Kobanê Davası: Sıfır delille iddianameyi nasıl kabul ettiniz?

  • 18:07 7 Ekim 2022
  • Hukuk
 
ANKARA -  Kobane Davası’nda savcı mütalaasını değerlendiren siyasetçiler,  dosyaya sürekli olarak yeni delillerin girdiğine işaret ederek mahkeme heyetine, “Bir buçuk yıl aradan sonra dosyaya giren yeni delile dayandırarak suç istinat ediyorsa siz heyet olarak sıfır delile iddianameyi nasıl kabul ettiniz?” diye sordu. 
 
DAİŞ’in Kobanê’ye yönelik saldırıları üzerine 6-8 Ekim 2014’te gerçekleşen protesto eylemleri gerekçe gösterilerek aralarında Halkların Demokratik Partisi (HDP) eski eş genel başkanları, Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyelerinin de bulunduğu 20’si tutuklu 108 ismin yargılandığı Kobanê Davası’nın 17’nci duruşma periyodu, 8’inci oturumuyla Sincan Cezaevi Kampüsü’nde görüldü.
 
Sincan Cezaevi'nde tutulan siyasetçilerin bir kısmı duruşma salonunda hazır bulunurken, farklı cezaevlerinde bulunan siyasetçiler ise Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla duruşmaya bağlandı. 
 
Ardından HDP eski eş genel başkanı Selahattin Demirtaş beyanlarda bulundu. Süleymaniye’de katledilen Nagihan Akarsel’in katledilmesini kınayan Selahattin, bir Kürt kadın olan Nagihan’ın çalışmalarının iktidarı rahatsız ettiğini  belirterek, ailesine başsağlığı diledi.  
 
‘Sıfır delile iddianameyi nasıl kabul ettiniz? 
 
Savcının hazırladığı mütalaanın 65 sayfasının AYM ve Yargıtay kararlarından oluştuğunu söyleyen Selahattin, “Eğer savcılık iddianamenin kabulü üzerinden geçen bir buçuk yıl aradan sonra dosyaya giren yeni delile dayandırarak suç istinat ediyorsa siz heyet olarak sıfır delile iddianameyi nasıl kabul ettiniz? 75 sayfalık mütalaada iddianamede bulunan delilerin hiçbiri yok, dosyaya yeni girmiş bilirkişi, tanık beyanları var.  Madem bu deliller yeniyse arkadaşlarımız bir buçuk yıldır neden tutuklular? Biz davanın başından ‘siz kovuşturma değil soruşturma yapıyorsunuz’ dedik. Deliller bittiği zaman bizde savunma yapalım. Savunmasını bitiren arkadaşlarımız yeniden söz alıyor çünkü sürekli yeni deliller ortaya çıkıyor. Hala delil toplanıyor” dedi. 
 
‘Savcı savcılık yapmıyor’
 
Savcının, “mahkemeye yardımcı olmuyorlar” sözlerini anımsatan Selahattin iddia makamına, “Siz savcılık yapın ki biz savunma yapalım, savcı savcılık yapmıyor ki mahkeme yapıyor bunu. Bu mütalaada Yargıtay ve AYM kararları bu iddianame ile zoraki bağ kurulmaya çalışılıyor. Burada HDP’ye herhangi bir kişinin flaş disk ile veya hafıza kartı ile not getirdiğine dair hiçbir şey yok. Söz konusu yargılama Suriye’de PYD’de den Türkiye’ye giriş yapan birinin üzerinden yakalanma üzerine gerçekleştirilen bir yargılama. PYD’den gelen hafıza kartı Türkiye’ye getirilmiş, kime getirilmiş belirtilmiyor, ne mahkeme nede sanıkta bunu belirtmiyor. Savcı giderek örgüt jargonunu kazandı. Hangi parti, hangi örgüt yok” diye belirtti. 
 
