ÖHD: Nagihan’ın katledilmesi sistematik saldırıların devamıdır

  • 14:03 7 Ekim 2022
  • Hukuk
 
DİYARBAKIR - Katledilen Nagihan Akarsel ve avukatlara yönelik saldırıya ilişkin adliye önünde açıklama yapan ÖHD'li’er, “Bu katliam, erkek egemen sömürgeci sistemlerin ve ulus, devletlerin kadın özgürlüğü ekseninde dönüştürülen toplumsal özgürlüğe karşı geliştirdikleri sistematik saldırıların devamıdır” dedi.
 
Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD) Diyarbakır Şubesi, adliye binası önünde katledilen gazeteci Nagihan Akarsel ve avukatlara yapılan saldırılar üzerine basın açıklaması düzenledi. Açıklamaya ÖHD avukatları, Diyarbakır Barosu başkanı Nahit Eren ve baro avukatları ile İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi katıldı. Avukatlar adına açıklamayı ÖHD Diyarbakır şubesi yönetim kurulu üyesi Suzan Akipa okudu.
 
‘Bu katliam sistematik saldırıların devamıdır’
 
Federe Kürdistan Bölgesi’ne bağlı Süleymaniye kentinde Jineolojî Araştırmaları Merkezi ve Jineolojî dergisi Yayın Kurulu üyesi Kürt gazeteci Nagihan Akarsel’in uğradığı silahlı saldırı sonucu katledildiğini hatırlatan Suzan, ayrıca İran’da katledilen Jîna Mahsa Amînî’ye dikkat çekti. Suzan, “İran’dan başlayarak dünyaya yayılan kadın direnişi ve bu direnişin sembolü olan ‘Jin jîyan azadî’ sloganının yaşam bulduğu kişiliklerden olan Nagihan’ın katledilmesini ÖHD olarak lanetlemekteyiz. Bu katliam, erkek egemen sömürgeci sistemlerin ve ulus, devletlerin kadın özgürlüğü ekseninde dönüştürülen toplumsal özgürlüğe karşı geliştirdikleri sistematik saldırıların devamıdır” dedi.
 
‘İlk andan itibaren keyfi gözaltılar başladı’
 
Nagihan için 4 Ekim’de yapılmak istenen eyleme dönük polisin keyfi şekilde müdahalede bulunduğunu söyleyen Suzan, ilk andan itibaren basın mensuplarının ve siyasi partililerin gözaltına alındığını dile getirdi. Suzan, eyleme katılan kadınların ablukaya alınıp, alandan ayrılmalarının da engellendiğini ifade ederek, “Dernek üyesi meslektaşlarımızın içinde yer aldığı kitlenin, uzun süre ablukada bekletilmesine karşı Diyarbakır Barosu ve derneğimiz üyesi 40 avukat açıklamanın yapıldığı Ofis Hazal Park’a gitmiş, hukuksuz ve keyfi uygulamanın son bulması gerektiği belirtilmiş, uygulama protesto edilmiştir. Buna karşı güvenlik güçleri kalkanlarla müdahale etmiş, yakın mesafeden gaz sıkılmış birçok meslektaşımız ve yurttaş yaralanmıştır” diye belirtti. 
 
Suzan açıklamanın devamında şu ifadelere yer verdi:
 
“Anayasa ve uluslararası sözleşmelerle güvence altına alınan toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkını kullanmak isteyen meslektaşlarımızın da içinde bulunduğu kitlenin kötü muameleye maruz bırakılmalarını kınıyoruz. Nagihan Akarsel’in katliamına ilişkin yapılan bu açıklamada, güvenlik güçlerinin tahammülsüzlük ve saldırgan tutumuna karşı, sorumlu kolluk görevlilerinin ivedilikle görevden uzaklaştırılmaları, haklarında gerekli adli ve idari soruşturmaların başlatılması için Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunulmuştur. Bu konuda, hukuki sürecin takipçisi olacağız. 
 
Asla boyun eğmeyeceğiz
 
Ayrıca son yıllarda iktidar eliyle, hayatın her alanına ve her biçimde kendini hissettiren faşizan uygulamalarla başta kadın mücadelesi olmak üzere tüm mücadele alanlarının sindirilmek istendiğinin farkındayız. Aynı aklın ürünü uygulamalarından birine, Diyarbakır’da bir kez daha tanık olduk. Birçok yerde olduğu gibi Diyarbakır ilinde de sistematik biçimde her türlü barışçıl etkinliğe saldırılması, keyfi gözaltı işlemlerinin yapılması ve son olarak meslektaşlarımızın içinde bulunduğu kitleye dönük saldırılar, bu uygulamaların devamı niteliğindedir. Bunun karşısında baskılara boyun eğmeyeceğimizi, kadın özgürlüğü olmak üzere her alanda mücadele etmekten bir an için bile olsa geri adım atmayacağımızı kamuoyuna açıklıyoruz.
 
Özgürlükçü hukuk pratiğimiz ile sadece adliyelerde, mahkeme salonlarında, gözaltı merkezlerinde değil; hayatın her alanında, her türlü temel hak ve özgürlüklerin ihlalinin karşısında olacağımızı, hukuksal mücadelemizi sürdüreceğimizi bir kez daha tekrarlıyoruz.”
 
Açıklama, basın metninin okunmasıyla sona erdi.