı Bahattin Evgi Yatılı Erkek Kuran Kursu’nda 14 çocuğu sistematik işkenceye maruz bırakan yurt müdürü Nuhi Karababa’ya "görevi kötüye kullanmak" ve "işkence" suçlamalarıyla 39 yıl, hizmetli Uğur Göngür’e ise 36 yıl hapis cezası verildi. Erzurum Bölge İdare Mahkemesi, yerel mahkemenin kararını bozarak, tekrar geri gönderdi. 
 
Çocuklara işkence ‘münferit’ sayıldı
 
Yapılan işkencenin eziyet suçunu oluşturmadığını iddia eden İstinaf, “Mağdurların soruşturma aşamasındaki beyanlarına itibar edilmiş ise de; bu hususun eziyet suçunu oluşturacak nitelikte süreklilik arz eden sistematik eylemlerin var olduğu kabulünün gerekçesi olamayacağı, mağdurların kovuşturma aşamasında beyanlarında geçen, münferit nitelikte olduğu anlaşılan ve eziyet boyutuna varmayan kasten yaralama ve hakaret iddialarına ilişkin subutu halinde değerlendirme yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eylemin eziyet suçunu oluşturduğundan bahisle, suç vasfında yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulmasının kanuna aykırı olduğu” gerekçesini sundu. 
 
‘Bazı veliler şikayetlerini geri çekti’
 
Verilen karara ilişkin yazılı açıklama yapan Önce Çocuklar ve Kadınlar Derneği, kararı şaşkınlıkla okuduklarını bildirdi. Mahkemenin verdiği cezaların işkence suçundan değil, daha hafif sayılabilecek nitelikte eziyet maddesine göre verdiğine dikkat çekilen açıklamada, “Mağdur çocukların beyanları daha önce Çocuk İzlem Merkezi’nde (ÇİM) kamera önünde psikologlar ve savcı huzurunda alınmıştı. Talebimiz doğrultusunda, çocuğun üstün yararı ilkesi gereğince, çocukların tekrar tekrar duruşmaya getirilmemeleri yönünde tarafımızca mücadeleler verilmişse de, işkence suçundan yapılan yargılamada, çocukların tekraren Adli Görüşme Odalarında (AGO) dinlenmelerine karar verilmiş, mahkemenin verdiği bu hatalı karar nedeniyle toplumsal baskı altında kalan bazı veliler ve çocuklar şikayetlerinden vazgeçmişlerdir” denildi. 
 
‘Münferit olay’ açıklamasına tepki
 
İstinaf mahkemesinin “münferit nitelikte olduğu anlaşılan ve eziyet boyutuna varmayan kasten yaralama ve hakaret iddiaları” şeklindeki değerlendirmesinin hukuken son derece yanlış olduğu kaydedilen açıklamada, “Zira mahkemenin ‘münferit olaylar’ diyerek masumlaştırdığı durum ileri derecede fiziksel ve psikolojik şiddettir. Çocuklar ifadelerinde 2020-2021 yılında Kur'an Kursunda sanıkların kendilerini ve bütün arkadaşlarını neredeyse her gün acımasız bir şekilde işkence yapıldığını anlatmıştır. Kararın bozulması, çocuğun üstün yararı ilkesinin çiğnenmesidir. Erzurum ve çevre illerde daha yoğun olmakla birlikte ne yazık ki birçok kuran kursunda veya benzer dini eğitim görülen yerlerde, çocuklarımızın benzer istismar ve şiddet olaylarına maruz kaldıklarını biliyoruz. Ancak çocuklar ve aileleri şikayet edemiyor veya yoksul ve güçsüz oldukları için şikayetlerinden vazgeçiyorlar. Biz benzer olayların tekrar yaşanmamasını bütün hukukçuların istediğini samimi olarak biliyoruz” ifadelerine yer verildi. 
 
'Çocuklarımızı yalnız bırakmayalım'
 
Yasaların, çocukların korunmasını amaçlaması gerektiğinin altını çizilen açıklamada, şöyle denildi: “Karar aynı zamanda çocuklarımızın adalet inancını da sarsmaktadır. Aylardır psikolojik destek alan çocuklarımızı, tekrarlayan şekilde incinecek, örseleyecek ve ağır travmaya maruz kalmalarına sebep olan bu kararı kabul etmiyoruz. Çocuklarımızın bir kez daha incinmelerine izin vermiyoruz! Önce Çocuklar ve Kadınlar Derneği olarak kamuoyuna çağrımızdır; çocuklarımızı yalnız bırakmayalım. Dini kurumlarda yaşanan şiddete boyun eğmeyelim”