‘Soylu’ya bağlı birimlerdeki incelemeler tarafsız olamaz’
 
Mütalaada hakkında, “örgüt yöneticisi” olma iddiasına  dair herhangi bir delilin olmadığını dile getiren Selahattin, sözlerine şöyle devam etti: “Delillerin çoğunu bizler itiraz ettikçe, gereken kurumlara gönderiyorsunuz. Geçen hafta Süleyman Soylu twitter hesabından beni hedef alarak, bu davaya müdahale etti ve beni tehdit etti. Süleyman Soylu sıradan bir kişi olsa çok önemli değildi ama şu anda İçişleri Bakanı. İçişleri Bakanı açıktan bu davayla ilgili kişisel taraflık yaptığı süreçte İçişleri Bakanına bağlı hiçbir inceleme tarafsız yapılamaz. Bugüne kadar İçişleri Bakanlığı’na bağlı yaptırılmış bütün bilirkişi incelemelerini tamamını reddediyorum. Hepsini tarafsız bilirkişilere gönderilerek alınmasını talep ediyorum. Soylu’ya bağlı birimlerde yapılan incelemeler tarafsız olamaz. Süleyman Soylu, bu davaya müdahil değil,  kişi olarak düşmanlık besleyen bir aktördür. Onun bu kadar müdahil olduğu sürece tarafsız delil toplanamaz. AYM’ye atanan Muhterem İnce, kendisi Soylu’nun yardımcısı iken paraşütle Sayıştay’a atandı sonrasında AYM üyeliğine seçildi. Muhterem İnce  HDP’ye adete tavır güderek kayyım süreçlerini yürüten kişidir. Bu kişi AYM’de bizim kararlarımıza bakacak. HDP kapatma davasında imzası olacak. Mesele sadece Soylu’ya bağlı kriminal incelemenin çok ötesine geçmiştir.”
 
Selahattin son olarak, bütün yargılanan siyasetçilerin özgürlüklerini talep etti.
 
Ardından Avukat Cenk Yiğiter söz aldı. 6-8 Ekim üzerinden 8 yıl geçtiğini, iddianamenin üzerinden ise 2 yıl geçtiğini dile getiren Cenk, müvekkili İsmail Şengül hakkında herhangi bir tanık beyanı olmadığı sadece MYK üyesi olduğu için tutukluluk sürecinin devam ettiğini kaydetti. Cenk, İsmail Şengül’ün tahliyesini talep etti.  
 
Gizli tanık Ulaş’ın ifadelerinin orjinalinin getirilmesini talep eden Avukat Kenan Maçoğlu, Merdan Rüştüovalıoğlu’ nun tanıklığının doğru olup olmadığına ilişkin emniyet aşamasındaki tüm teşhislerinin getirilmesini talep etti. Kenan son olarak, siyasetçilerin tahliyesini talep etti. 
 
Dilek Yağlı: İddia makamı cübbesinin hakkını vermiyor 
 
Avukat beyanlarının ardından HDP eski MYK üyesi Dilek Yağlı konuştu. Celse arasında gönderilen evrak sayılarından beyanlarını hazırlamak açısından ciddi sorunlar yaşadığına dikkat çekti. Dilek, “SEGBİS’te bile beni yok sayıyorsunuz cezaevinde olan kim ?Tutanaklarda isimleri sayıyorsunuz ama sonrası yok. Sincan cezaevi müdürü olarak size sunulan belge gerçeği yansıtmamaktadır. Ayın üç haftasında bilgisayar kullanamıyoruz. İddianamenin yaratıcıları zihnimizi ne kadar ablukaya altına almaya çalışsa da bizim de eğitimlerimiz ve özgün çalışmalarımız var. Savcı beyin mütalaasında o cübbenin hakkını veren, akla mantığa sığan bir mütalaa sunduğuna şahit olmadık. Mesut Bağcık arkadaşımızın savunmasına, ‘savunmalarına itibar etmeyiniz’ denilmiş, hepimiz için ayrı ayrı dil kullanan cesareti edinmiş ki o cesareti de hukuktan aldığını düşünmüyorum” şeklinde konuştu.  
Dilek, kendi üzerinden ailesine yapılan işkenceye son verilmesi için tahliye talebinde bulundu. 
 
Duruşmaya ara kararlar için ara verildi. 
 
 
 
 

Etiketler:

kobanê dava