Ayla Akat Ata: Öcalan’ın ‘barış için hazırım’ sözleri umut oldu

  • 19:14 6 Eylül 2022
  • Hukuk
 
 
ANKARA - Kobanê Siyasi Soykırım Davası’ndaki savunmasında, DTK’nin çözüm istemeyenler tarafından illegalize edildiğini vurgulayan TJA aktivisti Ayla Akat Ata, “PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın ‘Barış için hazırım’ sözleri milyonların umudu oldu” dedi.
 
DAİŞ’in Kobanê’ye yönelik saldırıları üzerine 6-8 Ekim 2014’te gerçekleşen protesto eylemleri gerekçe gösterilerek aralarında Halkların Demokratik Partisi (HDP) eski Eş Genel Başkanları, Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyelerinin de bulunduğu 21’i tutuklu 108 ismin yargılandığı Kobanê Siyasi Soykırım Davası’nın 16’ncı duruşmasının 6'ncı oturumu Sincan Cezaevi Kampüsü Duruşma Salonu’nda görüldü.
 
Ankara 22’nci Ağır Ceza Mahkemesi heyeti tarafından görülen davanın duruşmasına HDP’li milletvekillerinin yanı sıra çok sayıda avukat ve izleyici ile Türkiye Barolar Birliği (TBB) Avukat Hakları Merkezi’nden (AHM) bir temsilci ve baro başkanları katıldı. 
 
Baro başkanlarından tahliye talepleri
 
Duruşma, Diyarbakır Baro Başkanı Avukat Nahit Eren’in beyanlarıyla sürdü. Bir avukat olarak bu davayı takip etmenin zorluklarına değinen Nahit, “Meslektaşlarıma bu nedenle teşekkür ediyorum” dedi. Türkiye’de yargıya güven sorunu olduğuna dikkat çeken Nahit, “Anketlere göre toplumda cezaevinde bulunanların haksız bir biçimde tutulduğuna dair yüzde 72’lik bir görüş var. Tutuklamayı bir tedbir kararı olarak kullandığınız konusunda vicdanınız rahat mı? Siyasetçiler dışarı çıksa hangi delili karartabilir? Yargılamanın başında ‘objektif bir iddia makamının hazırladığı bir iddianame ile yola çıkacağız’ diye mi düşündünüz? Bu yargılamaların hepsi siyasal iktidarın görülmesini istediği davalardır. Kürt siyasetçilerin ortaya koyduğu tutumun verdiği rahatsızlıktır. Evet ülkenin ciddi sorunları var ama lütfen vicdanlarımızı kaybetmeyelim ve bu yargılamaların şekli yargılamalar olduğunu fark edelim” diye konuştu. Nahit, siyasetçilerin tahliyesini talep etti. 
 
‘Yargılanması gerekenler DAİŞ’lilerdi’
 
Ardından konuşan Van Baro Başkanı Zülküf Uçar, devleti yönetenlerin Kürt sorununun çözülmesi konusunda irade sahibi olmadığını vurgularken, “Bu yargılamalarda siyasetçilerin tüm hakları ihlal edilmekte. DAİŞ o dönem insanlık düşmanı bir yapıda insanları öldürebiliyorken, buna karşı tepki koyan bir siyasi partinin söylemleri bugün yargı konusu oluyor. Yargılanması gereken DAİŞ’lilerdi ama onlar ellerini kollarını sallayarak faaliyetlerini yürütüyorlar. Bu yargılamadan beklediğimiz adil bir yargılama sonucu hüküm verilmesidir. Gerçek bir hukuk devleti için yargı bağımsızlığını savunuyorsak tüm siyasetçilerin tahliyesini talep ediyoruz” değerlendirmelerinde bulundu.
 
‘Kobanê olaylarına ne şekilde dahi oldum?’
 
Daha sonra HDP eski MYK üyesi Ayşe Yağcı iddia makamının sunduğu mütalaaya karşı söz aldı. Mütalaada kendisi ile ilgili sadece gizli tanık Ulaş ve açık tanık Sami Baran’ın tutarsız ifadelerinin yer aldığının altını çizen Dilek, “Kobanê olaylarına ne şekilde dahil olduğuma dair herhangi bir bilgi veya belge yer almamaktadır. Daha önce yargılandığım ve tahliye olduğum dosya burada tutuk devam gerekçesi olarak sayılıyor. Çünkü elinizde başka hiçbir şey yok. O dosyanın da Kobanê olaylarıyla alakası yok” sözlerini kullandı.
 
