ANKARA - Zaman aşımı riskiyle karşı karşıya olan Lice Katliamı’na dair açıklama yapan HDP Hukuk ve İnsan Hakları Komisyonu, “Failler hakkında etkin nitelikli, hızlı bir soruşturma ve kovuşturma yürütmekten kaçınılmıştır. Failler korunup kollanmış, katliamlarda aklanma yoluna gidilmiştir” dedi. 

 

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Hukuk ve İnsan Hakları Komisyonu Eş Sözcüleri Nuray Özdoğan ve Serhat Eren, Diyarbakır'ın Lice ilçesinde yaşanan katliamın 29’uncu yıl dönümüne ilişkin yazılı açıklama yayınladı. Açıklamada, 22 Ekim 1993 tarihinde kadın ve çocuklar da dahil olmak üzere 16 kişinin yaşamını yitirdiği katliamın faillerinin 29 yıldır korunduğunun altı çizilerek, davada zaman aşımı riskinin olduğu vurgulandı.   

 

‘Yargı süreci 29 yıldır sürüncemede’

 

Açıklamada, Diyarbakır Jandarma Bölge Komutanı Tuğ. Bahtiyar Aydın’ın öldürülmesi gerekçe gösterilerek yapılan katliamda güvenlik birimlerinin çocuklar ve kadınlar dahil olmak üzere 16 kişiyi katlettiği, 35 kişiyi yaraladığı, 402 ev 242 işyerinin yaktığı ve yağmaladığı hatırlatıldı. Katliama ilişkin yargı sürecinin 29 yıldır sürüncemede bırakıldığı vurgulanan açıklamada, “1990’larda başta Kürdistan olmak üzere Türkiye’nin birçok yerinde insanlığa karşı işlenen suçların faillerine, siyasi iktidar, güvenlik bürokrasisi ve özellikle yargı mekanizması koruma şemsiyesi oluşturmuş, failler hakkında etkin nitelikli ve hızlı bir soruşturma ve kovuşturma yürütmekten kaçınmıştır. Failler korunup kollanmış, katliamlarda aklanma yoluna gidilmiştir” denildi.

 

Geçmişle yüzleşme çağrısı

 

Kulp, JİTEM, Musa Anter ve Vartinis davalarının yetkili mahkemelerce “güvenlik” gerekçesiyle kaçırıldığı ifade edilen açıklamada, davaların katledilenlerin yakınları tarafından ekonomik ve coğrafi olarak takip edilemeyecek illere nakledildiklerinin altı çizildi.  Açıklamada, faillerin mahkeme dosyalarındaki somut ve maddi delillere rağmen cezasızlıkla ödüllendirildiği anımsatıldı. Açıklamanın devamında şu ifadeler yer aldı: “Yargılamalar, sürüncemede bırakılarak davaların zamanaşımı nedeniyle düşmesine sebep olunmuştur. Lice Katliamı davası da 22 Ekim 2023 tarihinde zamanaşımına uğrama tehlikesi ile karşı karşıyadır. Mağdurların yargı eliyle daha fazla mağdur edildiği, faillerin cezasızlıkla ödüllendirildiği yargı pratiğine son verilmeli, geçmişle yüzleşerek hakikatler açığa çıkarılmalıdır. 

 

Hukuksal mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz

 

Başta Lice Katliamı davası olmak üzere Kürdistan’da işlenen katliamlara ilişkin davaların zamanaşımına uğramasını, faillere yönelik beraat kararı verilmesini ve cezasızlıkla ödüllendirilmesini kabul edilemez. Katliamın sorumlularının er ya da geç cezalandırılması için siyasal ve hukuksal mücadelemizi kararlılıkla sürdürmeye devam edeceğiz.”