Baro Genel Kurulu'nda Jîna ve Nagihan için eylem

  • 16:49 8 Ekim 2022
  • Hukuk
 
DİYARBAKIR - Diyarbakır Barosu 48’inci Olağan Genel Kurulu’nda kadın avukatlar, Jîna Mahsa Amînî ve gazeteci Nagihan Akarsel’in katledilmesini “Jin jiyan azadî” sloganıyla protesto etti. 
 
Diyarbakır Barosu 48’inci Olağan Genel Kurulu, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Sezai Karakoç Kültür Kongre Merkezi’nde başladı.  Genel Kurul’un yapıldığı salona 28 Kasım 2015 tarihinde Diyarbakır’ın Sur ilçesinde bulunan Dört Ayaklı Minare önünde katledilen eski Baro Başkanı Tahir Elçi’nin fotoğrafı asıldı. Salonun girişinde ise "Sur kültür festivali"ne dair bulunan pankartlar avukatlar tarafından kaldırıldı. Baroya kayıtlı avukatların katıldığı kurulda, faaliyet raporuna dair Kürtçe hazırlanan sinevizyon gösteriminin ardından konuşmalara geçildi. 
 
‘Mücadele geleneği büyük saygınlık kazandırdı’
 
Saygı duruşunun ardından açılış konuşmasını yapan mevcut Baro Başkanı Nahit Eren, “Diyarbakır Barosu, her dönem sosyal, siyasal ve toplumsal gelişmelere bağlı olarak yaşanan hukuka, aykırılıklara karşı durmuş, Avukatlık Kanunu’nun barolara görev olarak tanımladığı 'insan haklarını koruma' ve 'hukukun üstünlüğünü savunma' sorumluluğuyla insan hakları ihlallerine karşı sorumluluğunu her zaman yerine getirdi ve bu nedenledir ki Diyarbakır Barosu 'Mücadeleci Baro' tanımlamasını fazlasıyla hak etmiş, bu tanımlamayı bir nişan olarak göğsünde taşımaktadır. Bu mücadele geleneği baromuza ulusal ve uluslararası hukuk camiasında ve toplum nezdinde büyük bir saygınlık kazandırmıştır" dedi.
 
‘Kürt kimliği saldırılara maruz kaldı’
 
Kürt dili ve kimliğine yönelik saldırılara dikkat çeken Nahit, "Son yıllarda dikkat çeken önemli tehdit ve tehlikelerden biri de insanlarımızın Kürt kimliği ve Kürtçenin kullanımı nedeniyle sıklıkla, nefret söylemine ve saldırılara maruz kalmasıdır. Bu saldırıların en önemli sebebi şiddet ve kutuplaştırıcı dilin yaygınlaşmasıdır. Mersin’deki Kürt ailenin linç edilmesinde de, Kürtçe şarkı söyleyen sanatçıların konserlerinin yasaklanmasında da, Konya’da Dedeoğulları ailesinin katledilmesinde de bu ayrımcı, ırkçı ve kutuplaştırıcı dilin ve bunu kullanan aktörlerin payı olduğunu biliyoruz” şeklinde konuştu. 
 
‘Mücadele etmekten vazgeçmeyeceğiz’
 
 Ardından Diyarbakır Barosu Kadın Hakları Merkezi ve diğer kadın avukatlar, sahneye çıkarak İran’da “ahlak polisi” tarafından katledilen Jîna Mahsa Amînî için saçlarını keserek protesto etti. Protesto sonrası konuşan avukat Esmer Özer, "Jîna Mahsa AmînÎ ve Nagihan Akarsel şahsında, bugün yaşamdan koparılan ve şiddete uğrayan tüm kadınlar için buradayız. Egemen eril iktidarlar, kadın bedenini kontrol ederek ve kadınların seçimleri üzerinde tahakküm kurarak kendilerini var etmektedir. Emeğimizin ve bedenimizin sömürülmesiyle kurulan bu sistem, kadınların ayaklanmasıyla yerle bir olmaya mahkumdur. İşte bugün İran’da bunun gerçekleştiğine şahitlik ediyoruz. Diyarbakır Barosu'ndaki kadın avukatlar olarak İranlı kadınlara mesajımız; direnişlerine saçlarımızı ve yoldaşlığımızı vermek olacaktır. Bütün kadınlar dünyanın her yerinde zincirlerinden kurtulana dek mücadele etmekten vazgeçmeyeceğiz" sözlerine yer verdi. 
 
Kadın avukatların protesto eylemi sırasında salonda "Jin jiyan azadî" sloganı yükseldi. 
 
Daha sonra baronun eski yönetimindeki avukatlara plaket takdim edildi. Kurul, yarın gerçekleşecek seçimin ardından sona erecek.