Avukat Ezgi Güngördü: AİHM ‘kararı uygulamak zorundasın’ dedi

  • 09:04 16 Kasım 2022
  • Hukuk
 
 
ANKARA - AİHM’in Figen Yüksekdağ ve 13 milletvekili hakkında verdiği ihlal kararını değerlendiren Avukat Ezgi Güngördü, kararda HDP’li milletvekillerine dönük toplu ihlal kararı verdiğini, Türkiye’ye “kararı uygula” denildiğini belirtti. 
 
AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın talimatıyla 12 Nisan 2016’da Anayasa’da yapacağı geçici bir değişiklikle Kürt siyasetine yönelik operasyonun temel taşları döşendi. AKP’li 316 milletvekilinin imzasıyla Meclis’e sunulan dokunulmazlıkların kaldırılması teklifi, CHP’nin de “evet” demesiyle 20 Mayıs 2016 tarihinde 376 oyla kabul edildi. Değişiklik, Tayyip Erdoğan’ın ilk kez tek başına iktidar olmayı kaybettiği seçimlerin yıldönümü olan 7 Haziran 2016 tarihinde onandı. 
 
4 Kasım siyasi darbe süreci
 
Anayasa değişikliğinin ardından 55 HDP’li milletvekili hakkında Meclis’e gelen fezleke sayısı 510’a çıktı. Değişikliğin yürürlüğe girmesiyle ilk olarak 22 Haziran’da HDP milletvekilleri Ahmet Yıldırım ve Burcu Çelik Özkan ifadeye çağrıldı. 30 Haziran’da ise HDP’nin dönemin Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ifadeye çağrıldı. 15 Temmuz 2016’daki darbe girişimi sonrası süreci de fırsata çeviren iktidar, yargı ortaklığı ile 3 Kasım’ı 4 Kasım’a bağlayan gece Diyarbakır, Bingöl, Hakkari ve Van savcılıkları eliyle siyasi darbe sürecini başlattı. 
 
İlk olarak dönemin HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, ardından diğer Eş Genel Başkan Selahattin Demirtaş gözaltına alındı. Aynı gece gözaltına alınan Grup Başkanvekili İdris Baluken, milletvekilleri Selma Irmak, Leyla Birlik, Gülser Yıldırım, Abdullah Zeydan, Ferhat Encu, Nihat Akdoğan ve Nursel Aydoğan, çıkarıldıkları mahkemece tutuklandı. Devam eden operasyonlarda, 11 Aralık 2016 tarihinde HDP Grup Başkanvekili Çağlar Demirel ve milletvekili Besime Konca, Meclis çıkışında gözaltına alınarak tutuklandı. HDP’li Burcu Çelik Özkan ise 19 Nisan 2017’de Mûş’ta tutuklandı. 
 
AİHM’e başvuru
 
Tutuklama sürecinden sonra seçilmişler, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) başvurularda bulundu. AİHM’e yapılan başvurulara dair ilk karar 20 Kasım 2018 tarihinde Selahattin Demirtaş hakkında çıktı. Selahattin Demirtaş’ın siyasi nedenlerle tutuklandığına işaret eden AİHM, serbest bırakılması yönünde karar verdi. Tayyip Erdoğan’ın “karşı” hamlesiyle Selahattin Demirtaş’ın aldığı 4 yıl 8 ay hapis cezası, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi tarafından onaylandı ve Selahattin Demirtaş hükümlü hale getirildi. 
 
Kobanê olayları bahane edilerek ikinci tutuklama verildi
 
AİHM Büyük Daire’de görülecek duruşma öncesi, Selahattin’in yargılandığı Ankara 19’uncu Ağır Ceza Mahkemesi, tahliye kararı verdi. 18 Eylül 2019’de AİHM Büyük Daire’de görülen duruşma sonrası Selahattin Demirtaş’ın tahliye edilmesi beklenirken, yargıya bir “müdahale” daha geldi. Figen Yüksekdağ ve Selahattin Demirtaş hakkında 20 Eylül 2019 tarihinde Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 6-8 Ekim Kobanê eylemleri gerekçesiyle yürütülen soruşturmada tutuklama kararı verildi.
 
AİHM kararına karşı Kobanê iddianamesi
 
AİHM Büyük Daire kararı öncesi de AKP iktidarı 6 yıl 3 ay derdest olan Kobanê Davası’nı genişleterek, mükerrer soruşturma ile Kürt siyaseti ve dostlarına yönelik operasyon gerçekleştirildi. AİHM Büyük Daire 22 Aralık 2020’de Selahattin Demirtaş hakkında ihlal kararı vererek, tahliye edilmesine hükmetti. AİHM tarafından Kobanê Davası’na gerekçe yapılan tweetlerde suç olmadığı tespitleri de yapıldı. Ancak ardından hızla devreye giren yargının hazırladığı Kobanê iddianamesi, 7 Ocak 2021’de kabul edildi. 
 
