Tutsak yakınlarına işkence soruşturmasına takipsizlik

  • 19:57 14 Ekim 2022
  • Hukuk
İSTANBUL – Tutsak yakınlarının darp edilmesine ve işkenceye maruz bırakılmasına ilişkin açılan soruşturmaya takipsizlik verildi. 
 
Hasta, infazları yakılan ve adil yargılanmayan tutsakların serbest bırakılması talebiyle tutsak yakınlarının başlattıkları Adalet Nöbeti eyleminin 10’uncu haftasında Çağlayan’da bulunan İstanbul Adliyesi önünde gözaltına alınanlara ilişkin yapılan suç duyurusu takipsizlikle sonuçlandı. Tutsak yakınları, 26 Mayıs’ta eylem düzenlemek üzere adliye önüne gitti.
 
Polis Kağıthane Kaymakamlığı’nın yasak kararını gerekçe göstererek, eylemi engelledi. Bunun üzerine bir kafede oturan Silivri 3 No’lu F Tipi Kapalı Cezaevi’nde bulunan Yakup Akman’ın annesi Fince Akman, Tekirdağ 2 No’lu F Tipi’nde tek kişilik bir hücrede tutulan Erdal Özel'in ablası Kumri Akgül, Barış Annesi Zeynep Calıhan ve Denizli T Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutulan hasta tutsak Ekim Can Polat’ın annesi Songül İlker darp edilerek gözaltına alındı. Tutsak yakınları, gözaltında da darp ve işkenceye maruz kaldı.
 
‘İşkenceyle gözaltına alındı’ 
 
Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) üyesi Avukatı İshak Demirel ve Tahir Demirci, “İşkence, görevi kötüye kullanma, tehdit, hakaret, zor kullanma yetkisine ilişkin sınırın aşılması”  iddiasıyla 3 Haziran’da suç duyurusunda bulundu. Duyuruda kamera kayıtları, kolluk kayıtları, mağdur ifadeleri  ve darp raporları da delil olarak sunuldu. Suç duyurusunda, tutsak yakınlarının henüz adliyeye gelmeden polislerce etraflarının sarıldığı belirtildi. Kafede oturan tutsak yakınlarının ortada hiç bir şey yokken çembere alındığı ve “işkence” edilerek gözaltına alındığı ifade edildi. Bunun yanı sıra gözaltına alınan Songül İlker’in gözaltı aracında itildiği ve kafasının merdivenlere çarptığı aynı zamanda Fince Akman’ın da gördüğü işkence nedeniyle baygınlık geçirdiği kaydedildi.  
 
Duyuruda, tutsak yakınlarının işkenceye uğradığı gün o esnada üç tane avukatın da orada bulunduğu belirtilerek, tanık olarak dinlenmesi istendi. Bunun yanı sıra duyuruda nöbet ile ilgili yapılan haberler yoluyla kamuoyunda yer alan fotoğraf ve görüntülere de yer verildi.
 
Takipsizlik verildi
 
Bunun üzerine İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından, “görevi kötüye kullanma” ve “basit yaralama” suçlamasıyla soruşturma başlatıldı. Açılan soruşturmada, nöbet günü polisin çektiği görüntü ve haberler yoluyla kamuoyuna yansıyan görüntülere yer verildi. Savcı, soruşturmada yer alan polisin görüntülerinde darp ve işkence görmezken, gazetecilerin darp ve işkenceyi gösteren görüntü ve fotoğraflarına dair bir değerlendirme yapmaması dikkat çekti. Bunun yanı sıra yapılan darp ve işkence ise soruşturmada, “direnç kırma” olarak yer aldı. Öte yandan suç duyurusunda yer alan avukatların dinlenmesi talebi de karşılanmazken, darp ve işkence gören tutsak yakınları da dinlenmedi.
 
Ayrıca darp ve işkence yapan polisler de dinlenmeden, 29 Eylül’de açılan soruşturmaya takipsizlik verildi.