Hukukçulardan Sibel Balaç için çağrı: Kaybedecek bir günümüz bile yok

  • 14:07 22 Eylül 2022
  • Hukuk
 
ANKARA - Mahkum koğuşunda tutulan hasta tutsak Sibel Balaç’ın sağlık durumuna ilişkin ÇHD öncülüğünde yapılan açıklamada, “Sibel’in sağlık durumunun geldiği aşama, tutulduğu koşulların yarattığı etkiler ile birleştiğinde her günün kritik önemde olduğu açıktır” denilerek Sibel’in bir an önce serbest bırakılması gerektiğini vurguladı. 
 
Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile ihraç edilen memur, öğretmen ve akademisyenlerin, Ankara, Yüksel Caddesi’nde gerçekleştirdikleri “işimi geri istiyorum” eylemine katılan Sibel Balaç’a  23 Mart 2021’de yargılandığı davadan 8 yıl 1 ay hapis cezası verilmişti. Adil yargılanma, hasta tutsakların serbest bırakılması ve cezaevlerindeki hak ihlallerinin sona ermesi talebiyle 29 Aralık 2021’de ölüm orucuna başlayan öğretmen Sibel, Ankara Dışkapı Yıldırım Beyazıt Hastanesi’ne sevk edilmişti. 
 
Sibel’in sağlık durumuna ilişkin, Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD), Adalet için Hukukçular, Demokrasi için Hukukçular, Hukukçu Dayanışması, İnsan Hakları Derneği (İHD), Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD), Toplumsal Hukuk üyeleri, ÇHD’nin merkez binasında ortak basın toplantısı düzenledi. 
 
Sibel 47 kilo kaybetti
 
Toplantıda konuşan ÇHD Ankara Şube Başkanı Murat Yılmaz, “Bugün itibariyle ölüm orucunun 278. gününde olan Sibel, bu süreçte 47 kilo kaybetmiştir, ağız içinde ve ellerinde yaralar bulunmaktadır, ayaklarında ve bacaklarında hissizlik vardır, yürüyememektedir, sinir uçlarındaki tahribat nedeniyle yoğun ağrıları bulunmaktadır” dedi.
 
‘Tek koğuşa her gün onlarca hasta tutsak getiriliyor’
 
 Havalandırmasız olan koğuşta Sibel’in ilk haftada 3 kilo kaybettiğini belirten Murat, “Koğuş, yoğun şekilde tuvalet ve yemek kokmaktadır. Mahkûm koğuşu statüsünde bulunduğu için temizlik malzemeleri içeriye verilmediğinden pislik içerisindedir. Öyle ki avukat görüşüne giden meslektaşlarımız ziyarette bulundukları süre zarfında bu koşullara tahammül etmekte zorluk çektiklerini belirtmektedirler. Ankara’da kullanılabilir durumda bulunan tek mahkûm koğuşu olduğu söylenen Mevki ek binasındaki mahkûm koğuşuna her gün onlarca hasta tutuklu/hükümlü gelmekte, maskesiz biçimde burada bulunan nezarethanede tutulmaktadırlar” ifadelerini kullandı. 
 
‘Kaybedecek bir günümüz bile yok’
 
Murat, sağlıklı bir insanı bile hasta edebilecek koğuşta Sibel’in durumunun tehlikeli olduğunu söyleyerek, “Kaybedecek bir günümüz bile yok” dedi. Murat şunları kaydetti, “Bu koşullar sağlıklı bir insanı dahi hasta edebilecek koşullarken ölüm orucunda dokuz ayı geride bırakmış Sibel’in sağlık durumunu ciddi bir tehlikeye atmaktadır. Ankara'nın tek mahkûm koğuşu olduğu söylenen Mevki Hastanesi mahkûm koğuşunun bu durumu hasta tutuklu/ hükümlülerin hapishanelerde tedavi olmasının mümkün olmadığını bizler açısından bir kez daha gözler önüne sermektedir.”
 
‘ATK bir an önce infaz erteleme raporu göndermeli’
 
Günler geçmesine rağmen Adlî Tıp Kurumu’nun (ATK) raporunu hazırlamadığına dikkat çeken Murat, “Sibel’in sağlık durumunun geldiği aşama, tutulduğu koşulların yarattığı etkiler ile birleştiğinde her günün kritik önemde olduğu açıktır. Bu sebeple Adli Tıp Kurumu tarafından Sibel hakkında bir an önce infazının ertelenmesi gerektiği yönünde rapor hazırlanmalı ve savcılık tarafından İnfaz erteleme kararı verilmelidir” sözlerini kullandı. 
 
‘Sibel dev bir tuvaletin içinde tutuluyor’
 
Sibel’in avukatlarından Betül Vangölü Kozağaçlı ise koğuş koşullarına dikkat çekerek şöyle konuştu: “Her gün Sibel’deki olumsuz durumu görüyoruz. ATK 15 gün önceki tetkiklere dayanarak rapor hazırlıyor ama şu an durum daha da kötü. Olumlu ya da olumsuz bir karar bir an önce çıkmalıdır. Sibel adeta dev bir tuvaletin içinde tutuluyor. Ne hasta tutsaklar ne de oradaki personelin kalabileceği bir yer değil.”