Kobanê Davası’nda Kürtçeye tahammülsüzlük

  • 19:52 25 Ekim 2022
  • Hukuk
 
ANKARA - Kobanê Siyasi Soykırım Davası’nda Kürt siyasetçi Aynur Aşan’ın savunması mahkeme heyeti tarafından engellenirken, HDP Hukuk Komisyonu Üyesi Avukat Sipan Cizreli, savunmanın kısıtlanmasına yönelik asıl gerekçenin “Kürtçeye tahammülsüzlük” olduğunu vurguladı.
 
DAİŞ’in Kobanê’ye yönelik saldırıları üzerine 6-8 Ekim 2014’te gerçekleşen protesto eylemleri gerekçe gösterilerek aralarında Halkların Demokratik Partisi (HDP) eski eş genel başkanları, Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyelerinin de bulunduğu 20’si tutuklu 108 ismin yargılandığı Kobanê Siyasi Soykırım Davası’nın 18’inci duruşma periyodunun 2’nci oturumu, Sincan Cezaevi Kampüsü Duruşma Salonu’nda görüldü.
 
Sincan Cezaevi'nde tutulan siyasetçiler duruşma salonunda hazır bulunurken, farklı cezaevlerinde bulunan siyasetçiler ise Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla duruşmaya bağlandı.
 
Kimlik tespitinin ardından dosyaya gelen evrakların okunmasıyla başlayan duruşma Kürt siyasetçi Aynur Aşan’ın savunmasıyla devam etti.
 
Savunmasını Kürtçe yapan Aynur, “Türkiye halkı, Kürt halkı ve dünya halkları DAİŞ vahşetine karşı Kobanê ile dayanışma gösterdiklerinden dolayı, DAİŞ’i gerilettiklerinden, yendiklerinden dolayı biz bugün yargılanıyoruz” dedi. Türkiye'deki insanların yüzde 50’sinin AKP iktidarının hedefinde olduğuna dikkat çeken Aynur, AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın “PKK’liler 10-15 tane doğuruyor” söylemini hatırlattı ve “Şunu anlamıyorum bir Cumhurbaşkanı neden bu kadar kadınların doğumu üzerinde durur? Bunu kadın kimliğine karşı bir hakaret olarak görüyorum” ifadelerini kullandı.
 
‘Arîn Mirkan ülkesi için kendini feda etti’
 
İddianamede Arîn Mîrkan’ın “terörist” olarak ifade edilmesine tepki gösteren Aynur, “Arîn Mîrkan evini ve ülkesini korumak için kendini feda etti” derken, DAİŞ saldırısı olmasaydı Arîn’in hala hayatta olacağını vurguladı. Aynur savunmasına şöyle devam etti: “Burada yargılanan kadınlar özgür ve demokratik bir yaşam için ana kadının örgütlü, demokratik ve komünal ruhundan ilham alıyor. Bu ilham kaynağının temelinde evrenin sınırsız canlılığı vardır. Dolayısıyla benim sınırım adalet, ahlak, sezgi ve toplumun vicdanıdır. Bizi cezalandırmak için tek bir el gibi davranıyorsunuz. Gerçeği karanlıkta bırakmak için çabalıyorsunuz. Gerçek belki bugün ortaya çıkmayacaktır ama kesinlikle ortaya çıkacaktır bu karanlıkta kalmayacaktır.”
 
Mahkeme başkanından savunmaya müdahale
 
Aynur’un savunması mahkeme başkanı tarafından kesilirken, Aynur, savunmasına verilecek olan bir günlük aranın ardından Perşembe günü devam etmek istediğini aktardı.
 
Avukatlar itiraz etti
 
Mahkeme başkanı daha önceki duruşma periyodlarında savunmanın bir gün ile kısıtlanmasına yönelik kurduğu 43 Nolu ara kararına atıfta bulunarak savunmanın bugün bitirilmesi yönünde uyarıda bulundu. Savunmasını Kürtçe yapmasından dolayı süresinin yarısının tercüme ile geçtiğini belirten Aynur ve avukatları, mahkeme başkanına itiraz etti. Avukatların talebini reddeden mahkeme başkanı, Aynur’un avukatı Ali Bozan'a söz verdi. Ali’nin, Aynur savunması bitmeden beyanda bulunmayacağını söylemesi üzerine mahkeme heyeti duruşmayı Perşembe gününe erteledi.
 
‘Kürtçeye tahammülsüzlük’
 
Duruşmayı takip eden HDP Hukuk Komisyonu Üyesi Avukat Sipan Cizreli, savunmanın kısıtlanmasına yönelik asıl gerekçenin “Kürtçeye tahammülsüzlük” olduğunu dile getirdi.