Hasret’i katleden failin ilk duruşması görüldü

  • 17:47 21 Eylül 2022
  • Hukuk
 
URFA - Hasret Tutal’ı katleden Şervan Güler’in yargılandığı davanın ilk duruşmasında, mahkeme failin tutukluluk halinin devamına karar vererek duruşmayı erteledi. 
 
Urfa’da 2021 yılının Ekim ayında Hasret Tutal’ı katleden Şervan Güler’in tutuklu yargılandığı davanın ilk duruşması Şanlıurfa 3’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Duruşmada dava avukatları, Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD) Diyarbakır ve Urfa Şubesi avukatları, Urfa Barosu Kadın Hakları Merkezi, Hasret’in ailesi ve fail ile avukatları hazır bulundu. 
 
Rosa Kadın Derneği ve Yaşamevi Kadın Dayanışma Derneği izleyici olarak salonda yerini aldı. 
 
‘Hasret kendini öldürdü’
 
Duruşmada söz verilen fail, iddianamedeki beyanlarını tekrarladı. 
 
‘Tartışmaya son vermek istedim’
 
Mahkemenin, “Tabancayı neden eline aldın, ne amaçlayarak aldın” sorusu üzerine fail, “Tartışmaya son vermek için” cevabını verdi.
 
Fail 112 dışında herkesi aramış
 
Hasret’in avukatlarından Burhan Arta, “Hasret’i öldürdükten sonra neden babanı, güvenlikçiyi aradın, güvenlikçiden bir diğer güvenlikçinin numarasını istedin. 112 acil durum hattını aramak hiç aklına gelmedi mi? Bugün bir yaralanma olayı olduğunda bir çocuk dahi 112’yi arayacağını akıl eder” demesi üzerine fail bilindik cevap vererek, “Şoktaydım” dedi. 
 
‘Ambulansı aramam söylendi’
 
Hasret’in katledilmesinin ardından failin aradığı güvenlik görevlisi tanık olarak dinlendi. Görevli, “Bana gece geç saatlerde telefon geldi. Şervan Güler ambulansı aramamı ve yukarı çıkmam gerektiğini söyledi. Hasret yaralıydı Şervan Güler’in kucağındaydı beraber tutup aşağı indirdik ambulansı bekledik. Hasret baygın görünüyordu. Şervan Hasret’in başında bekliyordu ben de ambulansı bekledim dışarıda” dedi.
 
Mahkeme failin daha önce, “Hasret’i aşağıya taşıdığımızda başı sağa sola değdi” beyanını tanığa sordu. Tanık olayı hatırlamadığını ardından öyle bir şey olmadığını söyleyerek çelişkili ifade verdi. Mahkeme tanığın iddianame ve duruşmadaki beyanlarının farklı olduğunu kaydetti. 
 
‘Hasret’e şiddet uyguluyordu’
 
Bir diğer tanık olan Hasret’in kardeşi dinlendi. Kardeşi, “Ablamla ilişkileri ne zaman başladı bilmiyorum. Ablamın doğum gününde geldi o zaman tanıdım ve doğum gününe geldiğinde de belinde silah vardı. Araya mesafe koydum. Kibirli, ağzı bozuk, hatta girdiğimiz ortamlarda ablama hakaret etti. Asla tasvip edeceğim bir ilişki değildi. Benim evlenmeme bir kaç gün kala kolunda morluk gördüm. Arkadaşlarından Hasret’e şiddet uyguladığını öğrendim. Morgda yıkandığında annem vücudunda morluk gördü. Ablamı evlilik vaadiyle kandırıyordu. Olaydan kısa süre önce Şervan’la konuştum. Ne zaman geleceklerini Hasret’i isteyeceklerini sordum. Müsait olmadığını döneceğini söyleyip dönmüyordu. Küçük kardeşim bir gün Hasret’in yüzünün kızardığını görüp Şervan’a mesaj atıyor nasıl Hasret’e şiddet uyguladığının hesabını sormuş. Şervan’da hiç inkar etmeden kabul etmiş. Hasret sanıktan korktuğu için bize bir şey anlatmıyordu. Ayrıca sanık Şervan daha önce bana kendi ağzıyla uyuşturucu kullandığını söyledi” diyerek şikayetçi olduğunu belirtti. 
 
