Şadiye Manap’ın tutukluğuna itiraz edilecek

  • 09:42 6 Aralık 2022
  • Hukuk
 
İSTANBUL - 30 yılın ardından tahliye olan ve fiziki özgürlüğüne kavuşamadan “örgüt üyeliği” iddiası ile tutuklanan Şadiye Manap’ın umut hakkının gasp edildiğinin altını çizen avukatı Elif Taşdöğen, tutukluluğa itiraz edeceklerini söyledi.
 
Riha’da 1992 yılında gözaltına alınan ve Diyarbakır Devlet Güvenlik Mahkemesi’nde (DGM) yargılanan Şadiye Manap’a, “örgüt üyesi olduğu” iddiasıyla müebbet hapis cezası verilmişti. Tutuklandığında henüz 24 yaşında olan Şadiye, sırasıyla Riha, Midyat ve son olarak da Gebze Kadın Kapalı Cezaevi’nde tutuldu. Cezaevinde tutulduğu süreçte sayısız defa işkenceye maruz kalan Şadiye, birçok kez PKK Lideri Abdullah Öcalan’a dönük tecridin kaldırılması ve cezaevinde yaşanan hak ihlallerine dair açlık grevi eylemlerine de katıldı.
 
Tahliye edildiği gün gözaltına alındı
 
30 yıllık tutsaklığın ardından Gebze Kadın Kapalı Cezaevi’nden 1 Aralık günü tahliye olması beklenen Şadiye, 2020 yılında hakkında başlatılan başka bir soruşturma kapsamında daha önce ifade vermesine rağmen “yazı örneği alınmadığı” gerekçesiyle tahliye olmasına rağmen fiziki özgürlüğüne kavuşmadan tekrardan gözaltına alındı.
 
Tekrar tutuklandı
 
Kocaeli Emniyet Müdürlüğü TEM Şube’ye götürülen Şadiye, burada 4 gün boyunca gözaltında tutuldu. 5 Aralık (dün) günü Kocaeli Adliyesi’ne çıkarılan Şadiye, savcılık ifadesi alınmadan tutuklama talebi ile Sulh Ceza Hakimliği’ne sevk edildi. Şadiye, çıkarıldığı hakimlikçe “örgüt üyeliği” iddiasıyla tutuklandı. Şadiye, hakkındaki tutuklama kararı sonrası Kandıra 1 Nolu F Tipi Kapalı Cezaevi'ne götürüldü.  
‘Karar iyi niyetten uzak’
 
Şadiye’nin avukatlarından Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) üyesi avukat Elif Taşdöğen, başlatılan soruşturma kapsamında henüz birçok kişinin ifadesinin alınmadığını aktardı. Şadiye’nin tahliye olduğu gün yazı örneği alınacağı gerekçesi ile gözaltına alınmasının hukuki olmadığını vurgulayan Elif, “Müvekkilim 2020 tarihli soruşturmada, Temmuz 2021 tarihinde savcı huzurunda ifadesini vermişti. Ve dosya 2020 tarihli bir dosya. İki senedir ne hikmetse yazı örneği alma hususu akıllara gelmemişken, tahliye olacağı gün ‘yazı örneğinin’ eksik olduğunun akıllara gelmesini hukuki değerlendirmenin ötesinde iyi niyetten yoksun olarak değerlendiriyoruz” şeklinde konuştu.
 
‘Umut hakkı gaspı’
 
Şadiye’ye “özel hukuk” uygulandığını vurgulayan Elif, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin  (AİHM) Türkiye için “umut hakkı” kapsamında verdiği kararı şu ifadeler ile hatırlattı: “AİHM; Öcalan ve Türkiye kararında umut etme hakkı kapsamında değerlendirmede bulunmuş ve bir insanın hapishaneden bir daha tahliye olmaması ihtimaline karşın bunu işkence olarak ifade edip işkence yasağına ilişkin ihlal kararı vermişti. Bu kapsamda yasal düzenlemelerin yapılması gerektiğine vurgu yapmıştı. Şimdi Şadiye Manap özelinde değerlendirecek olursak, 30 yıldan sonra tahliye olan bir tutsağın hapishanenin kapısından çıkmadan tekrar gözaltına alınıp tutuklanmasını bu çerçevede değerlendirmek mümkündür. Müvekkilin tahliyesini hukuk kılıfına büründürüp fiili olarak engel olmaları umut etme hakkının gasp edildiği, haliyle Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin (AİHS) işkence yasağının ihlal edildiğini belirtebiliriz.”
 
Tutuklamaya itiraz edilecek
 
Şadiye’nin tutukluluğuna itiraz edecekleri bilgisini veren Elif, bu süre zarfında sadece Şadiye’nin değil ailesinin ve sevenlerinin de mağdur edildiğini aktardı. Elif, “Tutuklanmanın gerçekleşmesi hem Şadiye’yi hem de ailesini tekrar tekrar cezalandırma amacında olduklarını fiili olarak göstermiş oldular” diye konuştu.