Figen Yüksekdağ hakkında ihlal karı
 
Selahattin Demirtaş ve Osman Kavala’ya dair AİHM kararları uygulanmazken, AİHM 8 Kasım’da HDP eski Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ ve 13 HDP’li milletvekili hakkındaki kararını açıkladı. Yapılan başvuru sonucunda, milletvekillerinin 4 Kasım’da tutuklanmasıyla ifade özgürlüğü, seçme ve seçilme haklarının ihlal edilmesiyle bağlantılı olarak, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) 18’inci maddesinin ihlal edildiğine karar verildi. AİHM ayrıca Türkiye’yi 184 bin 600 Euro manevi tazminat cezasına mahkum etti. 
 
Avukat, Ezgi Güngördü AİHM kararına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
 
‘Toplu bir ihlal kararı vardı’
 
Bu kararların en önemli tarafının AİHM’in 18’inci maddeden toplu bir ihlale hükmetmesi olduğunu söyleyen Ezgi, bunun yanı sıra kişi özgürlüğüne de ihlal kararı verildiğini kaydetti. Ezgi, “İfade özgürlüğü, seçme seçilme hakkı özgürlüğü ihlaline karar verdi. Daha da önemlisi 46’ncı maddesi gereğince derhal salıverilmesine karar verdi. Kararda, Türkiye’nin AİHM’in bir tarafı olduğunu, bütün kararlara ve yaptırımlara muhatap olduğunun altı çizildi. AİHM ilk defa 18’nci maddeden toplu bir ihlal kararı verdi” dedi. 
 
AİHM siyasetçilerin serbest bırakılmasını istedi
 
2016 yılından beri Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ’ın yargılandığı konulardan birinin 6-8 Ekim eylemleri olduğunu anımsatan Ezgi, “2016’dan beri süregelen bir dosyayı yeni bir dosya açıp yeni bir dava ile önümüze koyamazlar. AİHM tarafından yapılan incelemede, zaten HDP’nin 6-8 Ekim olaylarında attığı tweet. Ankara 22’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nin dayanaklarına baktığımızda da, HDP MYK’nın 6-8 Ekim’de attığı tweet. Dolayısıyla bu tweetler incelemeden geçmiş durumda. Hem Figen Yüksekdağ hem de Selahattin Demirtaş’ın kararında, hem de diğer milletvekilleri kararında tekrar incelemiş oldu. Dolayısıyla her iki dosyayı da bağlar, her iki dosyanın yargılama konusu da aynıdır, mükerrer yargılama devam ediyor. 4 yıl sonra geçip aynı dosyadan bir iki tane suç isnadı değiştirerek yeniden dava açtılar. Bir eylemin suç unsuru olup olmadığına dair AİHM, ikinci kez incelemeden geçirdi ve HDP’li milletvekillerinin başta kişi hürriyetinden yoksun olduğunu, en temelde de bu insanların siyasetçi olması sebebiyle seçim hakkı ihlali olduğunu belirtti. AİHM açıkça şunu söyledi; ‘Siz HDP’li vekilleri siyasi amaçla tutukladınız, kendi çıkarlarınız doğrultusunda tutukladınız bu karara aykırı’ dedi. Ankara 22’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde de aynı konulardan yargılama yapıldığı için, total olarak HDP’li vekillerin tutuklanması ihlal diyebiliriz” değerlendirmelerinde bulundu. 
 
Tahliye talep ettiler
 
Karar doğrultusunda, Figen Yüksekdağ’ın tahliyesini talep ettiklerini dile getiren Ezgi, hükümetin 3 aylık itiraz sürecinin olduğunu ve onu beklediklerini ekledi. Ezgi, Kobanê Davası’nın heyetinin de, bu 3 aylık kararı bekleyeceğini ve 3 aylık süre zarfından sonra bir tahliye kararının verilmesi zorunluluğu olduğunu vurguladı.
 
Karar uygulanmazsa yaptırımlar devreye girecek
 
Türkiye’nin AİHM kararına ilişkin somut bir adım atmaması durumunda, sözleşmenin aykırılığından kaynaklı konseyden atılma gibi yaptırımların söz konusu olduğuna işaret eden Ezgi, “Türkiye’yi, ekonomik yaptırımların olduğu bir süreç bekliyor. Biz de bunların yaşanmasını istemiyoruz, ama bir an önce kararın uygulanarak bu sorunun çözülmesini istiyoruz. Bu kararı uygulamaya Türkiye mecbur, ülkede ciddi sorunlar yaratabilecek bir durum. Kararda açıkça Türkiye’ye uygulamak zorundasın denildi. Umarız yakın zamanda kararı uygularlar” ifadelerini kullandı.