Pakistan’ı katleden failin ilk duruşması yarın

  • 09:18 21 Aralık 2022
  • Hukuk
Rojda Aydın
 
MÊRDÎN - Evli olduğu Pakistan Demir’i katleden Mehmet Emin Öner’in yargılandığı davanın yarın görülecek ilk duruşması öncesi çağrı yapan Avukat Leyla Kaya, yargılanması gereken failken, aile bireylerinin yargılandığını kaydetti. Leyla, tüm kadınları davayı sahiplenmeye çağırdı.
 
Mêrdîn’in (Mardin) Kerboran (Dargeçit) ilçesine bağlı Zengan (Karabayır) kırsal mahallesinde 16 Eylül günü Mehmet Emin Öner, evli olduğu Pakistan Demir’i kesici aletle katletti. 17 Eylül'de tutuklanan fail hakkında başlatılan soruşturmanın ardından, Midyat Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından “kadına ve eşe karşı kasten öldürme” suçundan iddianame hazırlandı. İddianame Midyat Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilirken, ilk duruşma yarın görülecek. Savcı, Pakistan’ın çok sayıda darbeyle katledilmesine karşın ise “canavarca hisle veya eziyet çektirerek öldürme nitelikli hallerinin oluşmadığı” değerlendirmesinde bulundu.
 
Öte yandan 19 Eylül’de Kerboran’da Pakistan’ın katledilmesini protesto etmek için yürüyüş düzenleyen aile bireyleri ile kadınlar hakkında ise “2911 Sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşü Kanununa Muhalefet” iddiasıyla soruşturma başlatıldı.
 
Pakistan’ın aile avukatı Leyla Kaya, hazırlanan iddianameye ilişkin değerlendirme yaparak, yarın görülecek duruşmayı sahiplenme çağrısında bulundu.
 
‘Fail değil, aile bireyleri yargılanıyor’
 
Türkiye'de yargılamaların fail üzerinden değil, hak savunuculuğu yapanlar üzerinden gerçekleştiğini söyleyen Leyla, “Başlatılan soruşturmalar, verilen cezalar bunun en büyük örneği ki bizim burada sık karşılaştığımız bir konu. En son Pakistan Demir’in katledilmesinden sonra kadınlar Kerboran’da bir yürüyüş düzenledi. Pakistan’ın duruşmasına iki üç gün kala kadınlar ve ailesi hakkında soruşturma başlatıldı ve ifadeleri alındı. Söz konusu kadın ve kadın mücadelesi olduğu zaman hem iktidar, hem devlet hem de eril yargı kadınlara yönelik büyük bir operasyon başlatıyor. Bu tutumu tamamen devletin, iktidarın ve yargının kadın mücadelesine olan düşmanlığını gösteriyor. Yargılanması gereken failler ve katillerken, buna tepki gösterdiğimiz için yaşam hakkımızı savunduğumuz için biz yargı tacizine ve soruşturmalara maruz kalıyoruz ve biz ceza alıyoruz” dedi.
 
‘Savcı savunma dilekçesi hazırlar gibi iddianame hazırlamış’
 
Savcılığın “Bir savunma dilekçesi hazırlar gibi iddianame hazırladığını” vurgulayan Leyla, ancak savcının “tasarlayarak öldürme” konusunu nasıl ele aldığının önemli olduğunu kaydetti. “Pakistan katledilmeden önceki tüm süreci birlikte değerlendirerek iddianameyi hazırlaması gerekirken, çok basit bir şekilde tasarlamadan ya da canavarca hisle insan öldürmesinden bahsetmiyor” diyen Leyla, daha önce Pakistan'ın Dargeçit Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen şiddet dosyalarının, 6284 sayılı kanun uyarınca lehine alınan tedbir kararlarının, iki defa sığınma evine başvurmasının, açtığı boşanma davasının tasarlamaya işaret ettiğinin altını çizdi. Pakistan, “Her defasında katil bir yaptırımla karşı karşıya kalmadığı için tamamen yargı pasifliği, kolluğun pasifliği, yaşam hakkını korumakla yükümlü olan devletin kişinin bu hakkını koruyamaması sebebiyle Pakistan şu an aramızda değil” şeklinde konuştu.
 