‘Ablam ayrılmaktan korkuyordu’
 
Hasret’in bir diğer kardeşi tanık olarak dinlenerek, ”İki yıla yakın ilişkileri vardı. Ablamı sürekli kıskandığını söylüyordu. Bir gün ablam eve geldiğinde yüzünde kızarıklıklar vardı, ben de sanığa mesaj attım sanık da kabul etti ve ‘bu sevgi değil hastalık’ dedi. Ablamı yeni işinden çıkarıp eski işine götürdü. Numarasını değiştirtti. Ayrıca ablamın düğününde bana hakaret etti. Bu benim kabul edeceğim bir şey değildi ama ablam için ses etmedim. Ablam son dönemlerde Diyarbakır’a yerleşeceğini söylüyordu ama bir yandan da tedirgindi. Ayrılmaktan korkuyordu” beyanlarında bulundu. 
 
Avukat Ayşe Şehriban Demirel, “Hasret Tutal’ın yaşamı ve ölümü üzerine sorular soruldu. Kadının nasıl yaşadığından çok nasıl öldürüldüğü görülmeli. Sanığın kollukta ve şu an verdiği beyanlar arasında çelişkiler var. Otopsi raporu, swap örneği her şeyi ortaya koyuyor. Dosya daha detaylı incelendiğinde suçu işlediği sabittir. En ağız ceza ile cezalandırılmalıdır” şeklinde belirtti. 
 
Avukat Meral Halat, meslektaşlarının beyanlarına katıldığını, dosyada olan delillerle failin suçu işlediğinin sabit olduğunu ve sanığın cezalandırılmasını talep etti. 
 
Avukat Dilan Demir, failin Hasret’i kasten öldürdüğü ortada olduğunu, bu aşamada failin tutukluluk halinin devamına ve cezalandırılmasına karar verilmesini istiyoruz.
 
‘Deliller sizden daha güçlü’
 
Avukat Burhan Arta, “Çok iyi bir senaryo hazırlanmamış ve oynanamadı. Bir şeyler hazırlamışlar. Bir olayla somut beyanlar vardır. İki kişi oturuyor sağ elini kullanan bir kişi sol eliyle silahı alıyor. Silah yakındı diye bir şey yok. Hangi eli kullanıyorsan refleks olarak onunla başlar. Yazılan senaryo çok kötüdür. Bizler fizik bilen insanlarız. Silahın nasıl kullanıldığını avukatlar olarak çok iyi biliriz. Bu ülkede paranın çözemeyeceği bir şey yoktur. Alınan bütün raporlarda paranın gücü vardır. Raporlar hikayedir böyle olmaz. Uzaktan mesafe olduğu bellidir, delillere göre olayı yorumluyoruz. Ortada bir şiddet, işkence var. Otopsi raporunda bellidir. İşkence yapıldı, bu insan gitmek kaçmak istiyor. Gidince şiddet uyguluyor. Gidince de katledildi. Silahın nasıl sıkıldığı bariz ortadadır. Artık kadının yaşam biçimine, nasıl yaşandığına bakılarak yaşam şeklinin kişinin ölümüne gerekçe gösterilmemelidir, gösterilemez de. Sanık avukatları sorduğu sorularla algı yaratmaya çalışıyor. Güçlü olabilirsiniz ama delillerden daha güçlü değilsiniz. Sanığın tutukluluk halinin devamına karar verilip cezalandırılmasını talep ediyorum ” sözlerine yer verdi. 
 
Avukat Seda Zengin, faile iyi halin uygulanmamasını ve en ağır şekilde cezalandırılmasını talep etti. 
 
İddia makamı failin suç şüphesinin kuvvetli olduğunu belirterek tutukluluk halinin devamını talep etti. 
 
Fail avukatları da bilindik erkek savunmalarında bulunurken katılım talebinde bulunan kadın derneklerinin talebinin kabul edilmemesini istedi.
 
Mahkeme heyeti verdiği aranın ardından failin tutukluluk halinin devamına, ATK’den atış mesafesine ilişkin detaylı rapor düzenlenmesine, ihbarı kimin yaptığı ve telefon tapeleri, duruşmada ismi geçen kişilerin bilgisi verilmesi halinde tanık olarak dinlenilmesine karar verdi.
 
Katılma talebinde bulunan kadın dernekleri ve Urfa Barosu Kadın Hakları Merkezi’nin katılma talebi reddedildi. 
 
Mahkeme bir sonraki duruşmayı 9 Aralık tarihine ertelendi.