Kaçma şüphesi olmadığını söyleyen Dilek, “Eğer isteseydim çoktan Avrupa’ya gitmiştim. Orada ailemin yarısı var. Daha önce adli kontrol ile bırakıldım ve imzamı düzenli olarak attım. Bu nedenlerle tahliyemi talep ediyorum” şeklinde konuştu.
 
‘Öcalan’ın sözleri milyonların umudu oldu’
 
Ardından söz alan Tevgera Jinên Azad (TJA) aktivisti Ayla Akat Ata ise şöyle konuştu: “Mütalaada duyduklarımız bizi şaşırtmıyor ama mahkeme heyeti bizi şaşırtıyor. Mütalaanın söylemediklerini bile siz ekliyorsunuz. Diyarbakır’daki birleşen dosyadan gelen tanık, burada tüm kadınlar hakkında beyanlarda bulundu. Demokratik çözümü somutlaştıracak tek güç kadınlar. Bu çözüm iktidar için bir tehlikeyken iktidar ne yapacak? Kadınlara saldıracak. DTK’daki söylemlerimiz tutuk devam gerekçesi olarak sunulmuş. Biz bunları söylemedik demedik. DTK toplantıları kamuoyuna açık yapıldı. DTK’da AKP’lisi de CHP’lisi de KDP’lisi de vardı. Çözümü istemeyenlerin ilk yaptığı şey DTK’yı illegalize etmek oldu. Demokratik çözüm gizli saklı yapılacak bir şey değil. Bugün olsa yine o mekanizmaları kurarız. İnsanların konuşabileceği alanları kurmak gerek. Konuşmayı başarabilirsek niye hak arama yöntemi silah olsun. PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın ‘barış için hazırım’ sözleri milyonların umudu oldu. 6 milyon insan, demokratik siyasetin mümkün olduğunu söylüyor. Başka bir yöntem yok. Çözüm için bir yol haritasının belirlenmesi gerekiyor.”
 
‘İktidar için kılık kırk yarıyorsunuz’
 
Son olarak konuşan Avukat Cemile Turhallı Balsak, mahkeme heyetine “Kobanê olaylarının bir Twitter çağrısı yüzünden mi başladığını düşünüyorsunuz” diye sorarken, “Bu kanaate nasıl vardığınızı merak ediyoruz. HDP yöneticileri bu tweeti ne amaçla attıklarını ifade ettiler. Dolayısıyla bu beyanların aksine başka bir suç yöneltemezsiniz. AİHM’in bile bu tweetin barışçıl bir amaç güttüğü ve bu olaylarla ilgili bağlantısının kurulamayacağına dair bir kararı var. Bu dosyanın 2 bin küsur müştekisi var ama bir tanesi bile bu olayların söz konusu tweetten kaynaklandığını söylememiştir. Dinlediğiniz hiçbir gizli tanığın yaşanan olaylardan HDP’nin tweetini sorumlu tuttuğunu da görmedik. 15 Temmuz darbe gecesi ülkenin Cumhurbaşkanı tüm halkı sokağa çağırdı. İnsanlar sokağa döküldü ama kontrol edilemeyen birçok olay da yaşandı. Askerlerin kafaları kesildi, işyerleri yağmalandı. O zaman bunu da Kobanê tweeti gibi değerlendirin. Hukuk herkes için vardır ama en çok da azınlıkta olan ve ezilenler için vardır. Zayıfı korumak için vardır. İktidar bu siyasetçilerin yargılanmalarını istedi diye kılı kırk yarıyorsunuz” şeklinde konuştu. 
 
Cemile, son olarak mütalaada müvekkili Ayşe Yağcı hakkında düzenlenmiş olan tutuk devam gerekçelerine karşın beyanlarda bulundu ve ardından tüm siyasetçilerin tahliyesini talep etti.  
 
Duruşma, 8 Eylül Perşembe günü devam edecek.
 
 
 

Etiketler:

kobanê dava