Hapis cezasına ‘sözde gazeteci’ gerekçelendirmesi

  • 09:48 30 Eylül 2022
  • Hukuk
 
DİYARBAKIR - Gazeteci Hatice Şahin’e verilen 6 yıl 3 ay hapis cezasına ilişkin gerekçeli kararını açıklayan mahkeme, gizli tanıkların soyut beyanlarını esas aldı. Mahkeme Hatice’ye verdiği cezayı “sözde gazeteci” diyerek gerekçelendirmeye çalıştı.
 
Demokratik Toplum Kongresi’ne (DTK) yönelik başlatılan soruşturma kapsamında 18 Ekim 2018 tarihinde gözaltına alınıp serbest bırakılan Yeni Yaşam gazetesi çalışanı Hatice Şahin hakkında “örgüt üyesi olmak” iddiasıyla açılan davanın 8’inci duruşması Diyarbakır 9’uncu Ağır Ceza Mahkemesi'nde 19 Eylül'de görüldü. Duruşmada mahkeme heyeti aynı iddiayla Hatice’ye 6 yıl 3 ay hapis cezası verdi.
 
Karar duruşmasının ardından Diyarbakır 9’uncu Ağır Ceza Mahkemesi gerekçeli kararını açıkladı. Heyet, kararda Hatice’ye dönük "dernek kaydının ele geçen dokümanlarından ve tanık beyanlarından örgütün ideolojisini benimsediğini" savundu.
 
Kararın devamında şu ifadelere yer verildi:
 
“DTK’nın çalışmaları kapsamında faaliyette (savunmasının da kısmi ikrar içerdiği, gizli tanık beyanı uyarınca sözde gazeteci kimliği ile örgütsel faaliyetlerde bulunduğu) bulunduğu… KJA derneğinde örgütsel faaliyetlerde bulunduğu… Örgütün hiyerarşik yapısı içerisinde yer almadan, örgüt ile organik bağ kurmadan örgütün sözde kurucu meclisinde görev almanın mümkün olmadığı… Yine yukarıda tanık beyanları uyarınca, ideolojik eğitim aldığı, örgüt mensupları ile gizli toplantılara katıldığı, örgüte müzahir basın yayın organlarının sözcüsü konumunda olduğu… Bu kapsamda süreklilik, çeşitlilik ve yoğunluk içeren eylemleri nedeniyle örgüte üye olma suçunu işlediği kabul edilmekle, atılı suçtan cezalandırılmasına dair, tüm bu gerekçelerle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.”
 
‘Gizli tanık beyanları somutlaştırılmaya çalışıldı’
 
Hatice’nin 19 Eylül’de görülen duruşmasında avukatı Resul Temur savunmasında, müvekkilinin gazeteci olduğunu, işyerine sanki ikamet adresiymiş gibi polisler tarafından operasyon yapıldığını ifade etmişti. İşyerinden alınan dokümanların “örgütsel” dokümanlar olarak değerlendirildiğine değinen Resul, “Örgütsel faaliyeti içerisinde iletişimi sağlamaya yarar ya da örgütsel talimatları, örgütsel faaliyetler ile ilgili olarak bölge adliye mahkemesi tarafından verilen kararları dosyaya sunacağız. Müvekkilin DTK faaliyetleri kapsamında faaliyet yürüttüğü iddia edilmiştir. DTK bünyesinde yönetsel faaliyet yürüten koordinasyon sağlayan kişiler açısından cezalandırılma yönüne gidilmiştir. Bunlar hepsi müvekkil açısında tali yanlardır. Gizli tanık beyanı bunlarla somutlaştırılmaya çalışıldı. Bunlar bir yana gelmedi, gizli tanık beyanları tek başına kalmıştır. Tanık koruma kanununu 9’uncu maddesi kapsamında değildir. Biz tüm bu hususlar gözetilerek müvekkilin beraatına karar verilmesini talep ediyoruz” sözlerine yer vermişti.