Kobanê Davası: Geleceğimiz aydınlık değil

  • 17:55 29 Aralık 2022
  • Hukuk
ANKARA – Kobanê Davası’nda tutuk incelemelerine dair beyanda bulanan siyasetçiler, Türkiye halklarının örgütsüz bırakıldığını belirterek, “Yön verenler geleceğimizi belirleyecek ama bu gelecek aydınlık değil” dedi. 
 
DAİŞ’in Kobanê’ye yönelik saldırıları üzerine 6-8 Ekim 2014’te gerçekleşen protesto eylemleri gerekçe gösterilerek Halkların Demokratik Partisi (HDP) eski Eş Genel Başkanları, Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyelerinin de aralarında bulunduğu 17’si tutuklu 108 ismin yargılandığı Kobanê Davası’nın 20’nci duruşmasının 7’nci oturumu, Sincan Cezaevi Kampüsü Duruşma Salonu’nda görüldü. 
 
Ankara 22’nci Ağır Ceza Mahkemesi heyeti tarafından görülen davanın duruşmasına Halkların Demokratik Partisi (HDP) il ve ilçe yöneticileri, Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) üyesi avukatlar ve çok sayıda izleyici katıldı. 
 
Sincan Kadın Kapalı Cezaevi’nde bulunan siyasetçilerin bir kısmı duruşmaya gelirken, farklı cezaevlerinde bulunan siyasetçiler, duruşmaya Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katıldı.  
 
Yalan tanıklıkta somut çıkar
 
Tanık ifadelerinin birbirleri arasında çeliştiğini dile getiren HDP eski MYK üyesi Alp Altınörs, “Yalan tanıklıkta somut çıkarı olduğu için Merdan Rüştü Ovalıoğlu’nun ifadelerinin somut delil olarak kullanılamaz. Kumpas mahsulü olan ifadelerle tutukluluğa devam kararı vermeniz hukuken mümkün değildir. Bir MYK üyesi MYK toplantısına katılmasıyla suçlanabilir mi? Aksi halde bu siyasi parti yasasının çiğnenmesi anlamına gelecektir. Saat 12.04’te HDP Genel Merkezi tweet atmış. Gündemin Kobanê olduğu belirtilen PM ve MYK toplantısını ilan etmiş. Yeri de ilan edilmiş. O gün AKP PM de toplansaydı Kobanê’deki durumu ele alırdı. Siyasi partilerin görevi o günün gündemine dair bir şeyler yapmaktır, söz söylemektir. Tüm Türkiye’nin yerini ve zamanını bildiği bir toplantıdan bahsediyoruz. Bir demokratik protesto çağrısı yapmış. Bütün senaryoların yazıldığı MYK bu. Biz şeriat mahkemesiyiz’ diyorsanız tamam. Biz DAİŞ’e karşı mücadele ettik ve çağrıda bulunduk. Doğru, ama bunun ötesindekiler yalan. Burada yargılanan fiil DAİŞ’e karşı tweet atmaktır. Yaklaşık iki buçuk yıldır elimizden alınmış olan özgürlüğümüzün iadesini talep ediyorum.”
 
‘Gelecek aydınlık değil’
 
Alp’in ardından söz alan tutuklu HDP eski MYK üyesi Bülent Parmaksız, Türkiye’nin siyaseten “kritik” bir süreçten geçtiğini ifade etti. Türkiye halklarının örgütsüz bırakıldığını ve bu nedenle yön veremediğini söyleyen Bülent, “Yön verenler geleceğimizi belirleyecek ama bu gelecek aydınlık değil” dedi. Hayata Dönüş operasyonunun gerçekleştiği 19 Aralık 2000 tarihinde tutuklu olduğunu hatırlatan Bülent, şöyle devam etti: “Biz koğuş ortamında kalıyorduk. Son iki yüz yıllık tarihimiz batıcıdır ama Türkiye toplumu Ortadoğu toplumudur. Biz birlikte yaşamayı severiz. O dönemde açlık grevlerine başladık. Türkiye’de o kadar çok adaletsizlik vardı ki bunların duyulmaması için bizi dipsiz kuyulara attılar. 30 arkadaşımızı kaybettik. Zulüm çok arttı. Hep ölüyoruz. Bu böyle kalmaz. Bunun ahları çıkar. F tipleri yavaş ve sessiz ölümlerdir.”
 
İddia makamının mütalaada kendisi hakkında  “KCK siyasi alanda üye”  dediğini belirten Bülent, son olarak “Savcı beni istihbarata, kontr-gerilla birliklerine sorabilir. Hiç biri benimle ilgili KCK’li demeyecektir. Afyon Emirdağ karakoluna gidin orada da Parmaksız ‘KCK üyesi mi’ diye sorun ‘hayır’ derler” diye konuştu.
 
Sonrasında duruşmaya 15 dakika ara verildi. Verilen aranın ardından HDP eski Eşgenel Başkanı Selahattin Demirtaş söz alarak mütalaaya karşı yarın söz hakkını kullanmak istediğini söyledi.
 
Ardından duruşmaya yarın devam edilmek üzere ara verildi.