ANKARA - Kobanê Siyasi Soykırım Davası’nda yargılanan siyasetçilerin üzerine ifade veren açık tanık Merdan Rüştüovalıoğlu’nun ifadelerindeki çelişkiler dikkat çekiyor.

 

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 20 Eylül 2019 tarihinde 6-8 Ekim Kobanê eylemleri gerekçe gösterilerek başlatılan soruşturma kapsamında 108 isim hakkında dava açıldı. Soruşturma kapsamında tutuklanan 28 isimden 11 kişi farklı tarihlerde görülen duruşmalar kapsamında tahliye edilirken, 4 Kasım günü görülen son duruşmada Ali Ürküt, Alp Altınörs, Ayla Akat Ata, Ayşe Yağcı, Bülent Parmaksız, Dilek Yağlı, Gültan Kışanak, İsmail Şengül, Nazmi Gür, Pervin Oduncu, Sebahat Tuncel, Selahattin Demirtaş, Figen Yüksekdağ, Meryem Adıbelli, Aynur Aşan, Zeynep Ölbeci ve Zeynep Karaman’ın tutukluluğuna devam kararı verildi.

 

Gizli tanıktan açık tanığa dönüştü

 

2 yıldır devam eden Kobanê Siyasi Soykırım Davası’nda, somut deliller olmamasına rağmen siyasetçiler rehin tutulmaya devam edilirken, çürütülen iddialara karşı dosyaya ya gizli tanık ya da açık tanıklar ekleniyor. Daha önce gizli tanık olan ABC1234 olan Merdan Rüştüovalıoğlu Şırnak Cezaevi’nde birlikte kaldığı ve Kobanê Davası’nda açık tanık olan Kerem Gökalp’ı “örnek” alarak açık tanığa dönüştü.

 

Siyasetçiler olmadan tanık dinlendi

 

Merdan Rüştüovalıoğlu gizli tanık iken tutsak siyasetçiler ve avukat olmadan dinlendi. Hukuk garabetinin yaşandığı davada Merdan Rüştüovalıoğlu, duruşma dahi açılmadan dinlenerek ifadeleri tutanağa geçirildi. Avukatların dava sürecinde mahkeme heyetine yönelttiği “Siz bu tanığı nereden dinlediniz elimizde sadece tutanak var” sözlerine karşılık mahkeme başkanının, “Hiçbir zaman öğrenemeyeceksiniz” cevabı vermesinin ardından, Merdan Rüştüovalıoğlu, mahkeme salonunda savcılık ve emniyet ifadesinde nasıl dinlendiğini anlattı.

 

Tanık 8 yıl sonra ortaya çıktı

 

8 yılın ardından ortaya çıkan tanık Merdan Rüştüovalıoğlu’nun somut olmayan ifadeleri siyasetçilerin tutuklanma gerekçesi yapılırken, Kobanê Davası’nın 18’inci duruşma periyodunun 7’nci oturumunda Avukat Kenan Maçoğlu, Merdan Rüştüovalıoğlu’ya dair hazırladığı savunma ile iktidarın HDP’li siyasetçilere yönelik yargı sopasını nasıl kullandığına işaret etti.

 

Emniyette başka, mahkemede başka

 

Emniyette ifadesi alınan Merdan Rüştüovalıoğlu’nun mahkemede verdiği ifadeler arasında ciddi çelişkiler olmasına rağmen soruşturulmuyor. Merdan Rüştüovalıoğlu, HDP’nin çağrısını Zerrin isimli birinin yazdığını Zerrin’in yanında iki kişinin olduğunu söyledi. Tanık mahkemede ise Zerrin’in tek olduğunu, o odadan çıktığında bir kişinin geldiğini aktardı. Merdan’a twettin içeriğine dair Selahattin Demirtaş’ın, “Orada diyor ki; ‘Halklarımıza acil çağrı; şu anda Kobanê’de durum çok kritik.’ Oysa Zerrin bu talimatı yazdığında sabahtı. Kobanê’de akşam durumun çok kritik olacağını, acilen HDP’ye bir talimat yazıp ‘Şu anda Kobanê’de durum çok kritik’ tespitini Zerrin nasıl yapabildi, kehaneti mi vardı? Akşam Kobanê’de durumun kritik olacağını nereden bildi” şeklindeki soruna tanığın çelişkili yanıt vermesi dikkat çekti. 

 

Çelişkili beyanlar

 

Kobanê’ye ilişkin yapılan çağrıyı önce Zerrin isimli kişinin yazdığını iddia eden Merdan Rüştü Ovalıoğlu, orada olduğunu ve gördüğünü öne sürdü. Açık tanık, savcılıkta alınan beyanında Zerrin çağrıyı okuduğu için duyduğunu iddia ederken, mahkemedeki ifadesinde ise, çağrı metnini, “göz ucuyla” gördüğünü savundu. 

 

Dağda bulunduğu süre zarfında birlikte olduğunu söylediği ve Diyarbakır’da yaşamını yitiren Şahin isimli kişi ile olayları gördüğünü öne süren açık tanığın, emniyet ifadesinde “Şahin”den söz etmesi ancak mahkemede dile getirmemesi de dikkat çeken noktalardan.

 

Öte yandan, çağrı metnini Zerrin’den gördüğünü, duyduğunu iddia eden Merdan Rüştüovalıoğlu, yine Şahin’le birlikte çağrıyı bir gün sonra televizyondan öğrendiğini savundu.

 

Savcılıkta kronolojik ifade

 

Açık tanığın emniyete verdiği ifadesinin üzerinden üç defa geçilmesi dikkat çekerken, daha önce emniyette çağrı metninin bir hafıza kartına kopyalayıp “zarfa” konulduğunu iddia eden tanık, bir diğer ifadesinde de çağrı metninin bulunduğu hafıza kartının bir “peçeteye” sarılıp birine verildiğini söyledi. Ayrıca açık tanık, savcılıkta saatlerce kronolojik ifade verdiğini, ifadesinin ise orada bulunan görevliler tarafından redakte edildiğini söyledi.