‘Mahkeme bir an önce dosyayı kapatmak istiyor’
 
Leyla, soruşturmanın “eksik, özensiz ve araştırılmadan” yapıldığını dile getirirken, Soruşturmanın ilk başında mahkemenin, iddianamenin kabulünden sonraki ilk sürecinde bile dosyanın cezasız bırakılması ve failin psikiyatri servisine -ceza mahkemesine aykırı bir şekilde- sevk edilerek rapor aldırılmak istenmesi tamamen faili aklamaya yönelik bir hareket. Kendilerinin de hala sanıkla bir temas kurmadan böyle bir işleme başvurmaları, mahkemenin bir an önce dosyayı kapatıp, bu dosyayı da cezasızlıkla sonuçlandırmak istemesinin bir göstergesidir” yorumunda bulundu.
 
‘Adil bir yargılanma hakkının ihlali söz konusu’
 
Ceza mahkemesi usulünde kişinin nasıl gözlem altına alınacağının net olduğunun altını çizen Leyla, devamında şunları söyledi: “Bu kararların hepsi hukuka aykırı. Çünkü ceza mahkemesinde duruşmanın nasıl başlayacağı belirtiliyor. Duruşma sanığın ifadesi alındıktan sonra başlar. Biz dosyaya baktığımızda sanığın savunması en son alınacağı ki mahkeme yine tensiple birlikte tanıkları dinlemiş, müştekileri talimatla dinlemiş. Kendisi de dinlememiş. Bu kadar ağır bir suçlamanın söz konusu olduğu bir dosyada kendi uyguladıkları CMK'ya aykırı bir durum. Tanıkların nasıl dinleneceği zaten orada belirtiliyor. Bizim o tanıklara soru sorma hakkımız var. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nde de düzenleniyor. Buna rağmen başka bir mahkeme kanalıyla, bizim de hazır olmadığımız, soru sorma hakkımızı kullanamadığımız bir celsede tanıkların dinlenmesi, sanığın savunmasını ona göre şekillendirdiğini belirtiyor. Tüm delilleri toplayıp dosyaya koyup sanığın ona göre savunmasını şekillendirmesini istiyorlar. Birebir olayın mağduru olan kişileri bile mahkeme dinlemedi. Dosyayı hiç bilmeyen, iddianameyi bile görmeyen hakim tarafından dinlendi.”
 
‘Yargılanan katledilen kadındır’
 
Yargının bu yaklaşımının tamamen kadınlara yönelik olduğu aktaran Leyla, “İşlenen suçlarda hem iktidarın hem yargının faili cezasız bırakmaya yönelik çabalarının olmasıdır. Diğer başka davalarda da biz bunu görüyoruz. Orada yargılanan sanık değil de, mağdur. Yargılananlar, o suça maruz kalanlar. Yargılanan, o kadının ailesi, mahkemelerin verdiği cezasızlığa tepki koyanlar. Pakistan’ın katledilmesine tepki gösteren insanlar hakkında soruşturmalar açıldı. Tamamen eril ve erkek bir yargı. Kararlar eril bir zihniyetle veriliyor. Zaten hayatın her alanında kadın mücadelesine olan düşmanlığın göstergesi bunlar” ifadelerini kullandı.    
 
Davaya çağrı
 
Leyla, son olarak yarın görülecek davaya çağrıda bulundu: “Mahkemenin dosyayı ilk aşamadan beri cezasız bırakmaya yönelik olan usul işlemlerinden tutalım da, bu dosyadaki tüm usulsüzlükler katilin hak ettiği cezayı alması için tüm baroları, sivil toplum örgütlerini ve kadınlar 22 Aralık’ta saat 09.00’da Midyat Adliyesi’ne dayanışmaya çağırıyoruz.”